- 623 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Diyaloglar-10 ve 11
"Bilmek yetmeyebilir!..Ol’mak daha yaşanılası!.."
Elinizde her şeyi değiştirebileceğine inandığınız sihirli bir değnek olsa öncelikle neyi değişitmek isterdiniz?..
Bu soru (abartmış olmazsam) binlerce yıldır içimizde dolanır durur!..Büyük bir sıklıkla olmazsa da ara sıra birbirimize bu soruyu sorar dururuz.Amaç nedir bu soruda?..Zevkli bir oyun mu?..Sonucun "pat" diye gerçekleşemeyeceğini bile bile hayal kırıklığından beslenme alışkanlığımızın bir parçası mı?..Ruh çağırma seansı ile eş değer bir benzerliği de olabilir mi?..İçinde bulunulan durumdan hoşnut olamamanın isyanını başlatmak için ilk kıvılcım, derinlerden yolladığımız bir sinyal mi?..Beklentilerin sonsuzluğunun değişik bir şekile bürünüp, çaktırmadan ifadelendirebilme yöntemi olabilir mi?..Ya da kaynağa bir övgü ile beraber yeniden yetkilendirme talebi de olmasın sakın!..Sahte bir hayalperstlik,acemi bir soytarılık gösterisi de olabilir!..
Bunları hayal gücümüz el verdiğince çoğaltmamız olası..
Sonuçta:
Elimizde her şeyi değiştirebileceğine inandığınız sihirli bir değnek olsaydı öncelikle işe kendimizden başlamadığımız sürece yapabileceklerimiz bu soru sonrasında gerçekleşen akibetler kadar olur!..
Diyaloglar-11
"Dışarıda olanları gördükçe içeri giresim,içeride olanları gördükçe de dışarı çıkasım geliyor!.."
Yiyebileceğinden fazlasını yemek bir cesaret işi değildir!..Adı henüz konulamamış olan bir nevi densizliktir!..
Tokluk;açlığın olmadığı bir yerde tanımsız kalabilir!..Fazla tokluk derin bir açlık hissi olabileceği gibi,fazla açlık da derin bir tokluk hissine de yol açabilir!..
Donanımlı insan,ihtiyaçları diğerlerine oranla daha az olan insandır!..
İçimizdeki hizmetkarların çalışmalarına izin vermeliyiz!..Tek görevleri hizmet etmek olanları kovar,bir şekilde devre dışı bırakarak çalışamaz hale getirirsek gitme vakti gelmiş demektir!..
"İçerisinde kaybolacağınız labiret ile dışarsında dolaştığınız düzlük aynı korkuyu sunabilir!.."
Yüreğinize koyduğunuz kim?..Kim bu?..Bazen çok tanıdık,bir o kadar da yabancı olan?..Ne zaman ve ne şekilde geleceği belli olmayan,çoğu kez de "hazırlıksız yakalandım!" dediğimiz ama koşulsuz buyur ettiğimiz kim?..Mucize mi getirecek,var olan mucizeyi de beraberinde geri götürebilecek olan kim?..Gelenin sizi nasıl ve ne şekilde etkileyeceğini asla kestiremezsiniz!..
Kim olduğunuzu bilirseniz gelenin de,gidecek olanın da kendiniz olduğunu fark edebilirsiniz!..Bunu en güzel ifade eden bir atasözümüz vardır.(Her ne kadar anlamı bilinmeden -olur olmaz yerlerde olduğumuzdan olsa gerek- ayrı şekilde kullanmış olsak bile..). "Hayy’dan gelen Hu’ya gider.." Yani Tanrı’dan olan Tanrı’ya döner veya Allah’tan gelen Allah’a gider..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.