- 1599 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
ALİŞİMİN KAŞLARI KARE
Alişimin kaşları kare aman
Sen açtın sineme yare
Bulamadım derdime çare aman
Görmedim hiç ah civan
Alişimi Tuna boyunda
Yine yıl bilmem kaç ben bu sefer lise ikiye gidiyorum. Mektupların sahibiyle küsüm onunla asla barışmayacağım bir daha onu görmeyeceğim ölsem de affetmem.O aşk bitti artık önümde diz çökse yalvarsa kafamı çeviripte bakmam.
Dediğim gibi yine yıl bilmem kaç. Bense lise iki deyim. Yine bir öğretmenimin adı Ali. Ben ona Yangın Alişim diyorum çünkü ben ona yangınım. Hem de öyle böyle değil. Öyle bir yanıyorum ki aşkından dışarıdan bakan başımdan tüten dumanları görebilir.Gözlerimdeki yangının kıvılcımlarını görebilir.Ellerimi tutsa onu da yakarım ateşimle.
Ah Alişim kaşları kara Alişim sen açtın kalbime yara. Kalbimden kanlar damlıyor çaresizim çünkü sen hocamsın. Sende ki boy posu ne bu lise gördü ne de Bandırma.
Senin sadece gözlerine sayfalar dolusu yazılar yazabilirim. Senin gözlerinin rengi ah o gözlerin hülyalara, rüyalara salar. Kendimi unuttum hapisim senin olduğum gözlerin.İçine beni hapsettiğin gözlerin.
Hatırlarmısın hocam koyu yeşil bir takım elbisen vardı. Görüyormusun 28 yıl geçmiş ve ben yeşil takım elbiseni hatırlıyorum. Gözlerin yeşil olurdu o elbiseni giyince ve ben mutluluk ormanlarında kaybolurdum.Gökyüzüne bakınca mavi olurdu ve ben ipini koparmış uçurtma misali gözlerinde uçardım ta ki aşkının elektrik tellerine takılana kadar.
O gözlerine ,kumral saçlarına vurgundum.İlk aşk şiirimi sana yazdım.Fuzuli’nin beyitini ona hitaf ettim.
Beni candan usandırdı cefadan yar usanmaz mı?
Felekler yandı ahımdan muradımın şem-i yanmaz mı?
Bütün şiirler ona yazılmış bütün resimler ona çizilmişti. Hayatımın anlamı gençliğim ateşi aşkım her şeyim.
Ben ilk rujumu onun için sürdüm.Gözlerime ilk kalemi onun için çektim.Kendimi güzel buluyordum aynaya bakınca çünkü ben aşıktım.Ama o bunun farkında değildi yoksa farkındamıydı.
Ellerimi tutsa gözlerime baksa saçımı okşasa? Dese ki aşkım gel evimin kadını ol kulübe nerede derim.Bırak pembe pancurlu beyaz badanalı bahçesinde hanımeli olan ev olmasın.Sazdan bir rüzgarda yıkılacak kulübeye bile razıyım.Ah bir dese ellerimi tutup da çocuklarımın anası ol.Kaç tane diye sormam bile bir düzüne yeter mi derim.
Her şeye varım onunla yeter ki yanımda olsun yada ben onun yanında olayım.Ah aşk ah yaş farkını dinler mi acaba benden olsa olsa on beş yaş büyüktür.On beş yaş çok mu erkeğin büyüğü iyidir derdi hep annem o da büyüktü işte.
Arkadaşlarıma diyorum bakın Aliş’ime göz dikenin gözlerini oyarım.Artık o sizin dünya ahret enişteniz yan gözle bakılmayacak.Hepsi tamam diyor Alişim yakışıklı herkes ona aşık olabilir ama olmayacak. Sadece ben aşık olabilirim ve o sadece bana aşık olabilir.
Derslerde çalışmak amacıyla harita gerekli.Haritayı sınıfa getirecek haritacı bir öğrenci seçilecek.Seçilen öğrenci coğrafya dersine konu neyse ona uygun harita getirecek.Alim soruyor ‘kim harita getirir’ hemen benim el havada arkadaşlara bir bakıyorum kimse el kaldırmıyor.Sıkımı kaldırsınlar hesabını bana verirler sonra.Yandım Alim ‘tamam Eray bundan sonra sen haritaları getireceksin’diyor.Ben çok mutlu adeta uçuyorum ayaklarıma roket takılmış gibiyim.
Coğrafya dersi olunca ben harita getireceğim .Önce tuvaletlere gidiyorum.Hemen gözüme kalem çekiyorum dudağıma ruj sürüyorum.Parfümü sıkıyorum nerdeyse makyaj çantasıyla gezeceğim.Yanaklarıma da birkaç çimdik allık sürmüş gibi gözüksün diye.
Harita odasından haritaları alıp sınıfa gidiyorum. Oyalanıyorum ki hoca sınıfa girsin.Ondan sonra girmeliyim ki ben sınıfa girince beni görmeli bana dikkat etmeli ve o aşk rengi gözlerinle bana baksın.Sınıfa girince beni görüyor ama umurunda değilim.Haritaları tahtaya asarken Yangın Alimden yardım istiyorum.Aslında ben haritayı asarım ama ona yakın olmak maksadım.Birlikte haritayı asıyoruz arkadaşlar kıs kıs gülüyor.Sadece bana teşekkür ediyor sadece boş teşekkür.
Bu böyle bir müddet gidiyor ben ona körkütük aşık .Deli divane onun için Leyla oldum gerekirse Mecnun olur çöllere düşerim.Şirine kızıyorum Ferhat onu için dağları delmiş.Ben dağ delmesini de istemiyorum gerek yok kıyamam ona. Sadece seni seviyorum dese ben ona denizlerin tuzunu ayrıştırıp su getiririm. O kadar aşığım aşk bu her şeye razıyım
Böyle aylar geçiyor aşığım .Bir gün derse geliyor bir bakıyorum.Başım dönüyor dünya başıma yıkılıyor.Allahım bu ne bu nasıl bir acı bana bu kadar acı revamı ben bu aşkla nasıl yaşarım.Bakıyorum ellerine olamaz olamaz parmağında alyans olamaz parmağında alyans ölmek istiyorum.
Hocam ‘çocuklar size bir şey söyleyeceğim.’Elini sağ elini gösterip ‘ben nişanlandım’ Yarabbim ölmek istiyorum.Al canımı al da acılarıma son ver.
Ben bu aşk acını bir ay çekiyorum.Bir ay sonra mektupların sahibiyle barışıyorum ve kaldığımız yerden devam ediyoruz.Alişimin aşkı bitti Allah nişanlısına bağışlasın.
Her öğrenci bir kez olsun öğretmenine aşık olmuştur. Öğrenciliğin olmazsa olmasıdır.Bende aşık oldum sıramı savdım.
Alişim İnşallah hayatınızı mutlu yaşıyorsunuzdur.
YORUMLAR
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgilerle
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş
hocam hepimiz çocukluğumuzda bu gibi durumları yaşamışızdır..fakat siz bir başka yaşamışsınız..çok afacanmışsınız anladığım kadarıyle..böyle güzel anıları kaleme almanız mükemmel bence..sizi tebrik ediyor saygılar sunuyorum
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ama o hocama çok aşıktım haladaha gözlerinin rengini takımelbisesinin rengini unutmadığıma göre öyle değilmi
hoşdu iyiydi tebessüm ederek okudum yüzünüze çimdik attığınızda koptum saçı uzun aklı kısa sözü bu gibi durumlardamı söylenir efendim harikasınız gülmekten bir hoş oldum devamının gelmesi dileğimle
saygılar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
hepimiz okul sıralarında böyle durumlar yaşamıştık..... sayende yad ettik teşekkürler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Çok hoş güzel bir yazı hemen her öğrencinin yaşadığı şeydir öğretmenine olan platonik aşkı
Beğeniyle okuduğum yazınızı,emeğinizi kutlarım,
Saygı selamlarımla.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar
Alemsin :) Gülümseyerek okudum yazını.
Hem de gerçek payı da vardı. Ben de dindersi hocamıza bayılırdım. Uzun kirpikli, yeşil hareli muhteşem gözleri vardı. Anlattıkları bir kulağımızdan girer diğerinden çıkardı dinlemek yerine
sınıfın içinde dolaşırken onu seyretmekten :)))))))