- 553 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Gerçeğin Acı Yüzü
Doğup büyüdüğüm ortamdan ayrılmak zor da olsa, mecburdum şehire yerleşmeye. Kan davalı olduğumuz aile beni burada yaşatmazdı. Köyümü, en sevdiğim köpeğimi, şu bülbülleri bırakıp gitmek acı veriyordu bana.Son kez o ferahlatıcı kokusunu içime çektikten sonra, şehire doğru hareket eden otobüse bindim.Yanımda oturan amcayı daha önce de görmüştüm.Çok tanıdık geliyordu yüzü bana ama selam verdiğimde o beni tanımamıştı.İnsanlar birbirlerini bu kadar kolay unutabiliyorlardı.Buğulanan otobüs camını ellerimle sildikten sonra uzunca hayallere dalıp el sallıyordum köyüme. Otobüs ilerledikçe yoldaki çizgiler, kenarlardaki ağaçlar, evler, insanlar da üzerime üzerime geliyor gibi oluyordu.Birden omzumda bir el hissettim.Karşımda yaşlı bir amca:"Uyan oğlum otobüs mola verdi, ihtiyaçlarını karşıla" dediğinde baya yol aldığımızı düşündüm. Yolda ki ağaçları sayarken uykuya dalmışım ama bu benim için iyi olmuştu, yolculuğa pek alışık değilimdir. Otobüsten aşağıya indiğimde karşılaştığım ortam hiç de yabancı gelmedi. Mehmet Usta’da bu terminalde köftecilik yapıyordu.Mehmet Usta beni karşısında görünce çok şaşırmıştı.Karnımı güzelce doyurduktan tekrar otobüsteki koltuğuma kendimi teslim ettim ve şehire doğru yola koyuldum.Hayatımda yaşadığım en zor yolculuktu. Otobüsün veya yolların sıkıcı olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuzdur.Çünkü beni korkutan durum kan davalı olduğumuz aileden kaçıyor olmamdı. Ya şehirde de beni bulurlarsa diye korkunç düşüncelerle yolculuğu tamamladım.Otobüs şehrin otogarına yaklaştığında heyecanım daha da artıyordu.Daha önce de şehire gelmiştim ama tanıdık hiç kimsem yoktu.Nerede yatacaktım, acaba kendime nasıl iş bulabilirdim, bu düşünceler kafamda çatışırken bir iş yerinin camında eleman aranıyor yazısını görünce çok sevindim ve şansımı denemek için içeriye girdim.Burası berber salonuydu.İçeride yaşlı amca bir yandan çayını yudumluyor bir yandan da gözü kapıda müşteri bekliyordu.Eleman ilanı için geldiğimi söylediğimde beni baştan aşağıya süzdü ve bi kaç mülakattan sonra neyse ki işe alındım.İlk başlarda biraz zorlansamda zaman geçtikce Rasim Amcaya çok alıştım ve işimde ustalaştım.Bir gün boş zamanımızda Rasim Amca’yla çay eşliğinde dertleşmeye başladık.Kan davalı olduğum aileden kaçtığımı öğrenince adamcağız biraz korktu ama beni çok sevdiği için yardım edeceğini söyledi.Rasim Amca’nın karısı ve çocukları bir trafik kazasında ölmüştü.Ben hem ona iş arkadaşı hem de bir oğul olmuştum. Berberde traş kremi bitince Rasim Amca marketten Traş Kremi almamı istedi. Uzun uğraşların ardından traş kremini buldum ve parasını ödemek için kasaya yöneldiğimde işte olan o zaman oldu Bu güne kadar hiç yaşamadığım bir duyguydu bu.Kan davalı olduğum aile bile bu kadar acıtmamıştı canımı. Kalbim göğüs kafesimden fırlayacakmışcasına hızla atıyordu.Daha fazla bakamadım melek yüzüne hızlıca dükkana koştum.Bir kaç gün unutmaya çalıştım ama nafile ilk defa aşık oluyordum.Sonra sık sık markete uğramaya başladım.Sebepsiz yere alışveriş yapıyordum ve bir yandan da melek yüzlüme bakıyordum.O da bana tebessümle bakıyordu. Zamanla onun da bana aşık olduğunu öğrendim.İş çıkışlarında beraber parklarda geziyor, deniz kenarında yürüyorduk.Rasim Amca’da bende ki değişikliği fark etmişti.Artık babam gibi olmuştu Rasim Amca.Bu durumu ondan saklayamazdım.Ve Rasim Amca’nın onayını aldıktan sonra iş çıkışında Rasim Amcayla onu tanıştırmaya karar verdim.Kendisi de Rasim Amca’yla tanışmayı kabul etti.Akam eve geldiğimizde kapıyı çaldım ve Rasim Amca heyecanla kapıyı açtı.Karşısında bizi görünce biraz garipsemeye başladı ama o da çok sevmişti melek yüzlümü.Yemek yerken Rasim Amca’nın ağladığını fark ettim.Ama soğandan etkilendiğini söyleyerek konuyu kapattı.Yoksa beğenmemiş miydi Rasim Amca melek yüzlümü? Saat ilerleyince kalkmak istedi ve kapıdan yolcu ettikten sonra Rasim Amca’nın yanına geldim ama hiç birşey söylemeden uyumak istedi.Sabah erkenden Rasim Amca beni uyandırarak hastaneye gitmemizi istedi.Zaten dünden beri durumu kötüydü, hastaneye vardığımızda gelmişken benim de muayene olmamı istedi ama benim hiç birşeyim yoktu.Rasim Amca ısrar edince onu kıramadım ve bende muayene oldum.Doktor garip garip sorular soruyordu olaya bir anlam veremedm ama sonuçlar açıklanınca Rasim Amca göz yaşlarına hakim olamadı.Elinden aldım raporu sonucu okurken kağıt birden düşüverdi elimden.Hayır, bu doğru olamazdı.Ben şizofren değilim.Kan davalı bir aileden kaçtığım ve melek yüzlüm bir hayal olamazdı.Hatta o gün melek yüzlüm de hastanedeydi ve doktor onu görmediğini söylüyordu.Ama bu nasıl olurdu ben ona sırıl sıklam aşıktım o da beni seviyordu.Ben şizofren olamazdım, bütün bu yaşananlar küçük bir hayalden ibaret olamazdı.Benim tek aşkım, tek sevdiğimdi o.Dünya başıma yıkılmıştı ne şizofren oluşum ne de yaşananlar umrumdaydı.Yüreğimi tek kanatan melek yüzlümün bir hayal oluşuydu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.