- 1904 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Sağır Diyaloglar
Ben yalan söyleyemem şairim işte
-hah ha bu bile işte yalan
Yalan dediğin söyleyemediklerimse eğer…
-hayır söylediklerin
Peki adın ikizim olsun*
*birçok filozofun; gölgem, içsesim, rüyam … diye yansıttığı
-----------------
Başlayalım! Kendini kurban ettiğin bu ilişkinin ne olduğunu sanıyorsun?
-aşk
Kaç kurban aşık olabilmiştir peki?
-az…çok
Kurnazlaşma! Unutma aklın(ın)dayım!
-------------------
Sen hiç düşlerini çırılçıplak sergiledin mi
-ben şairim demiştim
Evet yalancısın senin düşlerin bile entareli.
-biraz önce şairim diyen kimdi
Aklımdasın
-------------------
Kendine dönecek misin?
-kendimi bekleyeceğim
Kendin kim?
-kimseye ihtiyaç duymadığım kalabalık!
Ben neyin oluyorum?
-sessizlikten çıkarıp büyüttüğüm gölge…
-------------------
Ne yaparsan yap ben haklıyım biliyorsun değil mi?
-bilseydim bunu sormazdın bile
Dalga geçme seni öldürürüm
-sen ne kadar yaşarsın ki ben ölünce?...
-------------------
bir düş hep baba ocağında belirir
şiirler uzar uzar uzatmayalım
baştan mı temiz yazmalı, yazgıyı
Aklım; senden aldım kimliğimi bedenime uymadan, yalın yanlarım yandıda yanmadım, ruhum ezilene kadar. Sokuldum nefesine, soluklanmadım, uyudum sen büyüyene kadar!
-ben-leşme kendin ol ki sana benzeyeyim, yani kendine!
-------------------
Şu anda sadece kazara rastlaşıyoruz farkında mısın!
Aklın bana ait olmadığını biliyorum, onun için kullanmıyorum farkında mısın!
Nasıl yani?
Seninle başbaşa kalmamaya çalışarak.
-------------------
Sana rastlantısal ulaştım desem kendini ne sanırdın?
-ben olmasam sen olur muydun da böyle sorular soruyorsun!
Sen benim gölgem bile olamıyorsun farkında mısın…?
-haklısın gölgenin gölgesi olamaz, sen şairdin toparlasana…!
-------------------
Eğer ki ben bir düşü dolduramuyorsam elbet taşıyabilenimdir, enazından varlığımla.
Ve sözcüklerin senin görüntünden ayrılıp bir hizaya girmesi bencillikse!
Ben bencilim sözlüklerde. Hatta gölgeyim ışıksız.
-------------------
Ne olursa olsun, yanında kalacağım
Zaman geniş ben saatlerden uzun
Yoksayma beni günbatımında suya düşeceğim
Belki
Yıdızlarla anılacak adım
Gerisine yazgı konan adın
Aşk, ölüm ve dönüş
Yazılmayacak
İpin o yanında mutluluk
Bir ucunda sen aynı akşam
Çekip duracaksınız
-------------------
Unutulması gereken sözcüklerdendir „adres“.
Kayboluşun adresi olmaz ki!
Bulut bombası yanaklarımızda patlayan
Uyuyorumdur ıslanan yanaklar
Kaç mevsim söyle turnasız geçti
Söyle
Oyuncaklar üzerinden tank geçti mi
Bir bülbülün dilinden sazın telinden
Geçti mi limanlar gemisinden
Emeğin terinden ne anlardık
Ekmeğin tadından buğday
Geçmedik bir bahçenin kapısından
Yanık kokusu gelsede pırıldayan
Beni öldürmeye çalışma! Ölürsem ölürsün!
-------------------
ağlamaklı bir bebek
camdan gözlerim
seyret dünya
saman dolu bu beden
tüller içinde pullayan
sıkışabilirdi ellerimiz
bağırmadan ah
çok memnun oldumu
bir şiirin yorgunluğu sinince üzerine sıfırlanıyorsundur, yani bende böyle işliyor gece-gündüz, biraz şimdi.
sen ey delikli poster! sıfır çarpması nedir bir mahkumun günlüğüne.
-------------------
Yalancıyım, haklılıktan alınmış birtek gerçeğim yok.
Tutunduklarımsa, yorgun omzun insanı
İnsan-aklı birgün güneşe duracak mı? gölgesine bakmadan geçmişin.
-------------------
Işık hep ışıktır, ağustos böceklerinden bile olsa. Şair yalancıysa şiir nasıl inanır bize… ve iyileşecek yaralarımıza! Birazcık ışık.
anlatımı kendi elleri
biraz gizli yorgunluk
özgürlük kadar sarsılan
ve uyumayan çakıltaşı
-------------------
Tadı alınmış bir duyu yoktur ki varoluşa vurmasın.
Üçlü ses
Birincisi: ben istiyorum
Ikincisi: ben de istiyorum
Üçüncüsü: ben istemiyorum
Varoluşa vuran yankılar belki de bunlar, uzaktan.
-------------------
Bir bildiriydi sanki bu, kim söylemis bilmiyorum. Hep birinci ses.
-kişi, baska bir kisi ile birlikte yapacağı her bir şeyi iyi yapabileceği tek kişi bulamaz-
Farklı farklı kişiliklerde arar yapacaklarını da.
Bu dünyaya böyle yalandan-gerçekler yakışıyor demek ki…
Iyi nedir burda?
-------------------
Azıcık, nefes alabilecek kadar bir alan bırak bana!
-Ama, önceden de heryanımı su gibi sarmala diyordun.
Boğuluyorum!
-Beni istemiyor musun artık?
Her ilişkinin başlangıcında söylenir bu sözler, bütünleşelim, eksikyanım vb. Ve bu böyledir, öyledir. Söylenir…
-Istemiyorsan açık konuş!
Boğuyorsun, boğuluyorum, boğuluyoruz…
Monodialog…
-------------------
Tik tak tik tak tik tak
Zaman böyle basit iki sözcük arasında gidip geliyor, biz birbirimizi anlamadıkça!
Herkes birbirine birşeyler söylüyor; anlamadığı, anlatamadığı, anlaşılmayan.
Adına ilişki dediğimiz şeyde, anlaşma vardır, kişilerin haklarını gözeterekten.
Yani ötekinin hesabına çalışmadan/çalmadan.
Belli bir düşünceye bağlanmak bağımlılık değildir, bağımlılık o düşüncenin saçma olduğunu bildiğiniz halde dönmemektir.
Zaman= tik tak.
Tik tak bile uyum sağlıyor kendi içinde, duyuyor muyuz acaba?
Ama diyorum! Hanife’nin o tavuk ayağı olmasa.
zamansızdialog
-------------------
Sen bana bişeyler söylüyorsun, olmasını istedigin gibi! Bunları yaparsam sana benzemez miyim?
-Haklısın! Haklıydın…şiiri bozmak geçiyor içimden, ilk deneme…
Ayarı bozulmuş şiir
Kadavra
sen Aşksın
sen Beyhude
sen Can tahtası
sen Çabalayan
sen Devrimci
sen Emekçi
sen Fahriye
sen Gaddar
sen Hain
sen Işık
sen İz
sen Japongülü
sen Kadavra
sen Lades
sen Mevsim
sen Nesin
sen Otsun
sen Ödsün
sen Pişmansın
sen Rüyadasın
sen Sevgisizsin
sen Şıpsevdisin
sen Tabi
sen Uyumayan
sen Üçkağıtçı
sen Vikaye
sen Yazma
ben Zordayım
-------------------
„ben zordayım“ demişim! Şiiri bozuyorum demişim üstelik.
Abece’nin tek harfiyle kalbine girmek istiyordum belki de! Ama sen beni doldurmuştun, „sen“ ile doluydum, yine sana taştım. Hiç tanımadığım, bilmediğim, önemesemediklerime niye taşayım ki. Birbirimizden kopamayacağımıza göre; birbirimizi yememiz lazım, sevgi de böyle değil midir? Biri birini yiyecek. Yemek değil asıl sorun, hazmetmek…
Şiiri bozmaya devam ediyorum…
uçkur lastiğe güvendikçe
don büzüşür
biraz içinden kıvrılan
koca dünya
ve dalgalar
ve dalgalar
ve dudakları tükürüklü
Ne söylersem söyleyeyim seni düşünüyorum, başka hiçbir şeyi önemsemiyorum galiba son
-------------------
Sen! Benim bildiğim sen değilsin diyordun! Sana benziyordum…ben kimim bilmiyordum.
Beni anlama yeteneğin vardı, yalınlığımı yani.
Bu sahtekarlık değil mi diye sadece düşündüm!
Ne ben senin karşında ben olacağım, ne de sen benim karşımda sen…
Evet karşılıklı birbirimizin yüzüne bakmaya çalışıyorduk, yüzüne bakma ve çalışma, oysa ordaydın…bakmaya çalışıyorduk!
ACI
Bu durumlarda şiir bozulmalı
çeşme
ağlayan
testiler dolunca
ne çok
ağıtların
bölük-pörçük
gerçek kırılınca
ne çok
elin var
ellemeyen
dokunmamalı
yaşamın bastıran bakışına
ne çok kanımız var
akmayan
rüyalarım
yaşamın durağı
ne çok ellerin var
oynayan
acılarım
çoğulsun
onmayan
intiharlarla birbirimizin yüzüne, gözüne baktık! Anlamsızca…
-------------------
Üstüste sana okadar, seni seviyorum dedim ki…
Kendimi inandırıyorum sanki
Sen de demişindir mutlaka, ve mutlaka ticari düşünmüşündür.
Şiir yardım koludur, bozmalı…
yaşamıyoruz
yuvarlanarak
kapalı kulakları
sözlerimin ellerine
umutsuzdum
gök bile ağladı
sağalmadı
adım
ölümlere aktım
ağlamadınız
adım
yok
tuttu çekti
anılarım
„humor“ diyorum gölgem, biliyorsun! Ya sen, ya ben!
-------------------
Mutluluk gibi acı da yoktur sevgili, alıp yüzüne süreyim. Ençok doğurana dönüp küllerimi savurmak istiyorum: Aklın yeterliliği işte…o kadar.
Şiiri yarıştırıyorlar, vurmalı…
neler söylenmedi ki
batıp çıkan yollar
ayaklarım dalda
ağaçta kar
sağır mıydı
benim kadar
anlaşılan ben işitmedim
söylediklerimi
-------------------
kokuları ayırt ediyordum, bunu yazmamak istedim. sanki bunu bilince, sana oyun oynuyor gibi düşündüm kendimi
şiiri bozmalı
uzamlı zaman
söz
aklın benden geçmesin
aklın senden ya
benden gecmesin
amuda kalkan düşünce
ağıtlarım sende de
aklım nerde
şiir bozumu ömrüm
geçmeyen
karabatakların yanından güneşe doğru yürüyordum, aklıma geleni sonra yazdım
seni seviyorum diye dedim bunu…
YORUMLAR
cahitbozkurt
okudum okudum bitmedi ve yarısında bıraktım çok güzel arkadaşım inan ama çok uzun
evet biz şairiz ve yazar en önemlisi yalancıyız şiirlerimiz ve hayellerimize düşlerimize bile elbise giydiriyoruz gösteremiyoruz duyguarımız bile özgür değil kalemimiz nasıl özgür olsun hep gölgemizleyiz tebrikler çok beğendim bence yarısınıda yarın yayınlamalısın
cahitbozkurt
ve söz fırtınasında ve düş ve şiir
iç içe tekil ve çoğul diyaloglar
ne çok yerinde rastladım kendime
tebrikler değerli kalem.. :)