Yaşamında öteki kişilere ulaşabildiğin anlar, bir ormandaki kuş ötüşleri gibi olacak... uzaklardan gelip geçerken, kısacık bir süre yapraklarda yankılanacaklar o kadar. orman bütün sessizliğiyle yine yalnız duracak orada... ı.kant
Vehbi Okur
Vehbi Okur

UZUN LÂFIN KISASI

Yorum

UZUN LÂFIN KISASI

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

850

Okunma

UZUN LÂFIN KISASI

UZUN LÂFIN KISASI

BİRBİRİNE KARIŞTIRILAN İKİ KELİME

Hayret bir şey; iki kelime hâlâ birbirine karıştırılıyor. Bu iki kelime; “TEKLİF” ve “TAVSİYE”
kelimeleri.. Bilmiyorum tesâdüfen okurlar mı aceba, biz bir defa daha anlatalım:
Efendim; bir kişiye:
“-Osmaniye’ye giderseniz, Zorkun Yaylası’nı mutlaka ve mutlaka geziniz” denilmesi bir “TAVSİYE”dir.
Buna karşılık; yine bir yakınımıza:
“-Şurada yeni bir lokanta açılmış; haydi, öğle yemeğini orada yiyelim” sözü de bir “TEKLİF” tir.

Şimdi, tahmin edileceği üzere bu meseleyi şunun için anlattım:
Sanki, ihtiyaç varmış gibi; “TEKLİF” kelimesinin yerine; “ÖNERİ” kelimesi uyduruldu.
Gelgelelim, “TEKLİF” kelimesinin yerine uydurulan şu “ÖNERİ” kelimesi daha ziyâde “TAVSİYE” kelimesinin yerine kullanılıyor. Hayret bir şey!
Bir defa daha söyleyelim: Kıymetli Arkadaşlar;, bu kelimeler ayrı ayrı iki kelimedir.

Yukarıda “sanki ihtiyaç varmış gibi” şeklinde bir ifâde kullandım.
Gerçektende, “TEKLİF” kelimesi o kadar değişik yerlerde kullanılıyor ki, vereceğim bu misâller “TEKLİF” kelimesinin bütün canlılığı ile yaşadığını gösteriyor. İşte misâller:

.) “Teklifsiz girip-çıkmak”,
.) “Arkadaşlık veyâ evlenme teklifinde bulunmak”
.) “Aramızda teklif mi var” demek.
.) “Teklif mektubu” almak,
.) “Teklif benden, yemek-yememek senden “ denilir..

Böylesine zengin bir kelimenin yerine; “ÖNERİ” gibi uydurukça bir kelimeyi getirmeye çalışmak
akıl kârı mıdır? Bence değil..


“MUHTEV”

“İÇERİK” kelimesi yokken “MUHTEV” o kadar çok kullanılmıyordu..
Ne zaman ki, “İÇERİK” ’icat’ oldu “MUHTEV” nın pabucu tamamen dama atıldı..
Gelsin “İÇERİK”, gitsin “İÇERİK”..
Öyle ki, neredeyse “SU” yerine nerede ise; “İÇERİĞİNDE 2 BİRİM HİDROJEN, 1 BİRİM DE
OKSİJEN BULUNAN SIVI..”
denilecek..,

“HAYAT”

Bugünlerde âdeta içerisinden temiz hava fışkıran bu sıcacık kelimenin yerine sert ve yarı müstehcenlik barındıran “YAŞAM” kelimesi getirilmek isteniyor.
Bu ve bâzı kelimeler için Üstat Necip Fâzıl Kısakürek şöyle diyor:

"RUHSAL-PARASAL-SOYUT-BOYUT - YAŞAM - EĞİLİM..
YA BUNLAR TÜRKÇE DEĞİL; YAHUT BEN TÜRK DEĞİLİM.
OYSA, HÂLİS TÜRK BENİM, BUNLAR İŞGALCİLERİM,
ALLAH TÜRK’E ACISIN; YALNIZ BUNU DİLERİM".

Şimdi de sizlere bu güzel “HAYAT” kelimesini nerelerde kullandığımıza dair bir-iki misâl sunmak
istiyorum:

“Hayatım”,
“Hayat mı bu”
“Hayatın tadı tuzu kalmadı”,
“Hayatı yaşamak”,
“Hayattan bezmek”,
“Hayat memat meselesi”,
“Hayatı zehir etmek”,
“Hayatî tehlike”,
“Hayatta ilk defa”,
“Hayatta olmaz”,
“Hayata gözlerini açmak”,
“Hayata gözlerini kapatmak -veyâ yummak-”,
“Hayatın çok tatlı olması”,
“Hayatın içinden”..

Bu böylece uzaar gider..
Demek ki; “HAYAT” devam ediyor..


“HAYAT” DEMİŞKEN BİR DE
İÇİNDE “ÖLÜM” KELİMESİ BULUNAN SÖZLERE GÖZ ATALIM:

.) “Her canlı ölümü tadacaktır”
.) “Ölüm, Allah’ın emri”,
.) “Ölüm gelmiş cihâna; baş ağrısı bahâne”,
.) “Ölmek var, dönmek yok!”,
.) “Ölmek mi zor, kalmak mı zor?”,
.) “Ölüm ağı”,
.) “Ölüm orucu”,
.) “Ölümüne atlamak”,
.) “Ölümüne susamak”,
.) “Ölüm meleği”,
.) “Ölümle cebelleşmek”,
.) “Ölenle ölünmez ki”,
.) “Ölmek var; dönmek yok”,
.) “Ölüm tehlikesi”,
.) “Ölüm-kalım meselesi”..


Bazen, herhangi bir kelimeyi ne kadar değişik ifâdelerde kullandığımızı merak ederim. Elde ettiğim netice hem beni eğlendirir; hem de Türkçemizin zenginliğini ortaya koyar. Meselâ “ölmek”
ve ölümkelimeleri meğer ne kadar çok ve değişik cümlelerde kullanmışız. Sizlere birkaç misâl sunmaya çalıştım.

İçinde ölümkelimesi bulunan sözleri yazmaya çalıştım. Bunların hâricinde Sizin de
hatırladığınız sözler varsa; lûtfen devam ediniz.

TTK.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Uzun lâfın kısası Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Uzun lâfın kısası yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
UZUN LÂFIN KISASI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
18.1.2012 14:19:36
Vehbi Bey, bu çalışmalarınız gerçekten çok faydalı. Bizlerle bilgilerinizi paylaşmanız taktir edilmesi gereken bir durum. Kendi adıma teşekkür ediyorum.

Yalnız kafama takılan birşey var; "hayret bir şey" mi olmalı "hayret edilecek birşey" mi? Hayret birşey, halk ağzı bir tabir, ben mi yanlış biliyorum yoksa? Aydnlatırsanız sevinirim.

Saygılar.
DE
DENİZCANDAN, @denizcandan
18.1.2012 13:18:59
Ölümle ayrılığı tartmişler,elli dirhem fazla gelmiş ayrılık,ölümüne sevmek,ölümü gör,ölüme meydan okumak,ölür müsün öldürür müsün.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.