Okuduğunuz
yazı
18.1.2012 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
...
Not : Söyleşilerim kitaplaştıktan sonra tekrar aktif hale getirilecektir...
Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sevgili Mehtap, değerli bir yazarı okuyucusuyla buluşturduğun için sana teşekkür ederim. Ayrıca, Sinan Beye de baş sağlığı dilerim. Sevgili annesine Allah'dan rahmet dilerim.
Sevgili Mehtap, oldukça dolu dolu bir ropörtaj olmuş, Sinan Yağmur'u yakinen tanıyan biri olarak bu samimi ropörtajı beğeniyle okudum. Belki haberiniz vardır bilmiyorum ama güne düşen bu ropörtajın Sinan Bey'in validesinin vefatıyla tevafuk bulması çok acı.Sinan Yağmur'un merhume annesinin cenazesinin yarın Cuma namazını müteakip Kırşehir Cacabey Camii'nden kaldırılacağı bilgisini iletmek isterim.Merhumeye Allah'tan rahmet dilerim. Allah geride kalanlara sabır versin....
Öncelikle böyle değerli ve mütevazi bir duruş sergileyen sayın Sinan Yağmur beye ve bu keyifli sohbeti okumamıza sebep olan Mehtap hanıma teşekkür ederim.
Sayın Sinan Yağmur beyefendi; Sohbetin içinde günümüz insanın portresini çizmiş.
Bir çoğumuz; Ünlü düşünürlerin, filozofların, aşıkların-şairlerin özlü sözlerinden dem vururuz yaşama ve hayatımıza dair. Okuyunca-dinleyince ‘’Vay be! Adam güzel söz söylemiş vesselam’’ der geçiştiririz. Ve yanından geçip gideriz...
‘’Söz uçar yazı kalır’’ Velakin! Gün gelir yazınında yerinde yeller eser... Yaptıklarımız-yaşadıklarımız örtüşmez okuduklarımızla.
Sayın Sinan Yağmur’a benimde bir sorum olsun istedim:
Bugüne kadar kitaplarınızı okuyan okuyucular arasında. Yada yapmış olduğunuz konferanslarda sizi dinlemeye gelenlerden; Kaç kişiden duydunuz ‘’kitaplarınızı okuduktan sonra hayata bakış açımı değiştirdim.’’
Beğenmenin ve öv(ül)menin yanında ‘’pozitif bir etkileşime’’ vesile olmakta diyebiliriz.
Saygıyla
Cömert Yılmaz tarafından 1/19/2012 7:48:25 PM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyata verdiğin değer ve bu üst düzey çırpınışların çok güzel görünüyor sevgili Mehtap.
sen, Aşka bulanmış bu alfabenin 9999 nolu kanatlarında Aşka müştak o ilk ışık kadar latif cümlelerle bezeli derin bir söyleşi taşımışsın gönüllerimize...bizede teşekkür etmek düşer artık.
yolun hep açık ve emeğin daim kabul görsün inş...Ameller niyetler üzerine inşa edilir bilirsin. ve Yüce Mevla çalışanın emeğini mutlak ve muhakkak yüceltir ve hak ettiği değere ulaştırır.
dün yazıya bakmıştım bu gün kutluyorum............
O gönül insanına gönlünü açıp kuru gönüllerimizi katre katre yumuşatanlara selam olsun...Dolu bir söyleşi,mütevaziliğin zirve yağtığı ekole uygun davranışın tezahürü bir söyleşi...selamlarımla
Sevgili Sinan Yağmur' un aramızda olması harika bir duygu öncelikle onu belirteyim. Aşağıda ismini görünce ister istemez heyecanlandım. Bu nedenle bir kez de ben teşekkür etmek isterim kendisine. Ne kadar mütevazı bir insanmış ki Niğde' ye kadar gitmiş görüşme için. Zaten verdiği cevaplardan da anlaşılıyor kıymetli kişiliğinin güzelliği.
Çok teşekkürler Mehtap' çığım sana da. Güzel bir sofra idi, biz de bir ucundan sebeplendik. Keşke daha çok şeyler öğrenebilseydik dedim Sinan bey hakkında. Biraz daha hayatı üzerine ve yazdığı eserler üzerine, eğitimi üzerine, unutamadığı bir anı üzerine, yazma sancıları çektiği kitaplarının doğumu üzerine... Ama bu söyleşi de en azından güzel bir tad bıraktı damağımızda.
"Aşkın gözyaşları" son okuduğum bir kitaptı. Ayrıca yazarla yaptığınız bu değerli söyleşi benim için faydalı oldu. Bizimle paylaştığınız için ayrıca teşekkür ederim
Ayrıca, yorumlara usanmadan cevap verrmeniz bile insanları ne çok önemsediğinize işaret. Ve bu çalışkanlığınızı takdir ediyorum. Başarılı ve sabırlısınız bir o kadar sanatkarsınız.
Mütevazılığını bir kez daha anladım Sayın yazarımız Sinan YAĞMUR'un hatta söyleşinize yaptığı yorumla sayfanı taçlandırmasından ve sitemizi onurlandırmasından dolayı yürekten teşekkürlerimi sunuyorum...
Bir at bir kurbağa ile karşılaşır. At şöyle der: Bu mesajı bir yılana götür, karşılığında çevremdeki bütün sinekleri alabilirsin.” Kurbağa cevap verir: “ Ücreti beğendim, fakat işi tamamlayabileceğimi sanmıyorum.” İşte o kurbağa gibiyim. --------------------------------------------------------------
Ne güzel konuşan ve düşünen bir konuğun varmış.
Okuması hoş hazmetmesi hoş.
Sizin de yaklaşımınız güzel.
Sinan yağmur çok takdir toplamıştır.
Bu güzel ve başarılı çalışma ile ayın yazısı olacak bir çalışma çıkarmışsınız. Tebrik ve takdirlerimi iletirim.
Kutluyorum, teşekkür ediyorum. Yüzlerce yol deneriz ama Allah aşkından başkasıyla mutlu olamayız. Sonsuza kadar aşkıyla yanmak, sonsuza kadar aynı şiddetli aşkla yaşamak muhteşem güzel olmalı. Milyarlarca yıl da geçse, Allah’ı aynı muhabbetle sevmeye devam etmek... Dileyelim Allah, aşkını katıksızca yaşatsın; tükenmesi olmasın…
Sayfanın güzelliğinden yaralanırken, içime işleyen bir İsim vardı karşımda. ''Sinan Yağmur'' Sinan Yağmur'un kitabı olan ''Aşkın Gözyaşları'' benim kitap dünyasına atılıp ve daha sonra kitap okuma aşkım Sinan Yağmur sayesinde olmuştur. Ve bu değerli ismi burada, senin sayfana görmek çok güzeldi. Güzel bir söyleşi okudum sayende. Ve bu yüzden öncelikle sana teşekkür ediyorum. Ve benim gibi diğer arkadaşlarımada bu güzelliği tattıran Sinan Yağmur'a da teşekkürlerimi bırakıyorum...
Okurken biraz kıskandım. Çünkü Sinan Yağmur'u tanımak ve onunla güzel bir sohbet geçirmek kim istemez ki? Açıkcası ben isterdim. Allah bu güzellikten sana nasip etmiş, bu yüzden kıskandığım yanımı geri alıyorum ve sana sonsuz teşekkür ediyorum.
Sen Güzel insan Edebiyat alanında kalemin bükülmesin inşALLAH. Daha güzel söyleşilere, yazılara imza atıcaksın. (ama bu söyleşini hiç unutmayacağım) Allah'ım yar ve yardımcın olsun hep.. İki güzel yüreğe, ''TEŞEKKÜRLER.''
Sevgimle hep...
Kum '' Tan£si tarafından 1/18/2012 9:00:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
Böyle bir söyleşiyi gerçekleştirmek, edebi bir birikim ister...gerçekten bir solukta okuyup takdir ettiğim bir sayfa..Sinan Yağmur ile söyleşi gerçekleştirip.. bunu da usta bir kalemden.. dinlercesine okumak da bize nasip oldu..Tebrik ederim. Sevgilerimle
Mevlâna şiirlerini ilk radyoda dinlemiştim. Sonra Aldülbaki Gölpınarlı'nın Mevlâna kitabını okudum.Şemsi de orada tanıdım.Mevlâna'nın ondan feyz alışını.ondaki felsefeye hayran oldum. Sinan Yağmur'un kitabını okumadım ama okumaya değer bir kitap olduğunu anladım.ilk fırsatta edineceğim. Mevlânanın, insana bakışı beni etkilemişti.Ben de şiirlerimde doğruya, hakka insanla, insan sevgi siyle ulaşılacağını, gerçek değerin bu olduğuna inanıyorum. Hiç bir zaman vah öldüm bittim deme mek, her zaman baştan başlamayı bilmek,kör inançlarda büzülüp kalmamak,insana,insan gücüne inanmak. benim de hayat felsefem bu. Güzel,değerli,yararlı bir çalışma olmuş.
Mehtap Altan; zaten tanımadığım halde yüreğimin en güzel köşesinde tahtını kurmuş bir edebiyat aşığı.
Sinan Yağmur; bugüne kadar yayınlanmış bütün kitaplarını okuduğum, yazarlığın çok ötesinde bir edebiyatçı.
Hep şöyle düşünmüşümdür, okuduğunuz yazının veya kitabın yazarınla tanışmanıza gerek yok. Eğer onun iyi bir okuru olmuşsanız, onu tanımanız size yeter. Yüzünü, duygularını, hatta çocukluğunu bile hissedebilirsiniz.
Artık o sizsinizdir, siz de o.
SEVGİLERİMLE.
Davidoff tarafından 1/19/2012 12:06:36 AM zamanında düzenlenmiştir.
Her yanımız yara bere içinde..Uykularımızda ateşlere düşen kelebekler görürüz..Ne yana dönsek bir yanımız acır.. İnanmak...Vicdanın sesi midir ? İnsanlığa baktığımızda yollar çatal çatal..Oysa iki yol var;ak ve kara..Ben şahsen ak olamadım..Her an karadan kurtulmak için çırpınıyorum.. Bir yol..Bir yol ki Mevlana milyarlarca yolcudan sadece biridir.Ama ben buradayım diyen yolculardan.. Vicdan tekdir..İnanç da öyle..Kanı, rengi ve ırkı olmaz.. İnsanlığın bir karınca kadar bile cesareti ve sorumluluğu yoksa bu durum alnımızadaki çizgilerde mi gizlidir ? Azap içinde olan toprak, çiçek, orman değil, insanlıktır. Kurtuluş ? İnsanın kendisini tanıması ve Güneşe yangın harmanlarda bir çakıl taşı değil de, başak tanesi olmasından geçer.
Yazarı takdir etmemek elde değil..Kültürel birikimi yüksekdi.. Onun ve tüm insanlığın yolu açık olsun..
Sevgili Mehtap; Sinan Yağmur’u kitaplarından tanımak elbetteki mümkün olandı… Mümkün olmayansa bir söyleşi de hem de sitemizin emek işçisinin sayfasında bu anlamda bir birikimde görmek çok büyük bir ayrıcalıktı…
Soruların içindeki felsefi anlama, cevapların içindeki tılsımlı birikim de eşlik edince ortaya müthiş bir söyleşi ziyafeti çıkmış… Derin anlamların koridorlarını ruhumda sindire sindire gezineceğim…
Mevlam Sayın Sinan YAĞMUR'un her iki cihanda da yüzünü güldürsün inşaallah ve beraberinde bizleri Mehtapcım...
Ve biliyorum ki; bu gidişe Allah hiç ummadığın bir anda "yürü ya kulum" diyecek... Sabrının ve emeklerinin karşılığını bu söyleşiyle ve Sayın YAĞMUR'un Niğde ziyaretinde bile bir nebze dahi aldığını düşünüyorum...
Allah’ın rahmetinin her türlü azabından daha daha büyük olduğunu bir kenara bırakıp cehennem sözcülüğü görevine soyunanlar nerdeyse korkuyu Allah’ın sıfatı ilan edecekler.Yazıklar olsun!Onlar ham geldiler ham gidiyorlar. “Teslimiyet sahibi” insanlar cehennem korkusundan ya da cennete duydukları hevesten sebep mi ibadet eder? Hayır…Allah’ın kudretini bilip de korkmayan zaten yoktur.Aşık “ teslimiyet zırhı” nı giyinince cennete değil cennetin sahibine gönül verir.İş; aşkın sahibine giden yolda yok olmaktır, iş; 1400 küsür yıllık peygamber hırkasını giyebilmektir bu hırka tevazü ve iman hırkasıdır,mertliğin,başı dik oluşun hırkasıdır..Bir fikir ki anlayanın!
Sevgili Mehtap günümüzde dilinden Allah'ı düşürmeyen ancak aynı zamanda elinden haramı ve aşksızlığı da düşürmeyen sayısız din maskeli şeytan müridi var...Bazı fikirler ancak ve ancak yüreği yanmaya meyilli olanların kavrayabileceği türdendir.Bazı şeyler bazı kimselere aşk olurken cahillere gam olur.Zaten bak cehennem sözcülüğü yapanlara "aşk" dediklerini duyamazsın...
Sana gelince sevgili Mehtap...Aldın başını gidiyorsun ve harika adımlar atıyorsun.Edebi hayatında attığın en güzel ve manalı adım olarak görüyorum bu eşsiz,kaliteli çalışmayı...Sinan Yağmur demek benim için çok şey demek.Bu mana dolu güzelliği taşıdığın için yürekten teşekkür ediyorum,kutluyorum.
Son olarak;
Gerçek aşık cefanın türlüsüne razıdır Aşk ateşte kılınan bir şükür namazıdır (Mezarkabul55)
Yazının yazgısı, yarasını yâri bilene hemhal olur derler Söz .meçhulden mânâya varan inceden bir yoldur . Melâl içinde mütevazı bir lezzettir boynu bükük harflere can üflemek; ruhunu kaleminin ucundan akıtanlar için açık bir kalpten çıkınca açık kalpler bulandır söyleşi. Anladım ki göğün mevsimi olmazmış ve suya vuran şavk zemheride de ısıtırmış üşüyen yanlarımızı. Caf caflı kelimelere sığınmadan "olduğun kadarsın" desturuna aldırmadan, gecenin damarını çatlatırcasına kardeleni arzdan arşa taşıyan ,kalbinin atışlarını kalem ile kağıt arasına tohum gibi serpen güzide can, mümeyyiz ve münevverlikle coşkun,şekle ve şemaile takılmadan deruniliğin sirayeti ile dolu Mehtap hanım ile kısa süreli ama uzun zamanların mazi tahlilini kalemi neşter kağıdı kadavra gibi görmeden cemreleri vaktinden önce düşüren busekarlık dolu, asude söyleşisinin kıvamı hala ter-i taze, hala samimiyetin en büyük erdem olduğunu gösteren ,yürek mabedinin kapılarını tılsımlı sesi ile açan ve" bu söyleşi bir rüya mıydı acaba" dedirten hasbihal için mesrurluk dolu duygularımla TEŞEKKÜRLER.Sinan Yağmur
Öncelikle başardığınız buluşma ve verdiğiniz emek için çok teşekkür ederim..Başarınız daim olsun...Belki rastladınız, biliyorsunuz; haddimi, değil mi bilmiyorum,ama, ben hiçbir zaman Şems diye birinin yaşadığına inanmadım. Elimide ki bilgilere dayanarak tüm tasavvuf aleminin mahrecinden baktığımızda has ismiyle Şems'te bir hayaldir. Mevlana'nın hayatında bir yedek rokaet gibi yer alan, belki başka ad bulunabilir bunu ben böyle düşünüyorum; hani uzay aracı fırlatılıyorda sonradan yeni bir ateşlemeyle atmosferin dışına fırlıyor araç. Mevlana bir yolda zaten gidiyordu, kayıtlara göre şems onun atmosferde sonsuzluğa fırlamasına neden oldu.Şems gerçekte olsa, Mevlana'nın üretimide olsa Mevlana'ya bir sıçrama yaptırdığı gerçek.Bana göre Mevlana'da bir iç patlama sonucu varolan bir hayal ve aynadır Şems.Dilinden anlamayanların yerine onu kulak ve dil yaptı Mevlana ve söyleyeceklerini ona söyledi, duymak istediklerini ondan duydu.Gerçekte olsa,hayalda olsa, ses duvarını bu değişimle aştığı anlaşılıyor.
Çok zevkle okuduğumu söylemeliyim.Sizin elinizden çıkmış olmasıda benim için ayrı bir değer ve güzellik.
Tabiki bu işin necesiyle uğraşan birileriyle olmayı. Cevap bulamadığım sorularıda ilk ağızdan dinlemeyi elbet çok isterdim. Bu konuda bizim bir eksiğimiz var aslında. Mevlana ile ilgili İran'da da derin bir külliyat var, bunlarında hızla çevrilip Mevlana sevenlere ve ilim alemine tanıtılması gerekiyor.İran ayağı tamamlanmadan Mevlana'yı tam olarak tanımak, illa da Şems'i çok mümkün değil diye inanıyorum.Şemsle ilgili bilgiler onlarda daha fazla sanırım.Sinan Bey'in acaba Farsçası varmı diye şu an merak ettim.Çok teşekkürler değerli insan...
Sevgili Sinan Yağmur ile keşke şöyle sıcak bir çay eşliğinde oturup bu düşüncelerinizi paylaşma şansınız olsaydı... İnanın gönlünüzü de ruhunuzu da doyuracak kadar kuvvetli akacaktı düşünceleri düşüncelerinize...
dur dur okumadan önce bir "ahhhh " demek istiyorum sana :)))
şimdi okumaya gidiyorum :)...
ve ,,,
şimdi anlam veriyorum son bir haftadır neden ayakları yere basmaz bir hatunun ...:) öyle güzel bir konu ve insan bulmuşsun ki söyleşi yapacak, benimde ayaklarım yerden kesilir bu güzel ve manalı sohbet sayesinde...
ki- emin ol sizi okurken hatta sevgili Sinan Yağmur"un söylediklerini içerken-hazmederken sen kadar olmasam da yarın kadar tatmin olmak, mutlu olmak yetti bana...
yine de, senin için hissettiğim gurur ve mutluluk herşeyin ötesinde şimdilik...
yolun ve bahtın açık olsun, güzel olsun aynı yüreğin gibi...
ve kutlamıyorum bu defa ama kucaklıyorum sıkıca :)...
sevgimle hep...
Denizce tarafından 1/19/2012 9:20:52 AM zamanında düzenlenmiştir.
Denizce tarafından 1/19/2012 9:21:58 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sinan Yağmur! mütevazi kişiliği bilgeliği ve sıra dışı üslubu ile gönlümüzde taht kuran kıymetli bir yazar... kendisini edebiyat aşığı sevgili Mehtap Altan sayesinde daha da yakından tanımanın mutluluğu içerisindeyim.. keşke dedim yüz yüze ve çaylar keyifle yudumlanırken yapılan bu güzel söyleşide bende bulunmuş olsa idim..)
zira “Aşkın Gözyaşları Tebrizli Şems” ile okuyucuyu kendisine adeta hayran bırakan sayın yazarımız ile yüz yüze tanışmayı hep arzulamışımdır...
sevgili yazarın gönül penceresinden hayata bakmak öyle zan ediyorum ki bu söyleşiden kazanım elde etmek isteyen okuyucuya yepyeni - olumlu renklerle bezeli ufuklar sunacaktır...
ben şahsen payıma düşenden tat alarak ayrılıyorum sayfadan...
edebiyat adına faydalı hizmetlerinden dolayı sana ne kadar teşekkür etsek azdır sevgili Mehtap Altan... umarım en kısa zamanda sizin de engin fikirlerinizi ahşap raflardan temin edeceğiz...
buna bütün kalbimle inanıyorum...
saygılar Sinan Yağmur
saygılar Mehtap Altan
ikinizin de yolu nurlu ve bereketli olsun...
Murat ELTER tarafından 1/18/2012 12:53:37 AM zamanında düzenlenmiştir.
Aşk olmadan yaşamdaki hiç bir şeyin tam anlamının olmadığını ve yaşamdaki sonsuza giden haritayı aşkın derinlerinde mayalanan inancın gerçekleştirdiğini öğrendim ondan ...
Ben de edebiyata olan aşkımın esiriyim ve beni götürdüğü bu anlam dolu yola yüreğimi sıvayarak gidiyorum...
Sayın Sinan Yağmur'un ihmal ettmediği ayrıntılar arasında çay faslı geliyor... Onunla geçirdiğim birgün içerisinde sanırım ömrümün en çok çay tüketimini yaptım:)
Zamanın sahibi beni yarattıklarımın dilinde bulun.
Yağmura soyunan her kulluk ıslanmayan şuuru güdüler bu zaman aralığına kırkına yama asmış bir zad bir fahri şems uyanmalara koşturur bunca meharet gök efendili günün semasına benzer
'aşk' ki yaradanına koşan saftan bir iniltiye hakim sır şiir'idir. Aslına uzanıp dokundukça tarihe ehlimin kara perçemi kayıp düşer anlıma tarih bize bizden ebediyete sunulan rab yolluğuysa buna eğilen kaleminizi saygıyla selamlıyorum sayın Sinan Yağmur
derin nefes aldığım kitabınızın yarısında olsam bile değerli yazarım Mehtap Altan'nın vesilesiyle sizi sokağımızda görmek büyük bir mutluluk saygı sevgilerimle kutluyorum kaleminizi..
Size bir teşekkür nasıl sunulur bilmiyorum kelimelerin aciz kıvrandığı andır söyleşilerinizden alığım haz saygı ile kutlarım ..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.