acıyla yoğrulmuş en güzel insalık hali
aşk bilmem ki kaç yüz bin yıldır yaşıyor...kaç kez zamansız misafir oldu şu dertli yüreğimize...
tanıyorduk,bir yerlerden anımsıyorduk,elbet adı geçmişti dudaklarımızdan bazen bir esinti bazen mutlu bir tebessüm gibi.
kahramanlarından büyük bir hazla kulaklarımıza misafir oluşlarına şahit oluyorduk,kimi zaman fuzuli mecnun ile can buluyordu aşkın kollarında...
leyla gibi aşık olunası bir güzelliğin elleriyle yoğrulmuş,aşkın taze ekmeğini bölüşüyorduk soframızda.
tanıyorduk biryerlerden aşk için akan kan pınarlarını,bir yerlerde izleri kalmıştı aşkın,
ta ki gerçek aşkın kollarında acının yoğrulmuş en taze en mis kokulu ekmeğini yiyene kadar.uzaktan kokusu burun deliklerimizde bugüne kadr tatmadığımız bir duygu bırakıyordu.yedikçe acıya susuyorduk.işte o zaman o kan pınarlarından kızılcık şerbeti tadında acı içiyorduk.
elbet bir yerlerden duymuştuk bu kitabın adını.okumak için yaşımızın ermesini bekliyorduk.aşkın anlatıldığı bu dizeleri hayatlarının her sahasında dudaklarında bir mırıltı halinde ateşlerde yanan bedenlerine,çoğu zaman ruhlarına armağan eden nice mecnunlar nice leylalar görüyorduk merak ediyorduk.
bir dizesi bile öyle güzel bir kor haline dönüşüyorduki yüreğimizi önüne kağıt gibi sunup aşkın adının ince ince o ateşle işlenmesine göz yumduk.
fuzulinin dediği gibi:’aşk bir sarmaşık misali sarılıyor bedenimize.sarmaşık bir ağacı güzel gösterir fakat onu içten içe çürütür.’tıpkı aşk gibi.
öyle güzel görünüyorduki insan aşkla birlikte aslında içten içe çürüdüğünün farkına kimseler varamıyordu insanoğulunun kendisi bile.
bu dünyadaki en güzel insan aşk acısıyla,acıların en tehlikelisiyle ömrünü terbiye eden insandır...
özdem palavan
YORUMLAR
insanoğlu aşk ile yüzyıllar önce tanışmış ve yaşamış hala da yaşamakta. Peki, siz aşk ile ne zaman tanıştınız? size ne verdi ve sizden neler götürdü ? Aşk acısını tadıp onunla yoğruldunuz mu ?