- 855 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
BAKİRE VE KADIN
Çok kanatlı bir kuştur bence sevgi.Üstüste iki gün aynı kanatla uçmaz.Ya cılız çırpınışlarla çabalar ya da orak gibi siler süpürür.Öfkesi de bir başkadır.Kendisinden büyük kuşlardan ödünç kanat almış gibidir,umulmayanı yapabilir.
Ben hep Yay Burcundan olduğunu düşünmüşümdür sevginin.Çünkü kendi içerisinde değişik karekterler barındıran ilginç bir burçtur Yay Burcu.Sevgi kuşu da onun özelliklerini taşır.Bazan öylesine hassastır ki,ayak sesiyle ürker,kaçar.Bazan da kişkilesen yerinden kıpırdamayacak kadar arsızlaşır.İşte en kötüsü budur:Atılmaz Sevda...
İnsan severken aşkının ölümsüzlüğüne inandırır kendisini.Her seferinde de bu son der.Her defasında da son olmadığını görür.Ama akıllanmaz.
Çocukken hep tartışmasını yapardık ve ben hep aşkın sevgiden üstün olduğunu savunurdum.Büyüyünce de ’’sevgici’’ oldum.Şimdi düşünüyorum da;aslında ikisi de aynı şey.Aşk sevginin biraz hızlandırılmışı o kadar.Sevgi ise aşkın uslandırılmışı.Aşk bir bakire,sevgi ise kadın...
YORUMLAR
bence aşk genç bir kadın sevgi ise annedir çünkü sevgiyiancak bir anne anlatır ve en yoğun yaşar aşkı ise genç bir kız ve kadın anlatır ve yaşar güzel bir yazı tebrikler
Peri Tozu.
Annelik yüce bir olma hali,buna diyecek br sözüm yok.
Ama her anne iyi anne olamadığına göre,sevgiyi ancak bir anne anlatır
demek mantıken yanlış olur.
Kaldı ki;benim işlediğim konudaki "sevgi" karşı cins arasındaki sevgi..
Beğeniniz için teşekkür ediyorum
TANIMINIZ ÇOK DOĞRU. AŞK BİR BAKİRE VE SEVGİ İSE KADIN.
AŞK DAHA BİR HIZLI NEFES ALDIRIR, HEYECANLANDIRIR, DAHA BİR CAN YAKMAYA MÜSAİTTİR. SEVGİ ZAMANIN ÇOCUĞUDUR. ZAMANLA ARTAR VE BÜYÜR.
HOŞ BİR YAZIYDI.
Peri Tozu.
kutsaltoprak
Sicak bir gûlümseme, merhaba, sarilma değilmidir?
Hepimiz onunla gelir, onu arar, yaşar, yada aramazmıyız.
Sevgi umuttur. Umudun ve onu anlatanların tükenmemesi
Dileğiyle.
Peri Tozu.
Yorumunuz için çok teşekkür ederim.Sevgiler...
Kemnur
Filozofun kastettiği “tat”, “boşalma hazzından” başka hiçbir şey değildir. O tada susamak da şu bildiğimiz “cinsel arzu”dan ibarettir.
“Aşk”ın en doğru tanımı işte bu açıklamadan çıkar: AŞK, BOŞALMA HAZZINA DUYULAN ARZUDUR…
İnsan insana, hayvan kendi cinsdaşı hayvana arzu duyar; o halde aşk tüm yaratıkların yaşadığı bir duygudur.
Kibir ve işgüzarlık insan olmanın bir sonucudur. Kibirimiz malik olduğumuzu sandırır tanrısal özelliklere ve işgüzarlığımız da şeytani özelliklere…
Aynı yazgının buyruğundaki tüm yaratıklardan kibir ve işgüzarlığımızla ayrışırız ve tepeden bakarız onlara. Kibir ve işgüzarlık zincirleriyle bağlanmış eller, insanların dışındaki varlıkların da aşk duygusuyla değil belki, ama aşk işgüdüsüyle karşıt iki cins olarak yaratıldıklarını yazamamış. Evet, aşk tüm yaratıkların hayatında var olan bir duygudur. Tüm varlıkların kesişme noktasıdır aşk…
Socrates, kibar bir adam olarak, “aşk, güzelliğin aracılığıyla çoğalma isteğidir,” diyerek yapmış tanımını. O da, çoğalmanın cinsel ilişkiyle olduğunu, cinsel ilişkinin de güzelliğin aracılığını yaptığını gizlemek istememiş.
İnsanlar, aşk konusunda hayvanlardan bile geridirler. En azından onlar aşkı utanılacak, gizlenecek bir duygu olarak değil, alenen yaşamaktadırlar.
Oysa, hepimizin yaratıcısı aşk değil midir?
Cinsel arzu, Tanrı’nın bir armağanıdır, ayıplamak, kötü saymak doğaya aykırı olmak değil midir? İnsanı yaratmak için kapalı kapılar ardında, karanlık odalarda sinmek kadar aptalca bir şey daha olabilir mi? İnsanın Tanrı’ya en yakın olduğu yer olan “yaratıcılığını” utanılacak, ayıplanacak bir eylem olarak gizliyor.
Eksik akıllı insanların uydurduğu yasara harfiyen uyarız da, Tanrı’nın yasalarına uyarken neden utanırız ki!
“İnsan dediğimiz varlık ne korkunç bir varlık ki, kendinden bile iğrenebiliyor.”Montaigne
Kemnur
Adem’in sevgisi Havva’ya, Havva’nın sevgisi de Adem’e öylesine üst düzeydeydi ki, “Şeytan” onların bu coşkusunu kullanarak, Havva’nın nefsini tahrik edip yasaklı meyveden istetti. Adem de cesaretinin kayıtsızlığı ile kopartıp verdi bir tane.
“Sevgi ve Aşk; gerçek ve mutlu yaşamın ta kendisidir…”
Peri Tozu.
Onlar aşkı üremenin süsü olarak görebilirler. Ya da cinselliğin aşkın bir parametresi olduğunu...
Ben bunları bir bütün olarak kabul ediyorum ve hala aynı şeyi düşünüyorum. Sevgi bana göre; şu yüzden aştan üstündür. Aşk tanımadan da vuku bulabilir ama sevgi öyle değildir. Bir insanı görür aşık olursunuz ama tanıdıkça,öğrendikçe sevmeye devam edersiniz. Aşk ne yazık ki evrimleşip başka bir hale dönüşmek zorunda olan bir hal.
Bunu şöyle düşünüyorum:
Hidrojen ve oksijen belirli ölçülerde biraraya geldiğinde tepkimeye girer ve yeni bir şey ortaya çıkar. Daha kuvvetli,daha faydalı ve daha güçlü...
Ben aşk ile dini açıklamayı asla mantıklı bulmuyorum. Aşk dinin de,başka herşeyin de üzerindedir. Din bir yoldur, aşk ise her şey....
Farklı düşüncelerimiz sayesinde rengarenk bir canlı topluluğuyuz. Bizi robotlardan ayıran budur.