- 403 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Toplum Ve Halk 11
11-]Ezen ezilen ikiliğine dayalı, kişiler çatışması iç tehdidine dönüşen sorunlar, çözülmeliydi. Komün yapı üyeleri, komün bağıntılı yaşantı aşmaların içinde ölüp gidilmelerine karşın; şimdiki ittifakı yaşam girişmeleri içinde, miras bırakan bir özel yaşam şekline gelmiştiniz. Mirasınızı, kendiniz de olana bırakıyordunuz.
İlanen kardeşlik adımı, bir çeşit ilk evliliklere gidecek yolun ön adımıydı. İttifakı yapıların bu yolla cinsel ilişkileri düzenlemeleri, miras kavramıyla yeni bir kırılmaya daha uğrayacaktı. Miras bırakma, aile mülkiyeti ilen bu alanın çekirdeğini oluşturmağa başlamıştı. Aile kavramıyla nesep tespiti gibi bir somut olgu ortaya çıkmıştı. Şimdi, engelli güçsüz kimi şanslı kişiler, aile nesep mülkiyeti yoluyla artık öylece ortalık yerde bırakılmıyordu. Yaşlı güçsüz kişiler, aile bağlacında kişilerin ebeveyni olacakla, aile korunması uhdesine verilmiştiler.
Bireylerin toplum içindeki üretim ilişkilerine gitme olayları, toplumun içinde olan, toplumsak üretimin bir gereği idi. Yani siz, sözgelimi; biçerdöveri, atom reaktörünü, bir dokuma sanayini ancak ve ancak ilk başlarda toplumsal bir güçle ortaya çıkarırdınız. Ama toplumsal güçle ortaya koyduğunuz yükümü ve toplumsal güçle ürettiğiniz ürünler sahibe etliğine; istediğiniz gibi öznelce el koymanın sahipliği içinde olmaktaydınız! Toplumsak üretim yararına bir paylaşımın düzenlenmesi şartı yoktu!
Yapı, öznel egemence, ben merkezli, ezen eğilimli, düzenleniş lehine paylaşılmaya kaçıyordu. Yani toplumsa güçle ilişkilenip üretiyordunuz. Ama paylaşıma gelince, ezen eğilimler egemenli, bir el koyuşun; el yazısıyla baş başa kalıyordunuz. Adalette bu mülkün (ele geçiren düzenlenişin) temeli oluyordu. Zurnanın zırt dediği yer de burasıydı. Gelirin paylaşımı, tam toplumsal olmayan durumsa bir yapılanıştı.
Önceleri sosyal birlikti yapı içinde ortaklaşa sağlayışlar vardı. Komün dönem sonlarına doğru ilk araçlı teknik kullanımlar başlamıştı. Teknik kullanımların yeni geliri, kuşkularını da beraberinde biriktirmişti. Bu kuşkuların çatışma ve şekillenmesi içinde komün yaşam, hala ortaklaşa bir dağılımdı. Ama emek bilinci ile emek gücünün zenginlik kaynağı oluşla gözlenmesi ve bunun ele geçiriliş sahibe etliği de yavaş yavaş ortaya konmuştu.
Ortaya konan bu yeni durum, yepyeni bir zaman mekân boyutunun başlangıcıydı. Düzenlenmesiyle başkaydı, ilişkileri zorlayışla ve türlü türlü olurun yol aldırıcı sonuçlar ortaya koymasıyla bambaşkaydı. Daha sonraki toplumsak amorf yapının, ilk biçimse düzlem olacak hal envanterleri ve yolun seçilim eğilimleri birikiyordu.
Komün dönemin sonlarına doğru olan, teknikti üretimler; yine ortaklaşa olan üretimlerdi. Komün yaşam içinde iken kişiler toplum gibi, üretmiyordu. Ortak sağlayıştılar, beceri biriktirici eylemlerdi. Evet, ortaklaşa üretip, birikim ve zenginlik yapmadan rekabetleri ve bağıl yükümlülükleri ortaya koymadan; ortaklaşa olurla paylaşıyorlardı. Pek tabiidir ki toplum içinde de üretmiyorlardı. Sosyal kültürce ve sosyal düzenlenişle apayrı bir atmosferin içindeydiler.
Komündü ortaklaşa yaşam; kendi yumurta (çekirdek) düzleminin teknikti kullanımlarını biriktirdi. Bu teknik içinde beceri ve deneyimlerin gelişmesi ile yeni ilişkileri ön gören, kılcal damarlarına büründü. Bu komün birliğin ve teknik kullanımsa yürümelerin fark ettiği bir durum değildi. Artan ve yoğunlaşan bir ağırlık merkezi kendisini duyurtuyordu.
Yeni kaostuk durumlu ve farklı oluşmalı; her bir seçenekti yollardan birinin eğimse ilişkileri, kılcal damar beslenmesini güçlendirmeğe başlamıştı. Bu eğilim, ana damarca kanla beslemeyi; komünün önüne koymuştu. Yeni eğilim ve yepyeni ilişkileri, komün ortaklaşa ilişkilerinden oluşan, komün ağı yumurtasını çatlatmıştı. Doğum kaçınılmazdı.
Toplum: insanlığın tarihi süreç içindeki, farklı gelişmiş her bir sosyal komün birliklerin ittifaklarıyla yüküm ettiği; başlı başına bir gelişmelerin aşama durağıdır. Komün dönem sonuyla, ittifakı yapının ilk başlarındaki amorf toplumsa yapı, insanlığın toplumsa yapıya yürür olduğu yolun bir ara adımlı; bir ön aşama, adımı olmalıydı.
Toplumsa girişmeli yapı ilişkilerinizi belirleyen kriterlerden biri, malların takasıdır. Malların takasından önce de bir ara durum olmalıydı. Sosyaldi komün birlikçi, her bir topluluğun; avcılık, tarım yapma ve çobanlık; maden işlemeciliği, çömlekçilik gibi uzmanlıkları vardı. Çok basit yapılı sağlayıştılar oluşla, her biri farklı farklı olan topluca uzmanlaşışla; o uzmanlığa göre dağılım ve ilişkileniş hünerlerini ortaya koyan; bir üretim becerileri vardı. Üretim mallarının her birinin, birbirine göre, farklı oluşla caziplik kazanan ürünleri vardı.
Nispeten bollaşan mallar; stok olurla saklama anlayışın edilmediği dönemlerde zenginlik bir savurganlıktı. Zenginliğe el koyma da ortada yoktu. Bu kısmi, görece zenginlik; adeta üstüne başına sıvama gibi bir durumu da gözlerinin içine sokmuştu.
Her bir totemi etnik topluluk, birbirine kaygı veren, kaygılarıyla onları diken üstünde tutan, fazladan bir savunma enerjilerini tüketen dikkate alınması gereken bir durumdu. Farklı totemi etnik tehditleri; kırmanın temastık yolu da, böylece akıl edilebilecekti. Kendileri için yararsız bir bolluk ve adeta ziyana dönüşen üretim nesneleri; bu kabil kısmi zenginlik ve farklı değerleri, karşılıklı olurla, birbirlerine takdim etmeyi temas etmeye başladılar.
Sürecek
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.