- 900 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
UZUN LÂFIN KISASI
SİZCE BU MANTIK DOĞRU MU?
Senelerdir kullandığımız bir kelime “yabancı kelime” diye kara listeye alınıyor; buna karşılık;
“sezon finali” lâfına - sanki Türkçe bir lâfmış gibi- kimseciklerin gık’ı çıkmıyor..
Hayret ki, ne hayret..
YİNE O İŞÂRET
“Sıktı amma yeter” deseniz bile, bu olmuş bir hâdiseyi anlatmak istiyorum:
Şu anda bir gazetede fıkra yazarlığı yapmakta olan bir bey, muallimlikten emekli olmadan evvel, sınıfa bir müfettiş girer. Derste “Dil Bilgisi” imiş.. Müfettiş Bey bir boş yere oturmuş; muallim de anlatmaya devam etmiş:
“İşte” demiş, “üzerinde ehemmiyetle durduğum ’düzeltme işâreti çok mühim. Bu işâret kullanılmadığı zaman; “hâlâ” kelimesi, “hala” şeklinde yazılıyor..”
Müfettiş Bey, sözün tam da burasında Hocaya demiş ki: “Yâni Siz MEB’nın yasakladığı “düzeltme işâreti”nin kullanılmasından yana mısınız?”
Hoca da “evet” demiş, “bu işâretten vazgeçemeyiz. Meselâ ben Size: “ ’Beraber bir işyeri
açalım, karımızı paylaşalım’ desem olur mu? Hiç olmaz!” Bu misâl üzerine Müfettiş Bey, Hocadan müsaade isteyip sınıftan çıkmış”.
“İZLEMEK”-”SEYRETMEK”
Daha evvel de bahsetmiş olabilirim amma olsun, çünkü bu büyük hâtâ hâlâ devam ediyor.
Efendim; insanlar televizyonda bir yapımı; sinemada bir filmi; sahnede bir tiyatro oyununu
“izlemiyor” “seyrediyorlar”. Çünkü: “İzlemek”; “takip etmek, iz sürmek” demektir ve bu iş oturarak değil de daha ziyâde hareket hâlinde olur. Hâlbuki insanlar teve karşısında, sinemada veyâ tiyatro salonunda oturuyor.
TTK.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.