Sessizlikte çığlık olmak
Doğduğum gün olan 30 Mart 1985 den beri hiçbir zaman susmadım.Karşıma çıkan engel ne olursa olsun vazgeçmedim.Etrafımda gelişen ve benim düşünceme göre yanlış olan hiçbir şeye sessiz kalmadım. Çoğu zaman günah keçisi olarak ben cezalandırıldım fakat hiç kimseye boyun eğmedim.Bazı zamanlar oldu içimden bir ses tut şu çeneni dedi.Ben o sesi hiçbir zaman dinlemedim.Çevremdeki insanlar tarafından kurulan düşünceler mahkemesinde defalarca yargılandım.Yargılandığım hiçbir mahkemeyi kaybetmedim.Hiçbir zaman tiyatrodaki seyirci olmadım.Ben daima sahnedeydim.Kendi benliğimle büyük savaşlara giriştim.Tek başıma koskoca bir orduya karşı savaştım.İnandığım değerler uğruna hiçbir zaman düşüncelerimi teslim etmedim.Şimdi şu anda ne demek istiyor diyebilirsiniz.Yirmi üç yaşında olmama rağmen çok ama çok yoruldum.Ne zamana kadar dayanabilirim bilmiyorum.Kendi siperlerimde tutunmaya çalışıyorum.Savunma yapmaktan harap ve bitap bir şekilde düşüncelerim ile baş başa ölüme daha da yaklaşmaktayım.Biz öyle bir milletiz ki nice zaferler kazandık.Biz öyle bir milletiz ki Mustafa Kemaller yarattık.Biz öyle bir milletiz ki çocuklarımızı kınalayıp vatanımıza kurban olarak yolladık.Biz o insanların evlatlarıyız onlar sayesinde şu anda bastığımız topraklarda rahatça ve özgür bir şekilde yaşayabiliyoruz.Çevrenizde gelişen olaylara seyirci kalmayın.Sizde düşüncelerinizle beraber benim savaşıma katılın.Yaratılmak istenen sessizliğe ortak olmayın.Sessiz bir şekilde ve bu dünyanın işleyişinde hiçbir şey olmaktansa o sessizliği yırtıp geçen bir çığlık olun.İnan ki geç kalmış değiliz
YORUMLAR
manevi değeri kaybolan en çok gelenekleri unutulan bir toplumun candamarı kanar durur... tek başına isyanlar sadece umutlaru tüketir...biz gençlere düşen görev eğitimli, düşünerek konuşan ve yerinde konuşablen sabırlı insanlar olmaktır...
cesur dostuma saygılarla...
dostça...