DELİLİKTEN ÖNCE
Ağır aksak yürüyorum.Havanın ağırlığı bir yandan kendi ağırlığım bir yandan.Sonra kıyafetlerin ağırlığı...Kışşşşş kışşş kış diyesim geliyor.Sonra üşüyen parmaklarımı cebimde ısıtabilmiş olmanın muzaffer edasıyla "Olsun,bu da güzel!"diyorum.
Güvercinler adımlarıma takılıyor,kime yaklaşsam o uçuyor,sonra gene adımımın ardına konuyorlar.Bu gizli oyunu yalnız kuşlar ve ben biliyoruz.Suratımda abuk bir sırıtş,biri görürü diye hemen düzeliyorum,aynı ciddi nemrut hava ağırlığı.Pofff...
Banka oturdum sonra,artık anlıyorum düşünceleri durdurmam mümkün değil."Amaan bee!" diyorum,"Gelin ulan gelin!teker teker gelin!"Teker teker gelin ki baş edebileyim.
Yeşilin içinde mavi hareler beliren bir göz geliyor aklıma...Sadece gözleri,ağzı ve ağzının etrafını örten kahverengi tüylerle hayalimde canlanıyor.O en çok sözden adam,o en çok gözden adam diyorum.İlginç oldu,deyip gene gülümsüyorum.Fakat gülüşüm yuvarlanıp gidiyor boşluğa,ellerim dışta kalmış,kenetlemişim bi ara avuçlarımı,üşüyünce fark ediyorum,ama biraz daha üşümeye devam ediyorum.
"Gitme benden,kendine gitme.Bunu kendine yapma,yalnızlık sana iyi gelmiyor."
"Gitme..."
Bir şeyler tınlıyor.Bardak kırılmış olmalı,belki bir çay kaşığı düştü.Bilmiyorum ama bir şeyler boşlukta fena ses çıkarıyor.
Hayır,diyorum.Şimdi sırası değil düşünmemeliyim.
"Düşünecek ne var ki başka ?"diyor,bir kedi etrafımda dolanarak.Hayır Allah’ım delirmiyorum,delirmiyorum.
Gene aynı göz..."Seni seviyorum,seni çok seviyorum."
Yutkunuyorum.Boğazımdaki acı biraz geçmiş olmalı ama gene yutamıyorum.
Bir kağıt parçası yuvarlanıyor,bir rüzgar vınlıyor kulaklarımda.O kağıt parçası yuvarlanıp yuvarlanıp ayaklarıma değiyor.
Fısıldıyor,"yaz".Haydaa bu da ne şimdi?
"Ne yazacağım, nasıl yazacağım" diyorum? Ellerimin çatlaklarına değiyor gözüm,uyuşan parmaklarım geliyor gene aklıma,telaşla cebime atıyorum elimi.
Ben de cevap veriyorum sonra,neredeyse dışımdan diyordum,dudaklarım kımıldıyordu,bir dua gibi kım kım..."Hayır,yazmayacağım."diyorum.
Kağıt ayağımın ötesinde berisinde geziniyordu.Rüzgar kulağımın yanından tıslaya tıslaya geçiyordu.Atkımın içine çektim boynumu.Tekrarladım durdum,"Yazacak bir şeyim yok,yazmayacağım."
Gözlerim doldu,gitmek istiyorum buralardan.Çok uzaklara gitmek istiyorum.Bu kez kendime bile çıkmayan bir yokuşa tırmanmak istiyorum.Ama adam... Adam,oldu mu bu şimdi? Gidene dur denilemeyeceğini,neden öğrenemedin sen?
(Sen olmasaydın,daha acımasız olurdum sana,sana ve kendime rağmen sana acımasız olmak...Zor olduğunu bildiğin için mi cesurdun?8
Gene aynı kedi,aaa bu kez"miyaav!" dedi.Oh delirmemişim.
Sonra bir ses..."Sen ne istiyorsun?"
Ben ne istiyorum? Teker teker gelin demiştim oysa.Oluyor mu bu şimdi?Ahh alacağın olsun,içim.bi daha dinlersem seni iki olsun.
"Ya sen?"
Ya ben? evet ya ben? yaa ben aslında...
Saat takılıyor gözüme,gitmeliyim gene.Banktan hızlıca kalkıyorum,artık geç kalma endişesinin vermiş odluğu rahatlıkla düşüncelerden kurtuldum bir nebze de olsa,gidiyorum.
Yaa ben aslında,böyle iyiyim.Böyle arafta...Henüz ölmeden karar veremezler cennetlik mi cehennemlik mi olduğuma..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.