22
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1496
Okunma
Televizyonda yağan karları görünce kara olan hasretim canlandı.
Ne kadar güzel görüntülerdi. Beyaz cennet derdim karlara
Çok gerilere gittim daldım hayallere.
Uzun yıllar oldu unuttum tarihini yalnız on beş Ocak’tı.
Uzun ve zahmetli bir yolculuk yapmıştık.
Oğlum gelinim ve dört yaşındaki torunumla.
Artvin’in Sarıgölüne bağlı, Altıparmak köyüne gelişimiz. Her yer bembeyaz kar diz boyu
Ağaçlar gelinler gibi dağlar arasında küçük bir köy önce şaşırdık içinden bir dere geçiyor ki sesi hala kulaklarımdadır
Sağlık evi oturulmayacak kadar kötüydü.Pansiyon adını verdikleri bir eve yerleştirdi muhtar.
Buraya yazın çok turist gelirmiş. Dağları gezmeğe ve kiliseleri görmeğe
Bizim şaşkınlığımızı gören köylüler zamansız geldiniz yazımız çok güzel olur diyorlardı.
Ben şaşkın düşündüm buraya yaz gelir mi.
Güneşin uğramadığı bu yere yaz nasıl gelir.Evet buraya güneş uğramıyor ,nasılmı her yer dağ nasıl uğrasın yazın belki.
Bu karlar eriyecek, toprak meydana çıkacak,ve dikim olacak.Yok aklım almadı.
Egeden gelen aydın gibi bir cennette yaşamış birine burada yaşamayı düşünün.evet Aydına cennet dedim buraları görünce biz dünyanın cennetinde yaşıyoruz.
Ne çarşı ne pazar.küçük bir mezra.
Hiç isyan etmeden iki ay kaldım oralarda gelinim ve torunum için
Ve anlattım onlara dilimin döndüğünce şimdi bizim oralar bahar çiçekler açmıştır her yer yeşildir diye.
Tabi ne kadar inandılar bilemem.
Ne zaman oğlum kayın validesini getirdi, beni geri götürmek için, geldiklerinde martın on beşi gibiydi.Dünürüm bana bir demet lale getirmişti.Demek biz de Laleler çoktan açmıştı
Mutfak penceresine koydum laleleri, zavallı çiçeklerim hemen don du.Ve sanırım uzun bir zamanda solmadan kaldılar öyle.
Gelen köylülere dedim. İşte ispatı.Bakın bizde baharı yaşıyorlar
Evet dostlarım kar çok güzel de yaşaması zor biraz
Saygılarımla
AYŞE KARAN