- 595 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
YORUMLAR
Bazen sıkılan ruhun tek ilacı yazmaktır... Adıma konuşayım, bir çok kez içime düşen duyguları hapsedemem. Hırçınlaşırım, nefesim kesilir, tek bir nefes dahi alamam. Tâ ki yazıncaya kadar.
Ölümü düşünmeyen yoktur sanırım, ama çaresizliktir de, bunu çoktan kabullendim. Ve ben nefes aldığım sürece bilirim, umutlarımın en yittiği anda bile bir umudun gizlendiğini.
Bir insanın gülüşünde saklarım ruhumun huzurunu... Ölmek çâre değildir, hele ki daha nice gülüşler görecek ve nice gülüşlere sebep olmak varken... Ben ölmek istemiyorum.
Sizde ölmeyin... Bırakın içinizin linkini kaleme... Aksın ruhunuzdan mürekkebe...
Ve korkular ne kadar vursada pencereme ben inadına açıyorum camlarımı hayata... Ki korkuyu korkutuyorum kendimce işte...
Saygılar... Küçük bir iç dökümü oldu mektubunuz...
Ben, bu nedenle 21 gün psikiyatri servisinde yatırılmış biriyim. O nedenle biraz etkileniyorum. Yazınız, inşallah gerçek ruhsal yapınızı yansıtmıyordur, zira "intihar" bir tutku haline dönüştüğünde mıknatıs gibi kendine çekiyor ve bir türlü kurtulamıyorsunuz o tutkudan, denediğiniz çeşitli versiyonlardan biri ile mutlaka gidiyorsunuz...Allah korusun, tek kurtuluş yolu tedavi... SAYGIYLA