- 653 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
BİZİM KURBANA BENZEMİYORDU!
Kurban Bayramı yaklaşmıştı. Kurban kesmeye gücü yeten her aileyi kurban kesme ve bayramlaşma heyecanı sarmıştı. Bu bayramdan en çok nasibini alanlar da tabi ki çocuklar olacaktı.
Kurban Bayramının birinci günü, bayram namazı huşu içinde kılınmıştı. Bayramlaşmalar başlamış; çocuklar el öpüp, bol bol şeker ve harçlık toplamaya başlamışlar. Daha sonra kurban kesmeler başlamış. Huşu içinde kurbanlar da kesilip yüzülmeye başlanmış.
Bütün bunlardan sonra çocuklar bir araya toplanmışlar ve başlamışlar konuşmaya…
Ahmet:
Siz ne kestiniz?
Arkadaşları da birbirlerine cevap vermişler. Velhasıl biri sormuş diğeri cevaplamış, o sormuş, diğer başkası cevap vermiş derken konuşma uzayıp gitmiş…
Sıra Aysel’e gelmiş.
Aysel’in arkadaşları demişler ki:
“Aysel siz ne kestiniz? Çocuk şöyle bir düşünmüş. Valla bakıyorum da, herkesin kestiği kurbana benziyor, bizim kestiğimiz ise domuza benziyordu.” Demiş. Çocuklar bu söze çok şaşırmışlar…
Kendi kendilerine:
“Allah Allah! Domuzdan da mı kurban olurmuş? Diye.
Aslında Aysel’in ailesi pazardan aldıkları camızı ya da mandayı kurban kesmişler. Bu hayvandan da kurban kesilir. Eskiden bu hayvanlar çoktu. Şimdi pek sık olmadığından, çocuk kestikleri hayvanı daha önce hiç görmemiş adını da hiç duymamıştı. Artık bu zamanlarda köylerde camız ya da manda bulunmamaktadır.
07.11.1011
Karalık/Sorgun
YORUMLAR
İDRİS ÇETİN tarafından 1/12/2012 8:19:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
İDRİS ÇETİN
Selam ve saygılar...