KUŞ ANNELER
Kışın yaklaşmasıyla birlikte göçmen kuşlar katar katar baharı yaşadıkları yerleri terkedip başka baharlara doğru uçarlar.Kimbilir hangi denizlerin dalga seslerini dinleyerek,hangi göllerin durgunluğunda yüzerek,hangi ormanların derinliğinde kafa dinleyerek geçirdikleri o güzel mekanları terkedip giderler.Onca meşakkatlerle milim milim örüp inşa ettikleri o kutsal yuvalarını,yavrularını doğurup büyüttükleri mekanları birer birer terkederler.Binlerce klometreleri bulan o uzun yol rotalarını akılları yok dediğimiz beyinlerinin bir köşesine hıfzeder ve aynı yolla tekrar o mesut yerlere geri dönmeyi hayal ederler.Kısacık geçen ömürlerini bazan gaddar avcılar daha da kısaltırlar ama yolculukları kutsaldır,o tehlikeleri pek umursamazlar bile.Hayatın her türlü cilvesini yaşarlar bu ömür yolculuğu boyunca.Bazan bir tane bile yem bulamazlar,bazan serseri bir kurşun yok eder o pır pır eden yüreklerini,yetim kalır gözü kapalı ağzı açık cik cik diye öten o masum yavruları.Kimilerinin kolu kanadı kırılır,,uçamaz. tilkiye,köpeğe yem olur pervasızca.Kimileri aşırı soğuktan düşüp ölür tünedikleri dallardan.Ana yuvasından düşen yavrusunu korumak adına köpekle,kediyle dalaşır o minicik cüssesine aldırmadan.Ananın yüreği bedeninden büyük olur çünkü.Kuş anneler bizlere de örnek olur çoğu zaman.Kendi lisan-ı hali ile onlarda için için ağlar bizler farkında olmasakta.Gurbete çocuklarını gömer gider katar katar uçan o masum kuşların çoğu.Bizler sadece seyrederiz gökyüzünde uçuşan o kuş sürülerini.Bilemeyiz ki içlerinde kimbilir ne acılar yüklenmişte gider o güzelim masum kuşlar.Kuşları,hayvanları sevelim.Onları incitmeyelim.Onlarda bir anne,lütfen bunu bir kenara not edelim...(Talipname’den)