- 4320 Okunma
- 27 Yorum
- 0 Beğeni
Yardaş Mırıldanmalar
Kapıyı açsana hayat!... Sıkıştı serçe parmağım dudaklarının uçurumuna! Öperken beni toprağına değen bereketinin kandırıkçı penceresi, şimdi kıyısına puslu perçemler eken bir ağıt oldu genzimdeki cam parçaları... Serseri bir rüzgârın ganimeti deliyor yüreğimin duvarlarını… Nemli eteklerimin zirvesi üşüyen masalına inat direneceğim ve direncimin gerdanında asılı kalacak umutlarım...
Umutlarım ile ya y a r d a ş olacağım ya da!...
Şu sallanan gölgeler neyin düğününü yapıyor? Susun! Duymak istiyorum şenlikteki renklerin sessizliğime çarpan dağ tınısını... Ahraz bir geceden kalma tortuların ruhumu kazıyan kargaşasına hapsoldu kelimeler... Nasıl ya! Kelimelerde mi yitirdi özgürlüğünü? Nasıl ya! İçimdeki şiire kim gem vurabilir ki? Tarih yargılamadı mı şiirin şakağına kurşuni susuşlar sıkanları!
Bugünün yarını da var çaresizliğin tırnaklarına cellat bakışlı kostümünü giydirenler... Bugünün çimdik attıkça kıvrandıran yansımaları, cehennemin yar kuyusunda cennet ırmağını akıtacak olan anlar da gelecek …. Bekleyin az kaldı!Afrika gülüşlü
Asya saçlı
Anadolu bakışlı bir çocuk ağlıyor!
artçı sarsıntıları durdur Tanrım
şimdi bir depremin öksüz ninnileri yıkılıyor!
Bir insanın tam da tutunduğu yerden sarsılmasına vesile olan nedir? Bir insanın içindeki başkentin sokaklarını yağmalayana her defasında yine yeniden kapı açmanın açıklaması nedir ey mahzeninde güneşimi kanatanım!... Ve bir insanın son damlasına kapıyı sonuna kadar açmanın amacını kim emzirir ki vicdanının gözlerini kapata kapata!...
Edebiyat yapmanın suçu var mıdır? İmgesinin koynuna sığınıp içindeki şiiri şefkat denizinde kulaç attırmanın suçu var mıdır? Ey genzinin öfke denizinde gamzelerimi yakan an kaymaları! Ruhumun her köşesinde aynasını kıran hayal kırıklıklarımın üzerine yemin ederim ki ölürken de soluğumda yağız atların yelesini savuracağım… Kelimelerimin kundağında kefen saran sonsuz alfabemi asacağım güneşin zülfüne… Neden mi? Ölmeden ölümü tattıranların saçlarına yağacak çünkü söylemediğim ve boğazımda düğümlenen tüm keşkeler!…
aç
gözlerime kilitlediğin sandığın kilidini!
yaşam
kancasında takılı kalan
mehtapça hüzünler sallıyor omzunda
belki de
sıcağı geçirmeyen kiremit gölgesinde
yarını sorgulamaktı an!
bir büyük burgu zaman
savunmasız çığlıklar kıyısında...
meydan
zifiri kusmalara gebe!
meydan
kasıklarında savaşlar doğuracakların
yasal ağıtlarına gebe!
yorucu saatlerin
kıyamete şahit çivisine çakılıyor gölgeler
çekilin!...
Çekilin! Yalnızlığımın masum topraklarına çıngırağının rengini akıtan gün katilleri çekilin! Evren yenilendikçe ruhumun kıyısındaki semazeni döndüren hikâyeleri dölleyecek çakıl taşlarının izini emen her anlam… Siz anlamların kulağına ahraz boşlukları fısıldarken ben imgelerimin, ben boşluğun tavanında sakladığım hüznümün ve ben ruhumun çıplak dolabında biriktirdiğim alfabenim zılgıtında büyüteceğim öfkeden yoksun ormanlarımı…
Sadakatinin damağını yakmayan gecem, kirpiğimin kepenklerini tarağın dişleri arasında kalan saçlarımla örtecek!... Örtünen herbir zerremin sonsuzluğuna topraklarına aşk-ı dem serptiğim edebi çığlıklarım akacak akacak… Aktıkça cümlelerimin testisini dolduracak derinliğini içtiğim duygu deryam…
susamışlığa sağıldı
sağır sunakların seferindeki
susturulmuş sesler
silsilenin siluetine sığın
sol soluğumda saklanan
safir sayıklamalar!
Ey yaşamın çetrefilli ve hesaplı ırmakları! Ben cesaretimin tırnaklarına vefa sürmesini çekerken ilikledim yüreğimin atlasını… Atlasımın toprağına kurban olacak ayak izinde şiiri doğuran her mânâ… Gem diye ketum adımlarını yüreğimin göğüne basan sağır egemenlik! Çek elini çehremdeki bakir çizgilerin sınırsızlığı düşleyen düşünden… Bir gülüşüme bin ağıt yükleyen hayatın beni uçurumunda susturmasına asla izin vermeyeceğim...
Ve ruhumun sancağına içimdeki çocuğun idam kararını asanlar! Çekin avuçlarınızdaki terli hesaplarınızı… Muhasebesiz bir teslimiyetin imgesel bereketini işgal edecek inancım…
Mehtap ALTAN
12.01.2012
YORUMLAR
bizim topaçlarimiz vardi
bilemedin firtina kuslari
deniz mavisine egilirdi umut
birde hafif mesrep sairlik özentisi
unuttum kaç defa intihar ettigini
uzanan bana dogru bir zeytin dalinin
ki siire yorum yapacakken yazida unuttum
uzak bir ülkede nadasa birakilmis çocuklarimi
açip tekrar tekrar yüzleri aydinlik olan kizlarimi
yanaklarinda öpücük yumagi aydinliga yaslanmis bir deli
bu benim kizim !! evet!!!olmali yada annem bas ucu melegim
önce siire sonra yaziya yorum yapmaya çalisirken saçmalamis ve uzatmis olabilirim :)))
tebriklerim gönül dolusu
birde sey vardi "çocuklara kiymayin efendiler hayal etmek hala mümkün"
tüzel kisiligigimizdeki ask
ekinnnnn tarafından 1/16/2012 1:55:06 AM zamanında düzenlenmiştir.
ekinnnnn tarafından 1/16/2012 1:58:16 AM zamanında düzenlenmiştir.
ekinnnnn tarafından 1/16/2012 2:08:32 AM zamanında düzenlenmiştir.
ekinnnnn tarafından 1/16/2012 4:23:33 AM zamanında düzenlenmiştir.
Mehtap ALTAN
ve pek tabii ki teşekkür ediyorum...
Mehtap ALTAN
teşekkürler...
Olmuyor, olmuyor; tutmuyor yerini 'sarı yalnızlıkların'..
Hani ilkleri olur ya insanların; işte öyle üvey kalıyor bu satırlar...
Akmıyor, akıtmıyor gökten üşüyen yalnızlığını gecenin..
İstanbul olmuyor, Ankara deyince; İstanbul'u hatırlatmıyor imgeyle sarılmış küçücük satırlar..
Paylaşılmayı bekleyen umutlar, hıncahınç toplarken sarı almalarını sabırdan...
Olmuyor, yerini tutmuyor 'sarı yalnızlıkların':..
Gücenme ey dost, gücenme küskün çiçekleriyle gelen kaleme!
Dalıp dalıp düşündüren yorgunluk nedense yine geçmiş de
Sevmediğimden değil elbette bu tatlı isyan
Ama işte 'sarı yalnızlıklar' hep bana kalan
İki çift sıfır bir sekizden bu yana dünyada...
Bu imge dolu satırlar, aslında bir genç kızın utanıp, kıpkırmızı olması gibi saklıyor basit tümceleri. (İ.K) tamlaması elbette hala geçerli ama bu beyni al al eden sözcüklerin ardı sıra bilinen bir tat bırakmıyor yazı. Nasıl diyeyim, konuyu içinde saklayan, cevizi avucunda tutan çocuk artık elini açmalı ve diline gelen beyazlıkları çeşitli renklere boyamalardan vazgeçmeli..
Kasvetli halinizi yansıtan bir yazıydı. Hani uzunca bir süre yazmayınca insan da bu olur. Belki, belki hani biraz sabrından yeşilliklerini salsa yazar; daha berraklaşacak kuyu ve kelimeler çamaşırlar gibi sallanmayacak...
Söylediklerim, öylesine söylence işte baş ağrısıyla gece gece.... Daha ebedi yorum yapmanın yolu bulunamadığı için beyin de, en az düzensiz yazılanlar bu oldu:)
İlhamımın kumaşı bu dedirtecek bir yazıydı elbette yine..
Hürmetle ablacım...
Mehtap ALTAN
imgelerim kimsesizliğimin anaç yoldaşları...
onları terketmem demek içimdeki kızı çırılçıplak soymam demek..
o biraz daha giyinik kalmalı hemen yürümemeli bırak yürümeyi tam öğrensin sevgili yazarım...
teşekkürlerim çokca....
sen ne yazarsan yaz eserlerimin baş misaifirsin bilgin ola...
sevgimle...
ve kadın bir sevgilinin boynuna dolar gibi titrek parmakları ile kalemine heyecanla sarıldı..
O kadındı...ülkemde..
Damlaya damlaya derya olan birikimini kağıda döktü..Cümleler bir şemsiyenin altında gizliydi..Mahşere değin gidecek her kelime bir mızrak gibi atlastan kağıda saplandı..
Kağıt ince ince kanadı.
O kadındı...Hem ülkemde..
Yine de haykırdı bilibde söyleyemediklerini...Görüpde duyamadıklarını..Bulupda götüremediklerini..
O kadındı..Hemde ülkemde..
Tüm hissettiklerini Ay'a, Güneşe, yıldızlara anlattı..Hiç biri umursamadı sanki.
Vuslatı mahşere bıraktı..
O kadındı..Edebiyat adına alkışlanacak kurşun gibi sözler vardı cebinde..
Cebine ağır geldi..Cep yırtıldı...ve içindekiler döküldü yere..
O kadındı ülkemde..
.....
Sayfanda bunları gördüm şair..
Yanlışsam affola..
Kocaman tebrikler
Mehtap ALTAN
toprak o kelimeleri o düşleri göğün göğsünde emzirir...
teşekkürler çok...
yürüdükçe küçülen küçüldükçe büyüyen ahşab misallerin dışında tutuldum
patlayan her tohum suçu tüfeğin namlusunda eğildi ki o zamanlar bana en çok yardaş kuşlarım
öldürüldü afakta her göründüklerinde ..
bu sokakta kalemin naif yüreğin üşümesin saygı ile kutlarım ..
şimo tarafından 1/13/2012 12:02:59 AM zamanında düzenlenmiştir.
Mehtap ALTAN
ve asıl olana kanat büyütmektir sonrası...
teşekkür ederim çok...
Her zaman, yazım kurallarına özen göstererek ve değişik türlerde, ilginç içerikler keşfederek yazan bir kardeşim olarak, naçizane hayranlıkla takip etmekteyim. Yazılarınızı büyük bir keyifle okuyorum.Saygıyla...
yar: "a"nın üstünde şapka ile "sevgili
yar: düz haliyle uçurum.v.b.
"yardaş"ın bu iki kökten üretilmiş olması gerekir. Bir üçüncüsü şu an aklıma gelmedi.
Bununla beraber, bu şekilde üretilmiş bir sözcük var mı, yok mu, tereddüt içindeyim, çünkü hiç duymamıştım. Sözcük için bir izahat ya da kaynakça istirhamımı ciddiye almanız dileğimle. Saygılar...
...
kemnur tarafından 1/12/2012 11:49:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
Mehtap ALTAN
saygım ve teşekkürlerimle...
Kapıyı her açtığında hayat bizden birşeyler kaçırdı birşeyler değil aslında cokseyler asırdı !
En yeganeler !
çocukluk mesela
temiz bilyeler mavi, sarı, kırmızı, ebruli
lastik toplar mesela, degerlerimizi, insanlığımızı
kültürümüzü hatta düşüncelerimizi bile.
Sahi neydi konu yazıda-unuttum şiirden bir dize okuyunca-
yine ben şiir diyorum, şiir şiir okunması gereken ki
hayata biber yerine şiir ekilmeli arasıra üstüne.
Sevgimle sevgili Mehtap
Mehtap ALTAN
çocukluğun ceplerinde unuttuğumuz gülüşlerimiz mesela:(
sevgimle nâr...
hayatsızlık en keksin kokusuyla sızsa da sokakların "gündüze ve geceye" acı emziren memelerine...
yağmur kimi zaman üşüyen elleriyle bir merhaba diyor
göğsümün "uçsuz bucaksız" ağrısına ihtişamla yerleşen umudun o yemyeşil ufkuna...
ölmeden önce son kez bakmalı mı şaire...
kim bilir belki de az illeri de kötürüm bir yaşam alanı acıyla gülümseyecektir simalarımızın kırılan aynalarına...
yalın hüzünlerle karşıladı beni bu sayfaya misafir akşamaküstüm...
okunası bir yazıydı Mehtap... en kalbi tebriklerime...
Mehtap ALTAN
teşekkürler Murat...
" Sadakatinin damağını yakmayan gecem, kirpiğimin kepenklerini tarağın dişleri arasında kalan saçlarımla örtecek!... Örtünen herbir zerremin sonsuzluğuna topraklarına aşk-ı dem serptiğim edebi çığlıklarım akacak akacak… Aktıkça cümlelerimin testisini dolduracak derinliğini içtiğim duygu deryam…"
Duygularınız sonsuz. Aktarımlarınız bitimsiz olsun..
Mehtap ALTAN
çok teşekkür ederim efendim...
Üçüncü kez okuyuşum. :)
Bazı yazarlar sadece kendilerine ilham arayıp bulmuyor, başkalarına da ilham oluyorlar.
Kesinlikle bu yazıdaki şairane feryat bir çok kişiye ilham verecek nitelikte.
Yazıların hep zengin olur zaten biz onu bilirizde bunda apayrı bişeyler hissettim ben kendi adıma.
Seni okumak gerek daima okumak.
Bu zenginlikten pay almak gerek:)
Sevgim güzel sayfanda, mutlu kal daim.
Mehtap ALTAN
Ve kazanan hep insana insanca dokunabilenlerindir...
Teşekkürler nûn...
Mehtap ALTAN
teşekkürler...
Ah Sevgili Mehtap, bu dediklerini yaşaman ve bir ömür mutluluk denizinde kulaç kulaç yüzmen dileğiyle...
İmge zenginliğine hayran kalırken bir kez daha, okudukça içine alan sarıp sarmalayan bu yazıyı hayat felsefesi edinmek gerektiğini düşünmedim değil...
Sevgimle Serçe Parmağım...
Gamze Dağ'ın...
Mehtap ALTAN
teşekkürler canım...
cenaze marşına çağıranlara inat nakışla kelimeleri yanağındaki çukura
aç saçlarını bağır bağırabildiğin kadar
.
Mehtap ALTAN
bağırıyorum geliyor mu sesim...
teşekkürler Aysu...
çok güzel biryazı karmaşık hayat gibi yada sizin yazınız gibi hayatıda karmaşık yapan bizleriz kolayı zor yapmada üztümüze yok fiyonk düğümü çözeceğimize kör düğümler atma telaşındayız hayatımıza ve sonra attığımız kördüğümleri çözemeyim bunalıma giriyoruz biz insanlar tuhaf yaratıklarız
bu sayfada takılı kal....beyin jimnastiği....alzaymıra ilaç ...harikasın mehtap saygılar
Mehtap ALTAN
teşekkürler Sevgili Tacettin Yıldırım...
Etkileyici.
Zorlu.
Derin bir yazı.
Farklı buldum.
Kutladım.
Sevgi ve selamlar.
Mehtap ALTAN
teşekkürler efendim...
Özellikle giriş ve gelişme bölümü diğeceğimiz alanlara bayıldım. Cımbızlanacak okadar şey vardıki...Çok severek okudum ve yürekten kutladım.
Başarı,selam,saygı...
Mehtap ALTAN
Saygım ve elbette sevgimle...
Şimdilik çokça farkedilir hal değişikliğini, artan soru işaretlerini, üç nokta ve ünlemleri, yarım
bırakılmış bazı cümleleri, keskinliğine pek alışık olmadığımız suskunlukta bilenmiş görünen
kelimeleri hayra yormakla yetinip; belli belirsiz karanlık bir ipucundan, mücevher
parıltılı kamaşma nedeniyle henüz pek de keşfedemediğimiz girift zengin bir imgeler alemine
girmiş gibiyiz desem yine de yazı hakkında çok fazla şey söylemiş olmam.Birçok hazinenin
yerini gösteren tek bir harita verilmiş de bir türlü bulamıyormuşum hissine rağmen niye hayal
kırıklığı yaşamadığım ise ayrı bir muamma ! Bulunamaması da ayrı bir güzellik, ayrı bir hazine
olduğu için mi?
Bu arada başlıkta geçen "Yardaş" kelimesine de ayrıca takıldığımı belirtmeliyim..anahtar vazifesi verilmiş, omuzlarında ağır yükler taşıyan bir hali var..
Kifayetsiz tebrikleri de kabul ediyor musunuz?
Mehtap ALTAN
"yardaş!"
teşekkür edebilir miyim...
M. Efruz Sermeda
hayreti devam ederken bir de teşekkür almak..tuhaf..çok tuhaf :)
Mehtap ALTAN
Çok güçlü bir kalem..okurken kelime zenginliği içerisinde kayboldum desem...ama bir o kadar da zevk aldım cümlelerdeki anlamı anladığımda..Başarılar..
Sevgilerimle
Mehtap ALTAN
Teşekkür ederim efendim...
çok zor"sun Mehtap çok zor...
başka da birşey demeyeceğim Veysel bey demiş herşeyi ... :)
dostça ve sevgimle ...:)
ve
"Kimbilir belki birgün yazarım ben de perdelerini açmış bir odanın ruhlara yağan yalın yağmurunu..."
bunu da nasıl bekleyeceğimi bir ben biliyorum sanırım :)...
Denizce tarafından 1/12/2012 10:52:38 AM zamanında düzenlenmiştir.
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN
bugün gülümseyeceğiz ve gülümseteceğiz değil mi :)
Denizce
sen çok bekletme beni ben zaman zaman sana nasılını anlatırım zaten :)))
evet canım inşallah :)
bulaşıcı derler ya ben inanıyorum buna tam kalbimle ve seviyorum gülümsemeyi de birilerinin yüzünde gülümseme olmayı da işte :))...
Mehtap ALTAN
sevgimle ve teşekkürlerimle...
Günaydın Mehtap Hanım,
Kelime zenginliğinizden ben de zenginleşiyorum. Kurduğunuz cümlelerde ise anlama fakirliği yaşıyorum. Bazen bir cümleye birkaç dakika kafa yoruyorum. Yaşım ve zeka düzeyimin düşüklüğünden olsa gerek tam anlayamadan öbür cümleye geçiyorum. Sayenizde yeni kelimeler edinmem ve balık hafızamdan kaçan kelimeleri yeniden yakalamam yetiyor bana.
Çok samimi ifadelerimi sakın yanlış yorumlamayın.
Başarı dileklerimle saygılar.
Mehtap ALTAN
Yazılarınızın hiçbirini kaçırmadan okuyorum ve bilgi birikiminize kattığınız sıkı bir donanımınız olduğunu da çok iyi biliyorum...
"Yaşım ve zeka düzeyimin düşüklüğindan sanırım cümleleriniiz tam anlayamıyorum" demişsiniz... Estağfirullah efendim o sizin algılama sorununuz olduğunu göstermez ben kelimelere ve imgeye fazla yüklendiğim içindir...
Yaşam labirentlerinin en şeffaf odasında saklar aıl manayı... Bende onu bulmaya çalışırkan kördüğüm oluyorum ve cümlelerimin üzerine yüklüyorum giizİ...
Kimbilir belki birgün yazarım ben de perdelerini açmış bir odanın ruhlara yağan yalın yağmurunu...
Siz bana bakmayın sevgim ve pek tabi ki saygımla...