- 1219 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
Sevgilim! Gül Yüzlüm…
Bu bir ayrılığın, kavuşmanın ve ölesiye sevmenin yazısıdır!
(sonuna kadar gerçektir/ hayatımın yasak gerçeği biraz da…)
/Bir aşktır ömür… Yudum-yudum yitirilen, sonraları uçurum kenarlarında mehtap şarkıları söylenen…/
Sevgilim!
Şimdi “sen” olma vaktidir! Şimdi cennet aşkının tam zamanıdır. Şimdi yeniden doğmanın da zamanıdır… Ey gül yüzlüm! Uğruna ateşlerde yanıp-kül olduğum; o küllerden tekrar sen olup, yaşama sarıldığım. Hayatımın en sevilesi yeri:”hoş geldin”, şu garip gönlüme, hani bir tek senin zenginleştirebildiğin zavallı yüreğime… İyi ki sevmişim seni. Hani iyi ki şu an bir tek sana yazabiliyorum sevgimi…
(senden tek isteğim yüreğime geldiğin yolları sakın unutma…)
Sevgilim kendime kalışlarda parçalarımı aramaktan bıktım/ yoruldum sahte oyunlardan, sessizlikten en çok ta ağlamaktan… Sahi ben çok mu cesaretsizdim? Çok mu sustum? Oysa cevapları sende bırakırken, ne çok soru sordum ve ben o cevapsız sorularda kala-kaldım… Ne zormuş kendinin bile bilmediğin çözümsüzlüklerde yaşamak aşkı.
(bir parça mutluluk çok gelmiş olacak ki bu kadar acıyla azaltmaya çalışıyorum)
Kirleniyorum. Bazen kendimi çok uzak dağların ardında gül ararken buluyorum. Şaşırıyorum. Nasıl bu kadar sensizliğe yakınlaştım… Yaşanmamış hüzünlere doğru yürüyorum, yanımda garip bir ses “o senin cennetin/ sakın bırakma” diyor, susuyorum.
(çok susmaların çaresizliğinde “seni” yaşatıyorum/ akıllıca mı inan hiç bilmiyorum)
“Gül yüzlüm… Sen ki kırmızının aşkısın; beyazında masumluğu… En çok ta kadınımsın”
/Bir sendir ömür… İçimde günbegün çoğalan, sonraları ruhumun dört bir yanında yok olan; şarkılarda hüznüme ortak olan…/
Sevgilim!
Şimdi “sensiz” Olma zamanı… Hiç istemesem de/ kendimi bu durumdan dolayı hiç affetmesem de… Sevmediğim zamanlara kalıyorum. Aldanıyorum. Her şeye birazdan daha da çok kanıyorum. Sakın beni unutma gül yüzlüm. Buna dayanamam… Belki içimde yaşadığım acıyı anlatamıyorum ama sen bilirsin beni bir tek sende yaşamak istedim gerçek sevgiyi… Onun için yanılgılar beni yolumdan çeviremedi ki halen senin yolundayım…
(ama sen yine de beni hiç unutma çünkü ben seni unutmadığım için yaşıyorum)
Sessiz müzikler çalınıyor sanki… Oysa diğer sesleri duymuyorum ki; kulağımda kalan en son sesin “seni seviyorum”, geliyor aklıma/ düşüyorum, gel kurtar artık beni bu saçma hayattan… Sahi çok mu çaresiz görünüyorum?
(kusura bakma seni üzüyorum değil mi kendime kalmalarımla…)
Mevsimler ne kadar hain böyle… Tıpkı sonbahar gibi dökülüyorum aşktan tel-tel… Sanma ki umudum tükeniyor; şimdilerde kış ayındayız, çok az kaldı bahara… Elini tutup ta denize taş atmaya… Oysa ben seni mevsimlere inat yaşamak isterdim/ en çok ta kaderime inat, ayrılıklara da…
(senden hiç ayrılmadım ki-sadece biraz kendime kaldım/çok!)
Kızıyorum kendime… Neden daha çok sevmediğim için yüreğime de… –“Bu kadar mıydı sevgin be” demek, geliyor kendime… Sahi ben seni neden daha çok sevemedim ki…
(garibin aşkı da garip oluyor sevgilim/ sen yine kusuruma bakma…)
( yürek burkulmalarında ki tozlu yazılar–18 )
-Emre onbey
YORUMLAR
--ne gariptir ki hayatta herşeyin profesyonelliği var da bir aşkın yok!..
yorumlara bakıyorumda hepimiz kırılmışız/umudumuz azalmakta... imkanım osa hepinizin yüreklerine cenneti koyardım ama kendine bile yetemeyen biriyim :))
yürek onurlandırıcı yorumları için tümdostlarıma yürektens evgiler,saygılar...(beni anladığınız için çok sağolun)
(senden tek isteğim yüreğime geldiğin yoları sakın unutma…)
Sevgilim kendime kalışlarda parçalarımı aramaktan bıktım/ yoruldum sahte oyunlardan, sessizlikten en çok ta ağlamaktan… Sahi ben çok mu cesaretsizdim? Çok mu sustum? Oysa cevapları sende bırakırken, ne çok soru sordum ve ben o cevapsız sorularda kala-kaldım… Ne zormuş kendinin bile bilmediğin çözümsüzlüklerde yaşamak aşkı.
(bir parça mutluluk çok gelmiş olacak ki bu kadar acıyla azaltmaya çalışıyorum)
kutladım saygımla.
Kızıyorum kendime… Neden daha çok sevmediğim için yüreğime de… –“Bu kadar mıydı sevgin be” demek, geliyor kendime… Sahi ben seni neden daha çok sevemedim ki…
(garibin aşkı da garip oluyor sevgilim/ sen yine kusuruma bakma…)
böyle bir düşünce varmı sahi..kendine sorduğun sorulara hayran kaldım inanki.. mükemmel yüreğine sağlık.. başarılarının devamını diliyorum..
Şimdi “sen” olma vaktidir! Şimdi cennet aşkının tam zamanıdır. Şimdi yeniden doğmanın da zamanıdır… Ey gül yüzlüm! Uğruna ateşlerde yanıp-kül olduğum; o küllerden tekrar sen olup, yaşama sarıldığım. Hayatımın en sevilesi yeri:”hoş geldin”, şu garip gönlüme, hani bir tek senin zenginleştirebildiğin zavallı yüreğime… İyi ki sevmişim seni. Hani iyi ki şu an bir tek sana yazabiliyorum sevgimi…
..........................
İçten gelen, yalın, samimi bir o kadar da etkileyici satırlar...
Yüreğine sağlık Emre kardeşim...
Bu satırların müsebbibi diğer yürek yarına sağlık...
Ne zormuş kendinin bile bilmediğin çözümsüzlüklerde yaşamak aşkı.
Yaşayan bilir işte zorluğunu...
Sahi ben seni neden daha çok sevemedim ki…
NEDEN? İşte bunun cevabı bulunsa çözülecek belki de herşey...
İçinde kendi duygularımımı buldum yoksa bana mı öyle geliyor acaba... Yazılarını nerdeyse yaşayarak okuyorum..
Sen hep yaz,bizler hep okuyalım...
Yüreğine sağlık...
seni neden daha çok sevmedim derken kendime,
kendimi sevmenin
hayatı sevmenin
tek başlarına birer zavallı olan harfleri yan yana getirmeyi ve onlara güç vermeyi sevmenin,
asiliğimi sevmenin
hayat çok çok zor olsa da
yine de bu hayatı sevmemin
aslında hep ve sadece seni sevmek olduğunu
belki de daha fazla sevmenin aslında tam da bu sevmek olduğunu
yani en çok böyle sevilir bir sevilen olduğunu,
anlatmak istedim belki de sana....
tebrik
ve sevgiyle....