- 1253 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞAMAK NE OLURSA OLSUN GÜZELDİR BİR UZUVUNUZ OLSUN YADA OLMASIN
Ölümü kabullenen bir ruh, dalga dalga dökülen ipek bir kumaşın hafifligiyle iç geçirir. Bu duygu gündelik yaşamın gelgitlerinde rahat bir of dedirtir insana. O ipekten kumaş sanki zamanın başlangıcından beri doludizgin dolandıktan sonra sonunda hedefini bulmuş gibi çırpınarak --hayır"çırpınmak "kelimesi bile fazla--süzülerek gelir oturur insanın üzerine. Teslim bayragı çoktan çekilmiştir ve artık kimse kaybedilenlere üzülmüyordur. Yenilginin kendisi bile kendi yüceligi karşısında yenilmiştir ve ölüm zafere dönüşmüştür
İnsanın sesi duyulmaz olur ve ölüm şefkatle okşar insanı. Artık ölüme aitsindir:ölüm köpeginin başını okşayan bir sahip, aglayan bebegi teskin eden bir annedir. Saatler birbirini kovalar; günle gecenin birbirinden farkı kalmaz. Karanlık öyle güzel, öyle sessiz fırtına gibi gelir ki beden yanlızca sonunda huzuru bulacagı o ninileri, o son duaları bekler durur.
Size bunun garantisini verebilirim: ölmeye karar vermek gibisi yoktur. Mükemmel bir planım vardı ve bunu her düşündügümde yüzümde kocaman bir gülümseme beliriyordu.
Sevimsiz kızın tekiydim. Arkamdan gerçekten aglıcak kimse yoktu.
Eger intihar edecekseniz işleri maffetmeyi göze alamassınız. O yüzden tekrar söylememe müsade edin: eger intihar edecekseniz işleri maffetmeyi göze alamassınız. Hastaneden taburcu olur olmaz planımı yürürleye koyucaktım ortapedi kliginde kendimi öldürmem mümkün degildi, çünkü burda her hareketimi yakından izliyorlardı. Rehabilitasyon merkezinde güvenlik görevlilerinin olmayacagından emindim. Kapıyı kilitliyecek halleri yoktu herhalde. Neden böle bişi olsun ki.Bu yerler insanları kapamak için degil, topluma geri kazandırmak için degilmiydi.
Adıma yatırlmış bankada 5 6 milyar civarında bi param vardı( 1998 yılındanda güzel bi paraydı bu 20 bin lira maaş alıyordum o zaman) ve bu planımı gerçekleştirmek için yeterdide artardı bile. Rehabilitasyon merkezinden çıkıp iyi kötüde olsa sokakları arşınlayacaktım ve hemen bi banka bulup bu parayı çekicektim. Sonra bir magazaya girip kapşonlu bir monto ve bir şapka alıcaktım tabi. Böylece yaşayanların dünyasında dikkat çekmeden dolaşabilirdim. Ve sonra şu çılgın leş yiyici avı başlayabilirdi artık.
Çifte namlulu bir silah bulmak çocuk oyuncagı idi . Şimdiden karar vermiştim 5 10 bin lira için yapamıyacagı hiç bişe olmayan ......... pisligi bulmam gerekiyordu. Bu basit insan para için annesini bile satardı bi tüfek için bu kadar para alıcagını duyunca suratında b.k gibi bir gülümseme yayılacaktı hemen . Hatta fazladan bir kaç kurşun bile verebilirdi.
Diger magzemeleri bulmak çokta zor olmıyacaktı . Jileti her dükkanda bulabilirdim . Halatı köşedeki hırdavatçıdan . Uyku ilaçlarınıda mahalledeki eczaneden alırdım. tekelden de bir şişe votka alıcaktım.
Bütün magzemeleri aldıktan sonrada çokça katlı bir otele yerleşecektim. Odada yalnız kalır kalmaz hemen bir kaçtane alerji ilacı içecektim. Saman nezlesi degil tabi. Sonra otelin televizyon kanallarından birini açıp yetişkinlere özel filmlere göz atıcaktım.
Filmleri izledigim sırada tüfegimin içine bir kaç kurşun koyacaktım. Sonra dügüm kısmına itane gösterek güzel bir boyun bagı yapacaktım.( Boyun bagının işlevi insanı bogmak degil boynunu kırmaktır): ve ancak geniş ve sert bir dügüm sayesinde temiz olur. İlmegimi yaptıktan sonra uzun bi ugraş yani: çemberi elimde döndürüp yaptıgım işi grurla izliyecektim.
Bir elimde tüfegim bir elimde ilmegim balkona dogru yürüyecektim sonra. Gün batımı. Güzelim akşam serinligini içime çekicektim. Kollarımı açıp son bir kez şehri kucaklıyacaktım. Kendimi güçlü ve kadınsı hissederek halatı sıkıca balkon demirine baglıyacaktım. Sonra ilmegi aşagı sarkıtıp, o sert, tatmin edici sarsıntıdan önce düşebilecegim kadar mesafenin olup olmadıgını kontrol edicektim.
İlaç şişemi çalkalayıp votkamı yudumlarken beş tane uyku ilacını mideme yuvarlıyacaktım( gönderecektim genelde akşamcıların kullandıgı bir tabirdir)mideme . Bu karışık içecekten bir kaç kez daha içmem gerekecek tabi. Gün batımını bir içki eşliginde izlemek keyif verir insana. Serinletici içkimi içerken yavaş yavaş jiletlerden birini çıkartıp halatın bir ucunu kesmeye başlıyacaktım. Bu noktada dikkatli olmak lazım halatı ne az nede çok kesecektim. İpin sonuna geldigimde sarsıntıyla hemen kopmasını istemiyordum. Çünkü: bir süre öyle sallanmam gerekiyordu
Sonra bir kadeh votka ve biraz uyku ilacı daha . Alerji ilaçlarını almamın sebebi buydu işte uyku ilaçları fazla alındıgında kusmaya sebeb olur. Alerji ilaçlarının görevide buna engel olup ilaçların yerinde durmasını saglamaktı. Akıllıca degil mi? O sırada hastaneden aşırdıgım agrılarımı azaltmak için kullanılan morfini enjekte edicektim. Ve arkasındanda geride kalan uyku ilaçlarını votkayla beraber zehirli karışımımı tamamlayacaktım. Planımın nasıl tıkır tıkır işlediginin farkındasınız herhalde.
Sonra ilmegi başıma hemen geçirmem lazım yoksa sendelemeye başlamış olucaktım. Hemen yeni daha sıfır bir jilet daha alıcaktım elime. Bir hamlede sag bilegimi bir hamlede sol bilegime güzel bir kesik atacaktım. Burası önemli bilindik üzere herkes bilegini keserken enine dogru keser bunun tam dersi boyuna dogru kesmeleri lazım . Bunu böle yapanlar ya bilmiyor yada ilgi çekmeye çalışıyordur. Balkonun tepesine oturacaktım. Kanlı ellerimle tüfegimi elime alıp agzıma dayayacaktım. Böylece kurşun agzımı delip beynimin patlamasını saglayacaktı.( Çifte namlulu silahların içindeki saçmaların bir tane degil yüzlerce olmasıdır ) Kurşunun şiddetiyle aşagı düşmem için kenarda olmam lazımdı o yüzden arkamı dönüp oturmam yeterliydi. Beynim dagılmış vaziyette aşagı dogru düşerken ipte asılı kalıcaktım. Orada öylece sallanıyorken bileklerimden akan kanlar aşagı dogru süzülecekti. Ve işte şimdi halatı dogru şekilde kesmeyi başardıysam. Halatın ilmekleri birbirinden ayrılacak ve kopacaktı ve son aşagı dogru süzülerek kaldırıma çarpıcaktı işte . Ben buna intihar derim. Birilerinden medet ummaktan daha iyidir ...
YORUMLAR
Vahşet! İlginç olanı, ölümü beklemekle iştigal eden biri olarak, böyle bir ölümü, benim bile hak etmiyor olduğuma ikna etiniz beni... Gerçekten de ilk kez nesir yazdığınızı gördüm. İyi ama, neredeydiniz? Böylesine kurgu gücü yüksek bir yazanın yazmaması haksızlık değil mi? Hassas olduğum tek konu Türkçemdir, onun hakkında hepimiz hassas olursak, hepimiz birbirimizi keyifle okumayı sürdürürüz; yeter ki, yazmayı sürdürün. Sevgi ve saygıyla.
semra Eşme
)))))))süperdi.... bu kadar mı olur hayretle okudum sonuna kadar....o akıcılık ve senaryo amacınıza ulaştırmıştır sanırım.......tabi bunu zaten yazarın bir rüyası kalemi diye algılamaktayım ki tersi olursa hadi diyelim gerçekten sizin reelde başınızdan geçen bişey di...o halde zaten acemice olur neden çünkü o kadar karışık ilaç ve alkol alsan zaten ip gerekmez ki o yüzden ve bir de reelde bu kadar filmlerde bile olmayacak bir senaryoda bir intihar vakası yok yani olamaz da)))...düşünsene adam intihar için nerdeyse koca bir üniversite yazacak tez yazacak ki sonra etsin))))...yok böyle birşey....olmasın da zaten))))).....ben diğer arkadaşlarımız gibi sizinle alakalı değil tamamen kaleminiz diye düşünüyorum....yeteneğinizi bence değerlendirin çünkü ben çok beğendim.....gayet orjinal bir kurgu ve aksiyon içerikliydi tebrikler.....
semra Eşme
Yazıyı dikkatlıca okudum.Birkaç imla hataları vardı.İçerik gayet elemli duygularla doluydu."malzeme yerine magzemeler,bir yerine bı birde g ile ğ lerin nerde kulanılacağı na dikkat edilerek düzeltilmesi gerekir." Bunlar için sakın darılmayınız oldu mu?Çünkü alıngan bir yapınız var.
Yaşam sürecinde oluşan ve istenmeyen şeylerin insanların başından geçmesi gayet doğaldır.Olaylar karşsında daima cesaret ve telkinli olmak bir zorunluluktur.Sizleri tanıyan bir dostunuz olarak yine bir arkadaşınız olarak doğruları aynı değerde söyleme gereğini duydum.Sağlık yönünde edindiğiniz bilgilerin ruhunuzu etkiliyerek intihara kadar götürülmesi bir acizliğin ifadesidir.Kişi olarak birine bağlı kalmak değil,cesaretli olarak yaşamsal sürecinde korkmadan başarıya gitme yolunu seçmektir.Herkesin yaşamında geçilmesi zor dar sokakları ve aşınması zor doruklar vardır.Bende oralardan geçtim.Düşüncelerimden yargılandım,hapise atıldım ezildim ama eğilmedim.Sonuç lehime döndü.Yargılayanlar şimdi hesap veriyorlardır.Ama maddi ve manevi yönünde kendimi yeterli buluyorum.Her karanlığın mutlak bir aydınlığı vardır dostum.Metin olunuz.Gözleriniz uzağı görecek kadar gençsiniz.Evrensel görüşünüzle mağduriyeti değil,başarıyı hedefliyerek amacınıza kavuşursanız bunda dostlarınız mutlu olacaklardır.Belki de bu yazı bir kurgu yazı da olsa orda vardır bir yaşam şekli...Tebrikler sevgi ve saygılarımla...
dost46 tarafından 1/10/2012 5:43:14 PM zamanında düzenlenmiştir.
semra Eşme
Ölümü kabullenen bir ruh, dalga dalga dökülen ipek bir kumaşın hafifligiyle iç geçirir. Bu duygu gündelik yaşamın gelgitlerinde rahat bir of dedirtir insana. O ipekten kumaş sanki zamanın başlangıcından beri doludizgin dolandıktan sonra sonunda hedefini bulmuş gibi çırpınarak --hayır"çırpınmak "kelimesi bile fazla--süzülerek gelir oturur insanın üzerine. Teslim bayragı çoktan çekilmiştir ve artık kimse kaybedilenlere üzülmüyordur. Yenilginin kendisi bile kendi yüceligi karşısında yenilmiştir ve ölüm zafere dönüşmüştür
GÜZEL AKICI YAZINIZI KUTLARIM .
Sen ölümü mü öldürdün bana mı öyle geldi. Bu gerçekten müthişti.
Yaşam ne olursa olsun güzeldir, ölüm herkese yakın zaten değil mi?
:) Tebrikler... Abartısız muhteşemdi..
semra Eşme
destina*mltm
İnan yazın ruhuma iyi geldi... Severim ölümün üzerine üzerine gidilen yazıları...
Ölüm her zaman bir adım geride, bazen tek soluk ötededir...
Sevgimle...
semra Eşme
destina*mltm
Örnek falan oluşturmaz ki, sonuçta ölüme övgüler yağdırdım kim ne dedi.
ve bir çok şairin şiir konusu ölümdü.
"Yazarın herhangi bir konudaki görüşlerini, kesin kurallara varmadan, kanıtlamaya kalkmadan, okuyucuyu inanmaya zorlamadan anlattığı yazı türüdür "
E hal böyle olunca da kim ne diyebilir ki? Ya da şöyle söyleyeyim; Yazında cinsel bir içerik göremiyorum, siyasi bir yazı değil. Bu durumda no problema yani..
Sevgimle kal can..