1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
784
Okunma
“HAYAT”
Bu güzelim “HAYAT” kelimesinin yerine çirkin, sanki yarı müstehcenmiş gibi bir kelime
getirilmek isteniyor:“YAŞAM”..
Zannedilir ki: “HAYAT” kelimesi unutuldu, bir köşeye atıldı ve imdada
“YAŞAM” kelimesi yetişti..
Ve yine zannedilir ki: “HAYAT” kelimesinin telâffuzu ve hâfızada kalması zor bu bakımdan “YAŞAM” kelimesi kullanılmak isteniyor. Hiç de öyle değil. “HAYAT” kelimesi bütün “HAYATİYETİYLE” bütün canlılığı ile dimdik ayakta duruyor.
Şair Necip Fâzıl Kısakürek bir şiirinde demiş ki:
"RUHSAL-PARASAL-SOYUT-BOYUT - YAŞAM - EĞİLİM..
YA BUNLAR TÜRKÇE DEĞİL; YAHUT BEN TÜRK DEĞİLİM.
OYSA, HÂLİS TÜRK BENİM, BUNLAR İŞGALCİLERİM,
ALLAH TÜRK’E ACISIN; YALNIZ BUNU DİLERİM".
Şimdi sizlere bu güzel “HAYAT” kelimesini nerelerde kullandığımıza dair bir-iki misâl sunmak
istiyorum:
“Hayatım”,
“Hayat mı bu”
“Hayatın tadı tuzu kalmadı”,
“Hayatı yaşamak”,
“Hayattan bezmek”,
“Hayat memat meselesi”,
“Hayatı zehir etmek”,
“Hayatî tehlike”,
“Hayatta ilk defa”,
“Hayatta olmaz”,
“Hayata gözlerini açmak”,
“Hayata gözlerini kapatmak -veyâ yummak-”,
“Hayatın çok tatlı olması”,
“Hayatın içinden”..
Bu böylece uzaar gider..
Demek ki; “hayat” devam ediyor..
“MESELE”
“MESELE” Türkçeleşmiş bir kelimedir. TDCemiyeti’de aynı görüştedir.
Şimdi, “MESELE” kelimesinin yerine “SORUN” kelimesi kullanılıyor.
“SORUN” kelimesi, “SORMAK” fiilinden elde edilmiştir.
“SORUN” kelimesi şu gibi durumlarda kullanılmalıdır:
“SORUN SORUN, ÇEKİNMEYİN”;
“SORUN Kİ, ÖĞRENESİNİZ”;
“YAN TARAFA DA BİR SORUN”.. gibi..
“SORMAK” fiili ile “MESELE” kelimesinin arasında bir alâka yok ki, “SORUN”, “MESELE” kelimesinin yerine kullanılabilsin?
Amma ne yazık ki; kullanan kullanıyor.
.NİÇİN?
Niçin “çözülürlük” değil de: “Çözünürlük?”
Niçin “karşı” değil de: “Karşıt?”
Niçin “biçim” değil de: “Biçem?”
Niçin “beğenmek” değil de: “Beğeni?”
Niçin “günlük” değil de: “Günce?” Acaba: "Ayca" ve "yılca" da var mı?
Niçin “önlemek” değil de: “Önlem?”
Niçin “düzine” değil de: “Dizin?”
Niçin “tarif et” veyâ “tanımla” değil de: “Tanıla?”
Niçin “yaşamak” değil de: “Yaşam?”
Niçin “yerleşme yeri” değil de: “Yerleşke?”
Niçin “birinci” değil de: “Birincil?”
Bu “niçin”lerin cevâbı; Türkçe’ye yabancılaşmamızı -çarçabuk- temîn etmek için olmasın?