Gece
Günlerden, ayın ortasını aşmış bir ağırlığı var bu sabahın. Yürü, otur, kalk, olmadı bir daha yürü yüzler aynı ya da farklı olsa bile insanların ruhları aynı, çehresini değiştirmiş olsa banane, içleri sıkkın hepsinin sıkılmış limon kabuğundan farkları yok ki. Gerçi arada eğlenmeme yardımcı olmuyorlar değil ama dönüp dolaşıp aynı şeyler. Neyse ki gün ağarıyor perdenin desenleri kendini mora çeviriyor gibi, yukarda kaç yıldız vardır bilememem ama ilk gözüken bizim arka bahçe büyüklüğündeki dolunay aslında ayın beyaz rengi hoşuma gitmez ama gecenin 3 ünde deniz üzerinden yükselen sarıdan yavruağzına dönen bir top vardır ki insanın sarılası gelir dostuna. Hele bir de ince bulutlar üzerinden geçer ki kaşmirin üzerine nakış yapılan ipek kumaşa benzer. Ve saat 4ü geçerken karanlık yerini, en derin rüyanın bile rahatsız edemeyeceği püf yatakta ki sessizliğe bırakır…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.