- 742 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Allah Kimleri Sever?-II
Sevginin asıl muhatabı Allah’tır. İnsana şahdamarından yakındır. Bize can veren, koruyan, sayısız nimeti Katından bahşeden O’dur. Peki bizler Rabb’imizin sevgisini kazanabilmek için ne yapıyoruz?..
Allah’ın, sevdiğini kullarını bildirdiği Kur’an ayetlerini incelemeye devam ediyoruz:
*Allah Adaletle Hüküm Yürütenleri Sever
Onlar, yalana kulak tutanlardır, haram yiyicilerdir. Sana gelirlerse aralarında hükmet veya onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirecek olursan, sana hiçbir şeyle kesin olarak zarar veremezler. Aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Şüphesiz, Allah, adaletle hüküm yürütenleri sever. (Maide Suresi, 42)
En yakınlarımız hatta kendimiz aleyhine bile olsa adil olmamızı buyuruyor Allah. Biz ise yalnızca kendimiz için adalet bekliyor, adaleti değil çıkarlarımızı ayakta tutuyoruz.
Aklımız ve vicdanımız yerine duygularımızın yönlendirmesiyle hareket ediyoruz. Asıl ahirette Hakkın karşısına çıktığımızda vereceğimiz hesabı düşünmemiz gerekirken, dünyada hak arama telaşına düşüyoruz.
Mü’minlerden iki topluluk çarpışacak olursa, aralarını bulup-düzeltin. Şayet biri diğerine tecavüzde bulunacak olursa, artık tecavüzde bulunanla, Allah’ın emrine dönünceye kadar savaşın; eğer sonunda (Allah’ın emrini kabul edip) dönerse, bu durumda adaletle aralarını bulun ve (her konuda) adil davranın. Şüphesiz Allah, adil olanları sever. (Hucurat Suresi, 9)
Müslümanların arasını düzeltmeye çalışmak bir yana, kendimiz ayrılık çıkarıyor, birbirimizin camiine gitmiyor, birbirimizle selamlaşmıyor, ufak fikir ayrılıkları nedeniyle birbirimize adeta düşman kesiliyoruz.
Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. (Mümtehine Suresi, 8)
Allah, bize düşmanlık yapmayan Ehl-i Kitab’a iyilik yapmamızı ve adil davranmamızı emrederken biz Kur’an ayetlerini ve Peygamberimiz (sav)’in Ehl-i Kitap’a davranışlarını göz ardı ediyor, Allah’ın tüm Musevi ve Hristiyanları lanetlediğini iddia ediyoruz. Her fırsatta Ehl-i Kitap hakkında düşmanlık, savaş ve kan sloganları atıyoruz.
*Allah Muttaki Olanları Sever
... Şüphesiz, Allah muttaki olanları sever. (Tevbe Suresi, 4 ve 7)
Kalbimizi, Allah’tan ve O’nun anmaktan engelleyen her şeyden arındırmaya, hayatımızı Allah için yaşamaya çaba göstermiıyor, salih amellerimizle imanımızı eyleme dönüştürmüyoruz.
Takva, yalnızca zahiri bir özellik değil; insanın en fazla iç dünyasını güzelleştiriyor. Ama bizler, takva sahibi olmak için samimi niyet etmek yerine zahirinde de batınında da "çirkin" olmayı seçiyoruz.
*Allah, Birlik Olup Yolunda Çaba Gösterenleri Sever
Şüphesiz Allah, Kendi yolunda, sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever. (Saff Suresi, 4)
Birlik olmayı emreden ayetlere itaat etmiyor, güçsüzleşiyoruz. İnkarcılar ve kötülükleri örgütleyip düzenleyenler çıkarları gereği birlikte hareket ediyorken, biz Müslümanlar, kan ve gözyaşının durması, acıların ve fitnenin sona ermesi, insanların huzuru için birlik olmaya çaba göstermiyoruz. Böylece Allah’ın emrini Peygamberimiz(sav)’in vasiyetini göz ardı etmiş oluyoruz.
Allah’ın Rahmetini ve Sevgisini Kaybetmekten Korkmuyor muyuz?
Allah, her samimi müminin sevgilisidir. O’nu darıltmak, O’ndan uzak olmak çok büyük bir azaptır, acıdır. Allah’ın sevgisini yitirmek, cehennem ateşinin vereceği azaptan daha şiddetlidir. Tek gerçek dostumuz, velimiz, yardımcımız, destekçimiz olan Rabb’imizin sevgisi hiçbir sevgiyle kıyaslanmayacak kadar güçlü ve üstün olmalı. Diğer tüm sevgiler O’nun sevgisinden kaynak bulur çünkü...
İnsanlar içinde, Allah’tan başkasını ’eş ve ortak’ tutanlar vardır ki, onlar (bunları), Allah’ı sever gibi severler. İman edenlerin ise Allah’a olan sevgileri daha güçlüdür. O zulmedenler, azaba uğrayacakları zaman, muhakkak bütün kuvvetin tümüyle Allah’ın olduğunu ve Allah’ın vereceği azabın gerçekten şiddetli olduğunu bir bilselerdi. (Bakara Suresi, 165)
Fuat Türker
YORUMLAR
Kıymetli Fuat Türker Bey;
Kur-an'ı Kerîm Âyetlerini ele alma meselesini iyi düşünmüşsünüz.
Metin, Allah kelâmı olduğu için insan hem çok şey öğreniyor; hem de çok kolay okunuyor.
Ellerinize, beynize sağlık.
Allah râzı olsun. Âmin.
Ek Bilgi: Kolayı tercih edenlerin kullanmadıkları "düzeltme işâreti" kullanmayı Siz de ihmâl etmişsiniz.
Arapçada "üstün", "esre", "ötre".; Fransızcada "aksan tegü" ve "aksan grav" o diller için ne derece şart ise. "düzeltme işâreti de Türkçe için o derece gereklidir.. Meselâ "âyet","Mâide Sûresi", "hattâ","Hûcûrat Sûresi"."sâlih", "azâb".. gibi kelimelerin bu şekilde yazılması gerekmez miydi?
Ne Mutlu Türk'üm Diyene.
Fuat Türker
Yunus Boşuna dememiş "bana seni gerek seni" diye. Paylaşım için gönülden teşekkür ve saygılarımı sunuyorum. Selam ve dua ile. Şeyh Galib'in Tevbesi ile arınmaya çalışalım. " Tevbe Ya Rabbi hata rahına gittiklerime / Bilip ettiklerime bilmeyip ettiklerime."