- 1057 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLÇÜ, SABIR VE ERDEM…
ÖLÇÜ, SABIR VE ERDEM…
İnsan hayatını dengede tutan ve anlamlı kılan üç temel unsur vardır: Ölçü, sabır ve erdem…
Bireysel ve toplumsal hayatımızda amaçlarımıza ulaşabilmek için ölçülü olmak zorunda olduğumuza inanırız. Ölçülü olabilmeyi başardığımız ölçüde ilişkilerimizde bir denge yakalar ve amacımıza ulaşmış oluruz.
Ulaştığımız hedef, aslında aynı zamanda sabırlı olabilmenin de bir sonucudur. Ölçülü olarak elde ettiklerimiz ne kadar büyük ve önemliyse, sabrımız da o ölçüde benliğimizi ve kişiliğimizi yansıtır.
Elde ettiğimiz makam, mevki ve unvan sosyal statümüzü meydana getirir. Bu statüler, kişilerin belli bir zaman içerisinde gösterdikleri gayret, ölçü ve sabır neticesinde elde edilir. Büyük fedakarlıklarla elde edilen bu makam ve mevkiler, aynı azim ve kararlılıkla yüceltildiği zaman bir anlam ifade eder. Çünkü, makamlar kişileri yüceltmez; kişiler makamları yüceltir ki bu da ölçülü ve ilkeli olmaktan geçer. Hırslarınız hayatınızı yönetiyorsa; ödeyeceğiniz bedelleri kadere fatura edemezsiniz. Eğer ölçü ve ilkeleriniz sosyalleşmiş ve toplumun hizmetine adil ölçülerde sunulmuşsa; hayatınızın en önemli ve anlamlı üçüncü basamağına ulaşırsınız: Erdem!.
Erdemli olabilmek!..Yaşadığımız hayatta ulaşılması gereken en büyük hedef…Ölçü ve sabırla elde ettiğimiz dünyevi her şeyin değerini yitirdiği, anlamsızlaştığı bir zirvedir erdem! Bu zirveye ulaşanlar, “fenafillah” ta yok olup “ab-ı hayatı” içmiş ve ebedi hayata yelken açmışlardır…
“Gül düşünür gülistan olursun, diken düşünür dikenlik olursun.” sözü, bireysel ve toplumsal sorumluluklarımızın kilometre taşıdır! Bunun içindir ki yüce Allah: “Allah’ın ipine sımsıkı sarılınız” emriyle, aynı zamanda kullarına mutlu ve güçlü yaşayabilmenin de şifrelerini vermiştir!
Toplumsal mutluluklar, bireysel mutlulukların sağlanmasıyla mümkündür. Ancak, bireyler de toplumsal mutluluğun harcı olan “ölçü, sabır ve erdem”i yaşayarak ve yaşatarak bu mutluluğa katkıda bulunmak zorundadırlar. Bu sorumluluğun gereğini yerine getirenler, iki kapılı bir han olan bu dünyadan ebedi hayata-İNŞALLAH- Allah’ın razı olduğu kullar olarak göçerler!..
Ölçü, sabır ve erdem basamaklarını başarıyla çıkanlar; umulur ki: “Hamdım, piştim, yandım!..” diyen Mevlana olurlar.
FEYYAZ ALBAYRAK
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.