- 977 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
çok uzaklardaki birisine..
Çok uzaklardaki birisine;
Bir boşluk hissinden farksız duygularla başlıyorum cümlelerime ve Orhan Veli’yi bir kez daha haklı çıkarırcasına…
Herşey o gün başlamıştı. O güneşli bir öğle vakti.. Karmaşanın ortasında parlamıştın gözüme.. Gözlerinin o parıltısı ve sesinden gelen o ince aşk mırıltısı.. “ İşte! ” demiştim…
O ilk konuşmamızı daha dün gibi hatırlıyorum. O muhabbet, ilerledikçe hiç bitmesin diye dua ettiğim o ilk içtiğimiz çay..
Üstündeki hırkan ne de güzel durmuştu o hoş parfümünle…
Keşke şimdi de gözlerine dalıp çıkamasam, Zülfü Livaneli’nin o muhteşem yorumu çalsa beynimin tam ortasında, “gözlerin” desem, sığınsam gözlerine, bir yaralı haykırış çıksa kalbimden, yetişsem o uzaktan geçen gemiye… İşte şimdi ben de yalnız şarkılara sığınıyorum, ellerinin telaşlı ve ürkek sıcaklığı yerine…
Seni kaybettiğimi farkettiğim günden sonra bir şey farkettim. Gerçekten “fark” etmiştim. Kaybettiğim bendeki sendin! Üstüm, başım, saçım, sakalım.. Mecnunlaşmıştım… Maalesef elimde değildi, ne yapsam düzelemiyordum. Ta ki seni unuttuğumu sandığım o güne kadar…
Yangın yerine atmıştım kendimi, her gün yeniden dirilerek yaşamaya çalışmak ne kadar da zordu…
Sahte aşklar, yapmacık sevişmeler… Olmadığını o gün anladım. Sahici bir sarsıntının sahte bir dengeden iyi olduğunu o gün anlamıştım.
Hem herşey bitmemişti belki de.. “Ümit” kelimesinin derin manasında gizliydi belki o anki hislerim…
Şimdi nere baksam, nere gitsem seninleyim.. Heryerde sen, her an’ımda sen…
Uzaktasın, hem de çok uzakta… Gözlerine bakarken bile o uzaktan geçen gemiyi göremiyorum artık! Fırtına alabora etti bütün takaları. Martılar aç, evsiz, çaresiz, daha da bir ürkek…
Çare?? Çare yok… Her gün yeniden ölerek yaşamaya alıştım artık…
Kalbimin orta yeri, kadehimdeki zehir, sarhoş hallerim…
“ Unut! ” dedi en yakınım. Ben böyle de iyiyim demekle yetindim. Gözlerimi kaçırdım hemen, ama orda da sen vardın. Duraksadım, ağladım.. Bir kez daha ölmüştüm…
Bir martı gibi uçmak geliyordu içimden!! isyan ettim yaradana!! Hıçkırarak ağladım!!
İsyanlar bastıran demir yumruklar gibi, alttan alttan çekiyordu, “ Uçma! ” der gibi yer çekimini daha da artırıyordu sanki yaradan! “Kal olduğun yerde…” der gibi…
Yazdıklarıma baktım da şimdi, yok, işe yaramamış yine.. Her zaman ki kifayetsiz çizgiler işte…
Aman, herneyse…
İyi davran kendine.. Bil, seni çok sevdiğimi ve hep seveceğimi bil..
Dilerim hep mutlu olasın…
MUSTI…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.