3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1011
Okunma
Bu bölüme dek aşina olduğum çınarlar ki üçüde alameti farika,
Muzaffer dede,zehra babaanne ve halli nine üçü de harika...
Çok sık ev değişmek,kiralardan kiraya taşınmak çocukluk yıllarımın sürgünlere benzeyen değişmeziydi..
Amacım tahkir yahut başka bir art niyet değildir ki kürt komşularımızdan kısmen bahsettiğim olmuştur..Esasında ortamların hakimi kim ise izlenimlerin yönünü o tayin ediyor..Mesela mecidiye mahallesi Türk idi ve orda kürtlere olan baskıların ağırlığını müşahede etmişimdir..Yanlıştı manlıştı ama olan olaylardı,orada gökten taş yağsa kürtlerden bilinirdi..
Ama tanık olduğum şudur ki olaylara gösterilen tepkilerin boyutu kıyaslanırsa kürtler çok acımasızdı..Gruplar halinde ev basmalar,sokak ortasında adam dövmeler ki bilenler için mahallebaşı semtinin durumu bu gün bile içler acısıdır..Ayrıca sadece kötü olan hallerin dışında Türklerden ileride olan güzel yönleri de vardı..
Bunu da ortaokul ve lise yıllarında müşahede ettim ki kürtler bizden daha misafir perverdi..Ayrıca kendi aralarında kanlı bıçaklı olsalar bile yabancılara karşı sert bir kütle kesiliyorlardı..Dindar kesimleri daha tutucu ve sadıktılar..Türklerde dine karşı hassasiyeti sadece kitaplarda okuyorum..Uygulamasını ise Türklerden başka herkeste görüyorum ki bunu genelleme kabul etmeyiniz lütfen..Sadece müşahede ettiklerim yani..
Şahan dedenin yan sokağındaki iki katlı evden önceki kısımlarda bahsetmiştim ki tuncay burada kısmen iyileşmişti..Ama kısa bir zaman sonra bu kez şahan dedenin bakkalının tam arkasına bitişik başka bir, iki katlı eve taşınmıştık ki merdivenleri betondu..Üst katta aynı betondu ve döşemeleri yoktu..Yan komşularımızdan bir Türk komşumuz vardı..
eleştiri kısmından veya bir dahaki sefere devamla..