"günlerini düşler krallığında geçirmeyenler, günlerin kölesi olur." halil cibran
Mehmet GÜZEL
Mehmet GÜZEL

SU

Yorum

SU

5

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1117

Okunma

SU

SU







Şu tükürüğüme bak diye 40 derece hava sıcaklığında yere koca bir tükürük sallardı.

"Kurumadan koş gel." derdi ustam.

Ustamın vakit anlayışıydı içtiği tütünlü tükürüğüydü. Olan hep yanında çalışanlara olurdu. Üç kuruş ekmek parasını evine götürebilmek uğruna kanat takıp, iş yerine koşardık. Önce yerdeki ize, sonra yüzüne bakardık. Eğer kurumuşsa yaşa başa bakmadan öyle bir sille çekerdi ki vay halimize.


Ben küçüktüm o yıllarda, evin dizi dizi çocuklarından biriydim. Çalışmam ve mecburen iyi adam olmam gerekiyordu, çünkü bizim kuyumuzun dibi öyleydi, bizde de su çok önemliydi. Yani sille de yesek tükürük kurumadan dükkana gelmek zorundaydım. Üstelik henüz topu topu altı, yedi yaşlarındaydım. Ustamın evi ile Aşağı Çarşı’daki Sultan Hamamı arasındaki mesafe nereden bakılsa beş km. uzaklıktaydı. Ustam beni o yaşta beş km. mesafeye yollar hanımının bohçasını taşıtır, onlar önde, ben onların arkasında yokuş aşağı inerdim.


Sonra onlar suyu bulmanın sevinciyle saatlerce yıkanır, ben aç ve susuz hamam kapısında bayılma noktasına gelinceye kadar beklerdim. Olurda buzlu su satan biri geçer, sevabına bir su verirse kendime gelirdim.


Beş altı saat sonra yıkanmaktan pestili çıkmış hanımlar ıslak bohçalarıyla hamam kapısından gözükürlerdi. İşte benim için asıl felaket başlıyordu. Yüklerini küçük devenin sırtına yükleyip, neşeyle evlerine giderken, ara sıra içtikleri buz gibi sudan bir yudum sende ister misin demek hiç mi akıllarına gelmiyordu.



Bu kez bohça ıslak, yol yokuş, su yoktu.

Ama biliyordum, günü gelince hem yollar dümdüz olacaktı, hemde istediğim zaman, istediğim kadar su içebilecektim.

Yokuşu kaşlarımı koca bir erkek edasıyla çatarak çıkmaya devam ettim,


Sırtımdaki ıslak bohçaya rağmen.

Eve dönerken yürüyecek halim yoktu, sadece lastik ayakkabılarımdan çıkan ter seslerini duyuyordum.









MG__

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Su Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Su yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SU yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
7TEPE
7TEPE, @7tepe
24.2.2012 13:24:51
'ara sıra içtikleri buz gibi sudan bir yudum sende ister misin demek hiç mi akıllarına gelmiyordu.'

herkes düşünceli davranamıyo malesef...
game
game, @game
13.2.2012 10:46:09
tebrık ediyorum sizi;su gibi aziz olun saygılar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA, @erayozgorsarikaya
6.1.2012 18:19:48


ERAY ÖZGÖR SARIKAYA tarafından 1/6/2012 8:54:14 PM zamanında düzenlenmiştir.
Mavilikler
Mavilikler, @mavilikler
6.1.2012 17:13:23
Çok akıcı bir üslubunuz var. Büyük keyifle okudum yazınızı. Kaleminize sağlık :))
e d i b / a h m e t
e d i b / a h m e t, @edib-ahmet
6.1.2012 15:47:34
10 puan verdi
Çok tatlı bir anı örneği ve yine tatlı bir akıcılıkta; tıpkı yazının başlığı gibi...

Su kadar akıcı olan yazınızı bir solukta içtik efendim...

Beğenilerimle, saygılarımı sunuyorum...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.