- 904 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sen ki...Ölümden Yaşama...
Sen ki bir ölümün söndürülmüş odun aleviydin. Bağırıyordu bir masa lambası, morarmış eli yumruk olmuş havada. Sen ki bir ölünün damgalanmış ayak bileğiydin. Kırılıyordu bir mum ışığı bakarken aksine aynada.
Sen ki bir kaktüsün en keskin dikeniydin. Bir mazoşist hikayesinin kemik iliğiydin. Tezatlarına sarılmış bir cam kırığı çağırıyordu diğer parçalarını yanına. Birleşiyordu bir bardak güle oynaya.
Bir umudum vardı benim, umutsuz kelimeler tatlı kıvrımlarla süzülecekti kağıtlara… ve umutsuz kalemler güzel kokularla uğurlanacaklardı yataklarına.
Sonra başa sarıldı hikayeler, geri aldılar bütün kötü sözcükleri. Sonra gerçekleri değiştirdiler, eş güdümlü piller taktılar beyinlerin yerine.
Sen ki bir yaşamın ilk imzasıydın. Çetesi olmayan bir sokak anlatıyordu sana, sen yokken neleri yıkmışlardı burada.
Sen ki bir canlının ilk nefes verişiydin. Kirli soluğu attığın ilk lahzaydı dünyaya gelişin…