- 531 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
RAPOR XIV+18
Yürüdüğü sokağın köşesine yaklaşmıştıki sokak lambasının oluşturduğu insan gölgeleri Kenan’ın dalgınlığını bir kenarı atmasını sağladı. Kenan koltuğunun altındaki deri kılıfındaki silaha elini ihtiyatla yaklaştırıken, köşebaşındaki uzanıp tekrar içeri çeken o kafa şüphelenmekte haklı olduğunu göstermişti Kenan’ a.
Kenan ne kadar ihtiyatlı adımlarla köşeye başına yaklaşmış olsada, köşe başındaki gölgeler ondan daha ihtiyatlı ve bir o kadar hızlı çıkmıştı. Kenan sol koltuk altındaki deri kılıfındaki tabancasını çıkarmasıyla sağ eline inen sopa yüzünden silahının namlusundan kurşun kapalı duran dükkanın saç kepengine bir delik açmıştı.
Kenanın elindeki hediye paketi bir köşeye savrulmuş çamurdan nasibini alırken, sessiz sokakarda arbededen ve namdludan çıkan seslerle nasibini almıştı. Üç azgın iri çam yarması siyahlar giymiş adamlardan biri Kenan’ın sağ elindeki silahı yere düşürmeye başarmıştı.
Kenan sol koluyla gelen darbenin birinden korunurken gövdesine kazandırıdığı ivmeli bir hareketle silahına ulaşmak için eğilir gibi bir hareket yapmışdı.Sol böğrü kafil bir şekilde gardını alamadan darbelerden okkalı bir şekilde nasibini almış ve Kenan’ ı kırk santimetre daha düşen silahından uzaklaştırmıştı.Bu darbe dengesini yitirmesine sebeb olurken, siyah maskeli adamlardan birinin ağzından boğuk bir şekilde,
"çabuk gidelim"
diye diğerlerine seslenmişti.Kenan silahına ulaşması ile birlikte kendini toparlarken siyahlar içindeki adamlar on beş metre ilerdeki köşeyi dönmek üzereydiki namludan çıkan kurşun bu sefer boşa çıkmamıştı.
En sona kalan, köşeyi dönmek üzere olan son siyahlı adamlardan biri mermi çekirdeğini ve Kenan’ın nişancılığını boşa çıkarmamıştı. Ve ıssız sokak; ikinci kez bir "ah" bir de kurşun sesiyle, ıssızlığını bölüp, yaralanmıştı...
************* **************** *****************
Bu şehirde siyahlar giymiş adamlar gibi beyazlar giymiş adamlarda vardı. O adamın giydiği beyaz önlük gibi. Giysileri beyazda olsa, en kara düşünceleriyle sessiz ama bir o kadar çığlıklarla dolu korkular yaymaya devam ediyordu.
Beyaz önlüklü adam daha bir kaç saat önce cansız bir bedeni önce elbiselerinden ayırmış, sonrada elindeki testeresiyle ayırma işlemine devam etmişti.
Herzaman ki gibi kesilmiş baş haricindeki diğer parçalar; kesilen organlar, el, ayak ,gövde, küçük parçalar halinde süzülmek için elek şeklindeki masanın üzerinde duruyordu.
Beyaz önlüklü adam arkasın da duran dolaptan şarjı dolmuş matkap eşklindeki aleti çıkardı. Ağır adımlarla her zaman ki soğuk neşeli haliyle o melodilerle ıslığını çalarar lavabonun yanına yaklaşmıştı.
Boyun bölgesinden koyulaşmış ve kanları süzülen kesik başın üzerine matkabı çalıştırarak üç bir santimetrelik ince bir deliği kolaylıkla açmıştı.Cebinden çıkardığı şırınganın iğne korumalığını çıkarıp beyinden örnek alırken ıslığını kesmişti. Şimdi kesik başla konuşmaya başlamıştı.
"Eee nasıl oluyormuş bakalım sayın icra müdürü.Bak sana demiştim hiç acı hissetmeyeceksin diye. Kafandaki deliği bile bak hala hissetmiyorsun değilmi. Bak bende öğrendim acı hissetmemeyi. sizin gibi oldum yani."
dedikten sonra şırıngasının içi kırmızı beyaz karışımı bir sıvıyla dolmuştu. Şırınganın korumalığını iğneye geçirip yanına aldı. Köşede duran duşa yaklaşıp kendini temizledikten sonra ışığını kapadığı odandan sakin adımlarla çıktı.
Bir elinde yarı dolu iğneyle koridordan geçerken yine diğer hücreye şöyle bir bakıp yine kendi kendine konuşmuştu. İçerde çaresizlikten yorgun düşmüş yarı baygın yatan kıza,
"sana daha ne yapacağıma karar veremedim.senin bu pislik adamların arasına karışmanı istemezdim ama hayat gördüğün gibi birilerini birşeylere katıyor"
diyerek dört kapı daha açıp kapadıktan sonra kendi odasına daha doğrusu deney alanına gelmişti. Şırıngadan çıkardığı bir kaç damlayı mikroskopun altına koyarak tebessümle izledi. Ardından eline aldığı, iki ince dar cam tüpün içini yarısına kadar bir sıvıyla doldurduktan sonra şırıngasındakilerin kalanını tüplere boşalttı.
Tüplerden birini difrize koyarken diğerini kapalı küçük bir kutuya benzer dolaba koyup işlem için elektrnik tuşlarına bastı. Cihaz çalışmaya başlarken beyaz önlüklü masasının üzerideki kalemi ve RAPOR u aldı bir kaç not yazdıktan sonra masanın üzerine koydu. Çekmecesini açıp ajandasında yapacağı işlere göz attıp çekmecesini kapattı.
Sonra kolunu sıyırıp saatine baktıktan sonra masasının üzerindeki resme daldı. Vaheştin içindeki duygularından arınmışcasına resme bakarken geçmişine daldı ve karşısındaki resimle konuştu.
"sizleri özledim "
İçindeki özlemleri bir kenara cesetleri bir başka tarafa atmış olan beyaz önlüklü adam öylesine resme dalıp gitmişti bir anda.
YORUMLAR
Hikayen bayağı ilerlemiş.
Ama benim dikkatimi çeken yazılarına gelen düzen.
Bu haliyle çok daha okunası olmuş. Ellerine sağlık :)
DİLEK YILDIZI
okunacak kadar güzel bulman bana büyük onur verdi. teşekkürler...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
DİLEK YILDIZI
bu bitsin sevgiler yazacağım KIRMIZI GÜLLER in kadar güzel...
ellerinden öptüm....
AYSE 09
hadi güzellikler yazın
bakayımmmmmmm
sizi seviyorum ikinizideeeeeeee
ilginç beyazönlüklü kasapinsanmı yoksa birilerini özlüyor insani duyguları var heyecen artıyor bakalım nelerolucak