- 514 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
v
Bitirmeliyim, bitmeli bu çile. ’V’ dediğim anda, kötülerin düşmanının kılıncı saplanmalı böğrümün ortasına. Kalemi kırıp, atsam balkondan aşağı; biri daha yaralanabilir. Tekbir getiren ağaca karşı saygısızlık etmiş olurum. Zaten üretemiyorum hiçbir şey ve zaten ölüm için bir rüyadan nasıl uyanacağım hakkında senaryolar kuruyorum, bari dua edebileceğim kanatlarım olmalı yeşil yeşil.
Mesela bir ayet-i kerime okuyabilirim:
-’’Ya eyyuhellezine amenusteînu bis sabri ves salah, innellahe meas sabirîn.’’
’Allah (c.c) sabredenlerle beraberdir ve O’na sabırla, salat ile ulaşabiliriz’ derken aslında ruhumun maviliğinde hayallerim dünyadan uzaklaşıp, belirsiz bir temanın penceresini açabilmeliyim. Ama ruhumun kirlenen, pas tutmuş yanı samimi değil! Kalemin hakikat diyebilmek için çırpınıyor. Müçtehitlerin dillerinde ballanan Kainatın yaratılış amacı, doruklara ulaştıracak bir haya ile kaplattırmıyor beni. Yüreğim kelimeleri ıkınıp çıkarabilme derdinde. Günahlarımı kimse tanımıyor, günahlarım benim elimi bağlayan pörsüme. Sevaplarımı kaçırtan bir deli zihnimde. Kimse bilmiyor, kimse gönlümün derinliklerinde sakladığım o siyah çarşaflar ardınca gizlenen tohumu bilmiyor ve ben nikahsız sayılıyorum tövbelerime. Oysa imam nikahı kıyılmış bir azap ile hasbelkader muhatabım daim bilinmeyene.
...
Çığlıklar soframda kırıntı. Kırgınım insanları yaşamaktan küstüren ve kanadını, kolunu kırdırtan rejim saçmalıklarına. Kimsenin yüreği, kimsenin yüreğine dokunmadan sözcükler tüketiliyor fuzuli biçimde. Rahle üzerine konmuş süs kitabı sanılan altının iman edilmemiş yanı ’Furkan insanların zevk zindanında’ diye bağırıyor. İşittiğimiz ve itaat ettiğimiz varlığın mevcudiyetini aradığımız boş şişeler ne kadar da garip duruyor kütüphanelerimizde.
Bir rüya görüyor yakın arkadaşım. Rüyasında iki cin alıp götürmek istiyorlar onu bu dünyadan. Cinler tehlikeli, iyi veya kötü; farketmez; o perde açılmamalı!
Arkadaşım şanslı. Diğer bir gün evinde kalan arkadaşının gördüğü rüya, kendisi için reçete. İyi cinler, kötü cinlerin isimlerini yazıp ateşe atmışlar. Sabah uyandığında hala cinlerle konuşmaya devam ediyor çocuk ve sonuç muhteşem! Arkadaşım kurtuluyor. Artık gecelerine giren çıkanda yok!
Vesaireler gözümüzün önünü kapatmışken, aynı şeyi göremiyoruz. Kırıntılarım ölü yazar olduğuma şahit. Sevilmiyorum aslında, kimse sevmiyor ölü yazarın söylediklerini. Oysa gerçek olan şu ki; tüm insanların sırt döndüğü bir alemde, tüm insanları yaratanın tabir-i caizce kucak açıp insanı çağırması.
...
Bazıları bildiklerini sadece kendine saklamaya devam ediyor.
...
Ölü yazarların leş kokusu çok hayal tüketirmiş.
Ve de..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.