SEN MUTLU OL DA
Duydum ki ey aşk,
Dökmüşsün yapraklarını zamansız baharında. Ah keşke içimdeki fırtınayı da dindirebilse zaman. Daha ne kışlar yaşatacaksın bana acaba? Durma… Çek git… Yeter ki sen mutlu ol da…
Baktın mı onun da gözlerine? Yaktın mı onun da içini bir ateş gibi? Biliyorum hakkım yok sana kızmaya. Ağlamıyorum; bakma gözlerimin dolu dolu olduğuna. Burası Ankara. Soğuğundandır titreyişlerim, üşümelerim… Kalma daha fazla. Ben de kalmasın hiçbirşeyin ne varsa al ve git, bir tek sensizliği bırak. Hayır hayır hiç şikayet etmiyorum, inan. Her şeye alışırım da bir tek yokluğuna alışamam..Dayan yüreğim dayan…
Sen bilmezsin ki ey aşk,
Yanarım da bilmezsin… O bilmez, kimse bilmez. Kan kusarım, kızılcıktandır derim; sen yeter ki mutlu ol da…
Bir ‘Nehir’ düşlerim en güzelinden; bizim olması gereken ama asla gerçekleşmeyen. Bizim imkansızlığımızın sonucu olan ‘Nehir’; affet beni…
Ve sen;
Bir gün bir yerde karşılaşacağız buna inanıyorum ama çok geç olacak ikimiz için de. Sen mutlu ol da… Geç olsun her şey için mühim değil. Ben zaten param parçayım kimin umurunda. Kendi ayazlarımda üşüyorum içim alev alevken. Ölüyorum günden güne ama sen bilmezsin ki ey aşk… Bilmezsin…
Herşey bitti aşk,
Bir masalmış yaşanılanlar. Acısı kalmış yüreğimizde. Deşiyorum onu günden güne. Aksın bütün kanları gözyaşlarımla yıkıyorum ve merak ediyorum neyin bedelini ödüyoruz biz diye. Çok sevdik hatamız buydu. Şimdi aşkı şiirlerde ve şarkılarda arıyorum. Bir şarkı dilimde; ‘ Sevdim seni bir kere’ diye ve bir şiir: ‘ Sana bakmak’… Evet sevgili,bugün bu satırlarda hayallerimizi, aşkımızı, bizi bir de ‘ Nehir’i öldürüyorum. Her virgülüm her noktam birer kamçı gibi inse de yüreğime son veriyorum kendi ellerimle doğmamış ve doğmayacak olan ‘ Nehir’ime. Affet beni Nehir, affet. Çünkü nefes almak zor geliyor artık bana bu dünyada. Veda etmeliyim artık sana.
Ve sen… Sevdiğim insan… Sen de affet beni yaptığım onca şeye rağmen hala sevdiğim için seni… Çünkü ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim...