- 571 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yas mı Devlete İsyan mı
Yas mı Devlete İsyan mı?
Yeni bir yıla girerken, Türkiye’nin gündemini sarsan, akabinde Türk silahlı kuvvetlerini savaş suçlusu, kaçakçılığı yasal bir iş, yasal bir kazanç kapısıymış gibi gösterilmeye çalışılan gelişmeleri yaşıyoruz. Neresinden tutsan elinde kalan ve uzun bir süre gündemden düşmeyecek, düşürülmeyecek bu olayın ve devamı gelişmelerin kime yarar kime zarar sağlayacağı şimdiden görünür durumda. Henüz soruşturma aşamasındaki olayın suçlusu bazı kişi kurum ve basın yayın organları tarafından hatta dünya basını tarafından ilan ediliverdi.
Hepimiz biliyoruz ki olay Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında olmuş, olayın vuku bulduğu yer terör örgütünün üstlendiği, cirit attığı, sınır içine toplu geçişlerini yaptığı, vurup geriye çekildikleri bir yer. Olayın zamanı gece ve edinilen bir istihbaratın değerlendirilmesi. Sonuç, sivil oldukları belirtilen otuz beş kişinin ölümü.
Arkasından, adı malum partiden yas ilanı, Türk silahlı kuvvetlerinin tutarlı bir açıklaması, hükümet adına ilk açıklama: ‘Operasyon kazası.’’ Hükümetten ve Türk silahlı kuvvetlerinden başsağlığı. Cenazelerin bulunduğu yere girebilen gazetecilerin yanlı anlatım ve yorumları, istihbarat bilgilerinin kimden kime, nasıl ve ne zaman verildiği ile ilgili birbirinden farklı yazılar ve savunmalar. Olayın çözümünü daha da karmaşık hale getirmiş gelişmeler.
Cenazelerin kaldırılışına bakıyorsun, önde teröristbaşının resmi, tabutların üzerinde terör paçavralarının bulunduğu cenaze töreni. Peki, bu tabutlar neden terör örgütü paçavrasına sarılı? Sahi neden?..
Öte yandan, yas ilan edildiği söylemiyle Kürtleri isyana teşvik edici vurucu açıklamalar ve birçok yerde ortalığın savaş alanına çevrilmesi ve çatışmalar. Uludere kaymakamının yani devletin hırpalanması. Terör örgütü adına pirim yapmaya çalışan yalaka gazeteciler, halkımın yanındayım diyen vekiller… Soruyorum size:
Asker, öğretmen ve diğer görevli siviller hariç terör örgütünün Kürtlere yaptığı katliamlardan birkaç örnek vermek istiyorum. O zamanda yas ilan ettiniz mi? Terör örgütü inlerini savaş alanına çevirdiniz mi? Terör örgütünden tazminat istediniz mi? Halkımızın yanındayız dediniz mi? Siz, kendi halkını katledenleri ne kadar yazıp çizdiniz? Ne kadar lanetlediniz? O zaman, katledilenler için de terör örgütünden katledilenlere tazminat yolunu gösterdiniz mi? Dağlar silahlı adam dolu diyerek yetkililere gelmeyin dediniz mi?
Bakınız sadece birkaç örnek: 23 Ocak 1987 Midyat, Bayburt köyleri, Efeler mezrası katliamı 10 ölü. 20 Haziran 1987 Ömerli ilçesi, Pınarcık köyü katliamı 30 ölü. 20 Ağustos 1987 Siirt, Kılıçkaya köyü katliamı 24 ölü. 26 Kasım 1989 Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlı İkiyaka köyüne baskın 21 ölü. 11 Haziran 1990 Şırnak’ın Çevrimli köyüne baskın 27 ölü. 30 Eylül 1992 Güneydoğu’da kanlı gün: 94 ölü. 1 Ekim 1992 Bitlis’in Cevizdalı köyüne baskın 30 ölü. 6 Temmuz 1993 Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyüne baskın 28 ölü. 19 Temmuz 1993 Van’ın Bahçesaray ilçesine bağlı Vanizer köyüne baskın 25 ölü. 21 Ocak 1994 Mardin, Savur, Ormancık ve Akyürek köylerine baskın 20 ölü…
Ayrıca sorgulanması gerekiyor, Türkiye’nin diğer bölgelerinde yasak olan kaçakçılık Güneydoğuda yasal mıdır? Kaçakçılık yapanlar terör örgütünün at oynattığı bölgede yapıldığına göre bir ilişkileri var mıdır? Neden böyle tehlikeli bir bölgeden bu işi yapmaktadırlar. Biz biliriz ki hudutlarımız namusumuzdur. Tecavüz eden herkes suçludur.
Vatan için şehit edilen binlerce asker, polis, öğretmen mühendis için hiçbir parti yas ilan etmemiş, hiçbir yerde şehirler okullar savaş alanına çevrilmemiş. Hatta şehitlerin olduğu mekânlara kabine üyeleri toplu olarak gitmemiş, incelemelerde bulunmamış, şehit ana babalarının gönlü alınmamıştır. Tüm bunlara rağmen Türk halkı sağduyusunu her zaman korumuştur. Hatta Zafer caddesinden Yozgat doğumlu bir şehidimizin cenaze törenine giden Türk bayraklı gençlerin arkasından yaşına uygun olmayan hakarete varan sözler sarf eden kanı bozuk bir ihtiyarın çirkin sözleri karşısında bile sağduyulu olmaya çalışmıştır. Böyle bir olay bir terörist cenazesinde olsa idi o aksakal linç edilmekten kurtulamazdı.
Bu olay ısıtılıp ısıtılıp önümüze getirilecektir. Zaman akıllı olma zamanıdır.
Osman Öcal
YORUMLAR
Osman hocam.kaçak mazotu da pkk nın kampından getiriyorlar.Yani pkk ya bir nevi çıkar sağlıyorlar.Adamları neredeyse şehit ilan edecekler.Daha önce karakolumuz basılıp şehitler olduğunda katırlarla gelen onca pkk lıyı görmediniz mi diye askerleri suçladılar.Velhasılı ülkemizde hainlikle yobozlık suç sayılmıyor.Hatta pirim yapıyor.Silivri kalesi, her geçen gün yeni yurtseverlerin girmesiyle güçleniyor.Selamlar saygılar