- 913 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
bir çaycının seyir defteri..(16)
Tuncayın yanması güzel geçen o bahçeli evdeki anıların tek karabasanıydı..Ertesi ay sariya hanım kirayı uzatmamış ve şahan dedeye yakın iki katlı bir eve taşınmıştık.Merdivenler ahşap ev çatılıydı..Televizyon üst kata kuruluydu..
Babamın iş arkadaşı kaya amca ve ailesi bize iz peşinde dizisini seyretmeye gelirdi burdayken..
Kaya amcanın büyük kızı sevgi yengem emin dayımla evlenmiştir bu ziyaretler vesilesiyle..Zaten babam ve emin dayım tam kafa dengiydiler her konuda..
Kaya amcanın küçük kızı pınar ki benden bir yaş büyüktü, onun kitaplarıyla ilkokulu bitirmiştim..
Benden küçük bir oğlu vardı :oktay..Benim çocukluğumda sinirlenipte dövebildiğim tek ev dışı (yabancı) o olmuştur..
Bu iki katlı evdeyken evin bir sakini daha vardır..Sabah babam işe gider gitmez bize damlar akşama kadar annemle çene çalardı :kezban yenge!..Onun eşi bir astsubaydı ki o mahallede ne işleri vardı anlamış değilim..Onlara gittiğimde ilk defa minik kasetçalarlı televizyonla karşılaşmıştım..Hepi topu bir kez gitmişimdir kezban yengelere ve o televizyon sayesinde halâ ismini hatırlarım..Kundakta bir bebeği vardı..Evinin alışverişine beni yollardı..Kezban yengelerin alışveriş ettiği bakkal uzaktı ama yine de giderdim.Babamın evde olduğu pazar günleride gelirdi ki o geldiğinde korkusuz geçirirdik günü..Bu evdeyken pazar kâbusları bitmiş gibiydi,kezban yenge sayesinde..Bu evdeyken arka sokakta oturan erdem isminde bir emsalimle arkadaşlığımız başlamıştı ve kan kardeşi olmuştuk ki ne olduğunu sonraları öğrendim..
bir dahaki sefere devamla...