Mizahın T-adı

• 3 Ocak 2012 Salı 15:37:45

Bertold Brecht’in ilginç bir sözü vardı, „Mizah bulunmayan bir ülkede yaşamaya katlanılmaz.“ Hemen devam eder sözüne, ve açıklamasını da yapar; „Mizaha gereksinmesi olan bir ülkede ise yaşamaya, hiç mi hiç katlanılmaz!“

Öyle bir hale gelmişki ülkem, güleni yok, güldüreni yok. Baştakileri saymazsak… Mizah, karamizah ise hiç bilinmiyor diyeceğim aşırıya kaçacak. Arada sırada televizyonlardan izleyebildiğim kadarı veya gazetelerden takip edebildiğim kadarıyla, ya kara kara düşünen, ya da kalkıp şakkır şakkır oynayan bir toplum olmuşuz. Komedi dizilerimizde bile gülünecek yeri arkadan itmeli bir kahkaha makinesi sayesinde çözebiliyoruz. Bu kısım dünyanın heryerinde uygulanıyor dense de bizdeki kadar yapmacık değil.

Mizah bir ülkenin çağdaşlığıdır, ortalama toplumbilincinin tam olduğudur. Demokrasinin yerleşmiş olduğudur. Gelin görün ki bizde durum değişik. Başbakan’ın bir karikatürü yapılır, mahkemelik, fıkra yazılır hakkında mahkemelik. Sadece başbakan değil bu AKP takımının tamamını kastediyorum. Durum böyle olunca da mizahın bir sınırı oluşuyor. „bir Fransız köylüsü hükümet hakkında epey bir atıp-tuttuktan sonra mehkemeye veriliyor, mahkeme karar alıyor cezan 200 frank (o zamanlar euro yok) bir diyeceğin var mı? adam: bir değil çok diyeceğim var da bütçem elvermiyor.“

Bizim mizahçılarımız da ya işin kolayına kaçıyor ceza yememek için veya üstünkörü aptal aptal, aptal mizahı yapıyorlar. Aslında hiçbir şey yapmasalar, olduğu gibi AKP takımının sözlerini, davranışlarını sergileseler bile büyük bir komedi.

AKP, açılımı için tepkilerini duymuşunuzdur; „ Tüzüğümüzde yazıyor, ya AK parti dersiniz veya adalet ve kalkınma partisi“ adamlar bunu heryerde bas bas bağırıyorlar. Bizim mizahçılar her yöntemi deniyorlar, AKP=avradını kapatanlar partisi vs… ben kendimce bir şey demiyorum örneğin. Sadece izliyorum. Bu demeci verirlerken genelde parti amblemleri önünde demeç veriyorlar ya, amblemleri ne? Ampul!… kafaları tam o ambleme denk geliyor, yan tarafta da AKP yazıyor… bana yetiyor bu. Ampul Kafalılar Partisi demeyeceğim diye içimden içimden gülüyorum.

Dedim ya bu AKP’liler konuşurken, yürürken… ne yaparlarsa yapsınlar sadece olduğu gibi söylemek göstermek gerekiyor. Yalnız bunun bir mizah programı veya yazısı olduğunu belirterek yapsınlar. Halkımız mizahtan öylesine kopmuş ve korkmuş ki, hatta ve hatta unutmuş ki hatırlatmak gerekir.

Daha 1 yıl önce şimdiki Cumhurbaşkanı’nın eşi AIHM’ye vermiş olduğu dilekçeyi çekti, sebebi de eşi Cumhurbaşkanı olacaktı. Düşünsenize, bir Cumhurbaşkanı’nın eşi ülkesini avrupa insan hakları mahkemesine vermiş, bundan büyük komedi olur mu? Hadi bu 1 yıllık olay, daha bundan 1 ay önce başbakan avrupa parlementosundan adamlar ayarlıyor ve ülkesi hakkında ileri, geri konuşturuyor… bundan büyük mizah olur mu? Türkiye’ye turist çekmek için yapılan reklamı gören oldu mu? Bir deniz kenarında eğlenen gençlik resmi de var, resim kısaca şöyle: tüm gençlik dansediyor, mayolu olanlar kadar, başörtülü kızlarımızda var. Lakin o kızlarımız kısa pantolon ve t şört giymişler… bundan büyük karamizah olur mu?

Mizah’ı unutmuşuz diyecektim bu yazıya başlarken, ama yazı öyle bir gelişti ki kendini yazdı desem inanmazsınız biliyorum. Ben artık gülmek için AKP’lileri izliyorum okuyorum vs… yalnız şu medya patronlarına bir daha duyurayım, abuk sabuk pragramlarla zorlamayın milleti güldürmeye, AKP takımı hakkında bir şeyler gösterirken yazarken, komedi, mizah diye belirtin yeter. Ya değilse bazı insanlar olayı anlayana kadar iş işten geçecek. Reyting reyting diye çırpınmanıza hiç gerek yok bence, hazır yüzde 47 var. Kalan 53 de buna katılır gülmekten, alın size yüzde yüz reyting…

Eski bir yazı