- 707 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Satış Hikayem
Pazara gitsem, mağazaya gitsem, bana ilk davranışları hitabları çok önemli satmak için bir zorlama, almayınca gücenmeleri arkamdan hadsiz sözler, bunlar beni kızdırmak yerine çok üzer, insana hitabı bilmiyor satışı zor olacak diyeçok üzer, bir dönem en son yaptığım iş pastane de satış, elamanı idim, işletmeciliğide diyebiliriz.
Gündüz akşam 8 e kadar ben, 8den gece 12ye kadar eşim bakıyordu. Nezaket ve dürüstlülükten, herkes bu pastaneye geliyordu yaşlı, genç, çocuk, herkesin seviyesine inerek saygı, çerçevesinde okadar çok satışım oluyorduki patronum bile şaşırıyordu hatta patronom fevri hareketleri sözleri olan biriydi, onu bile hizaya getirdiğimi düşüyorum..
Gün aydın, merhaba, demesini bilmeyen kabadayı bir biçimde selamsız içeri giren, biriydi dinleme saygısı olmayan.
Bende bir kağıda yazdım, prensiplerimi bu pernsiplerim uygulanmassa burada çalışsam bile ne size ne kendime verimli olamayacağımı bunları yüzüne söylesem, beni dinlemeyeceğini yada gala ya almayacağını, yazdım ve kendisine okudum, yazdıklarım şunlardı:
İçeriye girerken, selam verip ya günaydın ya kolay gelsin, çıkarkande hayırlı işler demek, müşterinin yanında bağırarak konuşmamak gibi, kendiside inanamadı bir gün çok müşterinin gelmesine..
Kendiside 2 kere dondurma yapardı haftada bu sayede beni akşama kadar izliyordu tanıyınca başladı abla ne olur, sen bu işimden hiç çıkma, diye.
Dondurma almaya gelen çocuklara hitabım daha özel di, onlara değer vererek hangisinden istersin diye gönlüne hitab ederek yumuşakça,
8 çeşit dondurma vardı istersen karışık vereyim derdim tabii 50 kuruşluk dondurmayı külaha taksim etmek epey zaman alıyordu çocuğun kızmasına fırsat kalmadan şimdi sira çileklide, şimdi sıra kakaolu, şimdi sıra limonlu, da diye sabırsızlanmadan böyle yapmakla satışımı çoğalttığımı fark etmemiştim, meğerse çocuklar gençler annelerine .BAŞAK .. pastanesine gidelim diyorlarmış ANAMURDA sıcak bir yerde oturduğum için, beldelerine bile kilo kilo dondurma satıyordum, abla verdiğin dondurma hiç erimedi, yazlıkçılar bile 60 km uzaklığa götürüyorlardı.
En önemlisi müşteriye değer verme idi, ,müşteri olarak değilde insan olarak gördüğüm için, paketleme güzel, güler yüz var, severek işi yapmak var, bunların tamamı satışı artırıyor,ve burada sevgi var diye müşteri artıyor.
Benimde en çok önem verdiğim şey insana hitabtır, selam vermektir, öfkelenen kişiye bile adabımı bozmadan, gerekeni söylemektir.
Herkese saygı ve sevgilerimle...
YORUMLAR
Satıcıların çıkan bir müşterinin arkasından söylenmelerini ben de çok ayıplarım ve bazı mağazalardan çıkma sebebim olmuştur bu. Güleryüz ve özen birçok kapıyı açar. Bana kalırsa bir yazıda uygun imla, uygun paragraflar, cümleye büyük harfle başlamak gibi kurallar da okura gösterilen güleryüz ve özendir. Bunları uyguladığınızda daha çok okuyucunun sizi zevkle takip edeceğinden eminim.
Selamlar.