- 755 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BEYNİMİZ RUHUMUZ MU?
Merhaba sevgili dostlar,
Ahad olanın selamı üzerinize olsun.
Selam, selamettir kurtuluştur. Kurtulmak, nerden kurtulmak? Konuya hemen girelim.
Beynimiz evet ruhumuzdur.Anne rahminde oluşur ve 4 aylık iken burçların da etkisiyle salihlerden mi salihalardan mı olacağı belli olur.Beynimiz, küçük yaşlarda bilgilerle oluşan veri tabanıyla ve değer yargılarımızla ilgili hüküm verir. Mesela, gördüğümüz, duyduğumuz, algıladığımız her şey bu veri tabanındaki bilgilerin sonucudur. Akıl, karanlıkta göremeyen göz gibidir; demiş eski öze ermişlerden bir zat. Yani o akıla nakil bilgi gerekir ki aklın gözü görsün. Küçük yaşlarda ki bilgi veri tabanı sonucu oluşan kişinin dünyasını içeren beyin ile, sonraları dini veya bilimsel nakil bilgiler alarak, bilinç sıçraması yapan beyin bir değildir.
Dostlarım bu dünya, evrende denizde bir kum tanesi kadar küçüktür. Yaşam sonsuza dek devam edecek tir. Zaten, sonsuz ve sınırsız olan ve ismi Allah olan tek varlık ile öz"de bir olan bizler, ya içimizdeki hazineyi bulmuş ve açığa çıkartmış hizmete sunmuş bir şekilde kurtuluşa ererek dünyamızı darüs selama çevirerek devam edeceğiz ve yahut, bazı şeylerden habersiz kurtuluş olmadan yaşayacağız.
Dostlarım, Nakil bilgi dedim, evet yeryüzünde beyni (ruhu özü)en iyi açığa çıkmış ve hizmete sunulmuş efendimiz Muhammed a.s. ın beynidir. İşte bize buradan gelen nakil bilgiler ile kendi cennet veya cehennemimizi hazırlıyoruz.Mesela, Allah resulu efendimiz Muhammed a.s.1400 yıl önce zerre küllün aynasıdır demiş ve bilim hala bu konuya vakıf olamamıştır. Ama efendimize inanmış ve kitabını okumuş kişiler bilirler ki varlık tekdir. Doğmamış doğrulmamıştır. Allah ben gizli bir hazine idim, bilinmeyi istedim, alemleri ve insanları yarattım buyurmuştur. İşte püf nokta burada, insanlardan o"nu bilmesini istiyor.Çünkü gerçekte her şey bilgidir.Aslımız bilgidir.O"nun esmaları bilgidir.Nakil bilgiler sonucu oluşan kendi dünyamız(beynimiz,ruhumuz,özümüz) de oluşan değerli hazinemizi açığa çıkarmak ve O"nu bilmek için yaratıldığımızı unutmayalım.
Ne gariptir tir ki,mesela toplum sakat bir insan gördüğünde genelde ona acır.Merhametin(veri tabanının) gereğine göre ve değer yargımıza göre acırız.Ve şükrederiz kendimiz sakat değiliz diye.Fakat aklımızın, bilincimizin sakatlığı aklımıza hiç gelmez.Bence asıl sakatlık,akıl ve bilinç sakatlığıdır.Mesela,dünyamız gibi trilyonlarca yıldızın olduğu milyarlarca galaksinin olduğu aklımızın alamadığı bir büyüklükteki yapının yaratıcısı ile,insanın özünün bir olduğunu düşünmek ve bilincine varmamak ve o yaratıcıyı göklerde bir yerde VAR sanmak, oradan her şeyi kanatlı melekleri vasıtasıyla, idare ediyor gibi tasavvur etmek ise asıl sakatlıktır.Bu durum,asıl acınası durumdur.
Sevgili dostlarım, bu yazımda ben kişinin içindeki kendi hazinesine ulaşıp hazinesini açığa çıkardıktan sonra, darüs selam’a ermesini, Allah"ı bilmesini umarım. Çünkü eski öze ermişler nefsini bilen rabbini bilir demişler. Nefis, bilinçtir. Ayrıca tek nakil bilgi kaynağı kur’an ve resülullahtır. Onun nakilleri ile O"nu bileceğiz. Ama bazı insanlar gibi parmağımızı yukarı kaldırıp O yukarda demeyeceğiz. Allah c.c. kendi ilmiyle yarattığı alemlerde kendini seyrediyor ve kendini bilinilmesini istiyor. Bizde beynimizin(özümüzün ruhumuzun) derinliklerine inmeliyiz. Varlık tek. Varlığa yönelerek bazı hakikatlara erişmeliyiz.
Mesela,sevgi,sevenin özündedir.Yani,bilincinde ve ruhundadır.Sevgi ile beğeniyi karıştırmayalım.Beğeni sonradan oluşur ama sevgi genetiktir ve öz’dedir.Sevgi,anne karnında oluşanlardan dır. Gönül denen şey,şuurdur,ki o dahi beyin ve ruh ta dır. Her ikisi de ÖZ dür, beyindedir kendi iç dünyandadır. Eğer siz hayvanları ve her şeyi candan sevebiliyorsanız, dişi iseniz hakiki bir dişi, erkek iseniz hakiki bir ersiniz. Ve dahi, hayvanları, insanları ve her şeyi ALLAH yarattığı için onlar ile ALLAH ÖZ’DE BİR OLDUĞU için seviyorsanız, o zaman bilinciniz sıçrama yaptığı ortaya çıkıyor. Ve nakil bilgiler ile gelişip yola devam etmelisiniz. Tersi ise, o zaman Allahın celalinden görevlisiniz ki salih ve salihalarda değil, kemaline erişemezsiniz. Sonsuza kadar işiniz zordur.Yine en doğrusunu Allah bilir.Fakat hakiki sevgide veriş vardır. Karşılık yoktur. Menfaatsiz sevgide her şey ile bütünleşebiliriz. Ruhen Yükseliriz. Karşılık beklenen her şeyde bir bencillik oluşur, bir ego vardır.
Bencillikler ve korkular yenilmedikçe asla özünüze ulaşamazsınız! Herkes okyanusta bir damladır, damla ise bütünün yani tekliğin, yani evrensel özün bir parçasıdır...(Her şey O ÖZDEN olduğu gibi)Bütüne yani O ÖZ’E ulaşmak için de kendi özünüze ulaşmalısınız. Ulaşmak için ise bazı ibadetleri yaparak olur. Mesela namaz ve zikir etmek ile olur. Ama robot gibi değil, hissederek yaşayarak tefekkür ederek yapmalıyız. Zikir, beyinde tekrar edilmesi sonucu bio elektirik meydana getirir ve mikro dalga olarak özümüze yüklenir haberimiz olmadan. Yani ruhumuza yükleriz. Özümüze ulaşmak için ve sonsuz yolculuğumuzda yardımcımızdır...
İçimizdeki ben(öz ben),bana. Sizin, içinizdeki (öz size) ait olunca, artık tümel(evrensel) bilinç ile hareket edersiniz. Her an yeni bir şen’dedir. Her anı yaşamak gerekir. Her an bilgi hareket etmektedir. Ya kendiniz için yaşarsınız, ya da İnsanlık için çırpınırsınız. Kendisi için yaşayanların makamları ile İnsanlık için yaşayanların makamları ayrı ayrıdır. İnsanlık için çalışanların yeri ALLAH katındadır.
Dostlarım konuyu toparlamak gerekirse, tüm insanlar kendine has beyin veri tabanlarındaki hayal dünyalarında yaşamaktadır ve sonsuza dek yaşacaklardır. Çünkü yukarıda varlık tektir ve aslı ilimdir bilgidir dedim. Beyin ruh ve öz dedim. Aslı nur"dur ki nur ilimdir. Allah"ın bir ismi de nur"dur. Yani Allah bir nakil bilgisinde, her canlı ölümü tadacaktır derken, bilgin tadacak ve özünde yüklü olan bilgi yumağın devam edecektir yoluna, bilgi boyutunda. Bu yolda öze ermişler ile ermemişler tabii ki ayrılacaktır. Burada bu beyin sağlığında sende iken yapman gerekeni yapmalısın der yazıma son verirken, ibadet denilen ve teklif edilenleri robot gibi değil tefekkür ederek inceleyerek öğrenerek yapmanızı tavsiye ediyorum.
SELAM VE SEVGİLERİMLE...
HASAN BELEK 01-01-2012
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.