- 1065 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
ULUDERE GERÇEĞİ
Belki fazla suistimal ettik orada yitirilen canları. Çünkü en fazla onların ve yakınlarının canları yandı. Fakat yine de olayın irdelenmesinde yarar var. Bu olay iyice irdelenmeli ki başka canlar mümkün olduğunca yanmasın.
Onların hiç biri suçlu falan olamaz. ’’ Kaçakçılık suç değil mi, doğru bir iş yapsalardı !’’ gibi sözler hiç de insaflı değildir.
Peki suçlu kim ? O bombaları atan askerler suçlu olabilir mi ? Elbette ki hayır. Şu anda benim bir oğlum da tam da oralarda asker. Ona da hedef belirtilip emir verilse, aynı şeyi yapacak, yapmak zorunda. Asker, aldığı emirleri uygulamakla yükümlüdür.
Buyurun suçluyu arayalım.. Bunun için konuşulan senaryolar arasında en akla yatkın ve en gerçek olanı anlatalım önce.
PKK içindeki MİT ajanı deşifre olmuş, tehditle yanlış istihbarat vermiş. Fehman Hüseyin ve adamlarının kaçakçı kılığında sınırdan geçerek saldırı plânladığı şeklinde aldığı istihbarat sonucunda Genelkurmay, pilotlara vur emri vermiş.
Daha önce de bu yollarla teröristler sınırı geçmiş ve karakollardaki askerlerimizi şehit etmişlerdi.
İstihbaratın yerine ulaştığından emin olan PKK orada gruplar halinde bulunan kaçakçıları bir araya gelmeye ve söz konusu güzergâhtan geçmeye zorlamışlar. Bu kalabalık gruba ve olağanüstü güzergâha askerler tepki göstermiş ve bozuk atmışlar.
Sonunda Fehman Hüseyin ve adamları olarak tahmin edilen o masum insanlar vurulmuş.
Israrla masum diyorum onlara. Çünkü kaçakçı olmaları bazılarının iddia ettikleri gibi masumiyetlerini yok etmiyor.
O bölgedeki terörün 2003 ’ten önce bitme noktasına geldiğini hepimiz biliyoruz. Peki ne oldu da 2003’ten sonra birden artmaya başladı ?
İşte işin püf noktası burada. O kaçakçılık yaptıkları için suçlanan rahmetlilerin aslında masum insanlar olduğunun kanıtı da burada yatıyor.
2003’te ne olduysa oldu ve o bölgede kaçakçılık tamamen serbest bırakıldı. Öyle ki kaçağa giden herkesi askerler çok yakından tanıdılar ve hatta ’’ Silâh ve uyuşturucu getirmeyin, yeter ’’ deyip, adeta bölge insanlarını kaçakçılığa teşvik etmeye başladılar.
Kendi adıma söyleyeyim ; o bölgede yaşayanlardan biri de ben olaydım ve yapacak başka bir işim olmasaydı, ben de aynı işi yapmak zorunda kalırdım.
O insanlar aslında kaçakçı değil, kaçakçı baronların, ağaların seksen lira yevmiye karşılığında kaçakta kullandıkları maşalardı.
Yani bu yasak bölgenin fakir insanlarının geçimi için değil, kaçak baronlarının, ağaların servetlerine servet katlamaları için kaldırılmıştır !
İşte suçlular ortada. O yasağı kim, hangi hakla ve neyin karşılığında kaldırdı ?
Bu güne kadar kaçakçı kılığında sınırı geçip askerlerimizi, insanlarımızı şehit edenlerin gerçek kaatilleri bu yasağı kaldıranlar değil de kimdir ?
O masum insanları suçlamaktan vaz geçelim. Emir veren kurumu suçlamaktan vaz geçelim. Gücümüz yetiyorsa eğer, o yasağı kaldıranları suçlayalım ve hatta yargılanmasını sağlayalım.
Ne Türk halkı, ne Kürt halkı, ne suçludur , ne de kaatildir !
Suçlular da kaatiller de onları birbirine kırdırıp aralarına kin, nifak tohumu sokanlar, kan davalarını körükleyenlerdir.
Kanımız karşılığında kazandıkları paralar da yedikleri de gırtlaklarına takılsın inşaallah !
Halklar olarak gerçekleri görelim ve birbirimizle değil bizi birbirimize kırdıran bu kanla beslenen emperyalistlere karşı birlik olalım, birlikte mücadele edelim !
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Kaçakçılık yasağı kaldırıldı falan türü bir gerçeklik yok maalesef. Kaçakçılık çok uzun yıllardır o coğrafyanın gerçeği.80 lerde ben o bölgede askerken de öyleydi hala da öyle anlaşılan.Hemen sınır vilayetlerinde üstelik açık kaçak pazarları vardı.Diyarbakırda (japon pasajı), Kiliste, mardinde doğu beyazıtta kaçak ürünler tezgahlarda satılırdı.Burada birilerinin gözyumması durumu var, yasağın kaldırılması durumu değil. Sınırboyunca kaçakçılara yönelik diye karakolların çelimsizliği yazıldı çizildi.Kaçakçılarla çatışmalar, mayına basan kaçakçılar türü olaylar da ülkenin yakın geçmişini hatırlayacaklar için bilinen gerçeklerdi zaten.BUradaki gözyumma hadisesinin üzerinde durmak lazım biraz. Birileri bunun karşılığında birşeyler alıyorlar mıydı onu sorgulamak lazım??Gözyumanlar içinde avanta kollayanlar var mıydı acaba? Aslında bunun cevabını da çoğumuz biliyoruzdur.Orada sınırdan geçen garibanlar üç kuruş karşılığında bu işi yapıyorlar.Örneğin mazotu getiriyorlar da kendilerimi satıyorlar tüketiciye? O zaman geçiş başı 30-50 tl den çok fazla kazanırlardı zaten.Belli kişilere , yerlere teslim edip yevmiyelerini alıyorlar onlar sadece.O merkezler de işte kaymağını yiyerek gerekli yerlere de avantaları dağıtarak büyük paralar kazanıyorlar.Bu çarkı işletenler içinde elbette PKK terör örgütü de vardır.Başka kamu görevlileri de muhtemelen vardır!!..
Terörün 2003 de bitme noktası ve sonrasında tekrar azması ise zaten derin tezgahlar ile ilgili.Darbe planları 2002-2003 den itibaren yapılmaya başlanıyor. Sarıkız ayışığı vb örneğindeki gibi.Terörün kasıtlı arttırılarak siyasi çıkar elde edilmesi gibi planlar yargılanıyor bilindiği gibi hala.
Fikret TEZEL
Bana da mantıklı geliyor.
Bence de kimlerin yararına ve neyin karşılığında o serbestliğin uygulandığının araştırılması gerekir.
erolbasci
düzenin sürmesi için yapılması gereken de kurtulmak. tabii ülke harab olmuş kimin umurunda.Neticexde vahşi bir iktidar mücadelesi herşeyin temelindeki..
Değerli Arkadaşım.
Konuya çok güzel bir şekilde değinmişsin. Yalnız bu konu oldukça girift bir konu. Daha dün Uludere kaymakamını linç etmeye kalkanlar da , onun hayatını kurtaranlar da oranın insanları. '' Evladımın tabutuna pkk bayrakları astılar ciğerim yanıyor'' diyen de o kaçakçı ailenin bir ferdi. Çok daha önce, böyle bir olay olmadan çok önce pkk bayraklı tişortlla poz verip resim çektiren de o aileden...Kısacası karma karışık bir şey.
Selam ve sevgilerimle.
Fikret TEZEL
hocam iyi niyetli ve samimi bir şekilde bu olaya yaklasmissiniz. Ancak bu anlattığınız senaryonun doğru olması mümkün değil... Böyle bişey olsa devlet göğsünü gere gere açıklar bunu. Pkk, hangi kirli elbiseyi giydirsen yakışacak bir örgüt, ancak Pkk'yı günah keçisi ilan ederken içimizdeki irlanda'lıları gözden kaçırmayalım. Unutmayalım ki geçmişte Pkk'ya yıkılan bir çok olayın altından devletin derin çeteleri çıktı... Burda onların kirli işlerine uyanan albayı öldürüp Pkk ya yıkmışlar... Yani demem o ki böyle çabuk inanmayalım somut bişeyler ortaya çıkmadıkça...
Fikret TEZEL
Senaryoya gelince ; kardeş hemen hemen aynen gerçek olduğundan pek şüphe bence.
PKK kendilerine göre kürt halkının özgürlüğü için savaştığını söylüyor ama kendi halkını öldürtüyor herkezin bunu görmesi anlaması gerekiyor ve pkk ya prim verdirmemeleri gerekiyor halk artık gözünü açmalı tv de toprak ağaları kaçakçı baronlarını iyi ve imrendirilecek şekilde gösteriliyor ve sanki yaptıklarının normal hatta çok iyimiş gibi gösterildiği bir ülkede nasıl düzelecek bilmiyorum