- 1024 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
BİR DEDİ,İKİ DEDİ,ÜÇ DEDİ
Adam herşeyi hazır etmişti gitmeye hazırdı artık.Toplamıştı ne var ne yoksa hayatıyla ilgili.Giderken bir not bırakmalıydı merak etmemelilerdi.Çekmeceden çizgisiz bir dosya kağıdı çıkardı.
Uzun uzun beyaz boş kağıda baktı kafası çok dağınıktı toplaması gerekiyordu. Biraz da olsa kafasını toplamalıydı kalemi eline aldı.Kalemi evirdi çevirdi kapağını açtı tapadı. Kalemin tersini ağzına aldı.Ne yazıcağını bilmiyordu.Kısa olmalıydı ve ne demek istediğini anlamalıydılar
.Kocaman birnefes çekti çiğerlerini doldurdu havayla sonra yavaş yavaş bıraktı. Kağıda bir daha baktı ve kalemi kağıda değdirdi tekrar duraksadı.Çok zordu gitmek zaten çok zordu.Ama geride kalanlara bir şeyler yazmak daha da zordu ne demeliydi ki gittikten sonra onu suçlamamalıydılar.Ne yazarsa yazsın ne söylerse söylesin gittiği için affetmiyeceklerdi.
Gitmesi gerekiyordu yeterince bekletmişti yolculuğunu çok önceden gitmesi gerekiyordu.Çok çok önceden ama bırakamadı bırakıpta gidemedi.Sonun da bir an önce yazmam gerekiyor dedi ve bembeyaz kağıda kaderi gibi siyah mürekkeple yazdı.Yazdığını okudu gözleri doldu ağlama zamanı değildi artık.Yazdığını okudu sadece iki kelime ’ÖZÜR DİLERİM’ bu kadar işte sadece özür dilerim.İnşallah anlarlar ve affederler diye düşündü.
Masanın üstüne mektubu koydu yanına çocuklarının resimlerini koydu.Elleri titriyordu gözleri dolmuş boğazına bir şey bir şey nefes alamıyordu.Sadece ’özürdilerim’ diyor kendi kendine konuşuyordu.Resimleri tek tek öptü sıra en küçük çocuğu oğluna geldi.O başkaydı o farklıydı hepsini çok seviyordu ama küçük oğlu başkaydı onun ihtiyacı vardı.Onu bırakıcağı için kendinden nefret ediyordu ama ok yaydan çıkmıştı artık geri dönüş yoktu.
Susadı boğazı kurumuştu su içmek istiyordu mutfağa geçti.Dolabın kapağını açıcaktı ki.Dolaba yazılı notu gördü büyükoğlunun yazısıydı notta ’akşam hepinize süprizim var’diye yazıyordu. Merak etti acaba ne diye ve onlara yaptığı süprizi düşündü.Dolabın kapağını açtı sürahiyi aldı.Bir bardak aldı dolaptan su koydu ve içti.
Düşündü ne yapmam gerekiyor gitmeden önce yolculuğa çıkıyordu.Daha önce böyle bir yolculuğa çıkmamaıştı. Hem de çokuzun bir yolculuğa.Abdest almak istedi içinden namaz kılmak geldi.Pek ibadet etmesede inançlı biriydi. Banyoya girdi duşu açtı duşunu aldı abdesttini aldı.
Yatak odasına geçti dolapta seccade olmalıydı hep yeri orasıydı.Seccadeyi buldu namaza durdu. Namazını kıldı uzun bir süre dua etti.Belkide af diledi Allahtan belki de akıl istedi belKi de bir işaret göstermesini istedi gitmemesi gerekiyorsa bir işaret.Seccadeyi topladı .
Yatağa baktı ne anıları vardı bu yatak da karısı geldi aklına.Onu sevmişti hemde çok belki hala daha seviyordu.Ama yaptığı aklından çıkmıyordu.Kabullenilmezdi böyle bir şeyİ o da kabul etmedi.Kendisi ondan daha çok yanlış yapmıştı aslında belki de kendini cezalandırıyordu kimbilir.Sonra çocuklarını düşündü küçükken yağmur yağdığın da gökgürlediğin de korkup yanlarına gelmelerini hatırladı.Baba çokkorkuyorumyanınıza gelebilirmiyim değişleriaklınageldi.A h evlatlarım sİzi ne kadar çok seviyorum bir bilseniz bilin ve beni affedin dedi.
Evde dolaştı çocukların odalarını tek tek dolaştı.Çocularının doğumları ilk adımları ilk baba değişleri aklına geldi.Sonra ilk okula gidişleri ilk karneleri.Kızını ilk rujlu dudaklarını gördüğü günü hatırladı.Çok korkmuştu. O gün kızının bir günde büyüdüğünü görmüştü.Kızı büyümüştü ve bu onu çok korkutmuştu.
Oğlanların odasına girdi.Oğlanların birbirileriyle kavgaları boğuşmaları şakalaşmaları gözünün önüne geldi.Küçük oğlunun kız arkadaşıyla tartışıp geldiği günü hatırladı ve büyük oğlunun onu tesellisi aklına geldi.Büyük oğlu zaten hep aklı başında biriydi.Hep yaşından büyük hareket eder konuşurdu hiç üzmemişti babasını.Küçük oğlu haylazdı ama çok iyi biir çocuktu.Hep her şeye mazareti vardı hep ’ama ama’derdi hatta herkez dalga geçer kızdırırdı.
Salona geçti tekrar son birkez etrafa baktı.Masanın üzerindeki mektuba baktı. Artık gitme zamanıydı oyalanmamalıydı.Eve kimse gelmeden gitmeliydi onu giderken kimse görmemeliydi.Saatine baktı saat on ikiyi on geçiyordu öyle tatiliydi çocuklar ara vermişlerdi işlerine.Küçük oğlu okul kantininde yemek alma telaşındaydı muhtamelen.
Koltuğa oturdu koltuğun üzerinde duranı eline aldı.Bu kadar ağır olduğunu hiç fark etmemişti.Acaba ağırlığı ne kadardı.Sonra kendine kızdı böyle abuk sabuk şeyler düşündüğü için.Sonra ne kadar soğuk olduğunu farketti.Şimdiyekadar sayısız elne almıştı ama hiç bu kadar incelememişti.İçine baktı her şey hazırdı.Şimdi gitme zamanıydı vakit tamamdı.Çekip gitmeliydi artık vaz geçemezdi.Vaz geçmek sadece ertelemek olurdu gitmeyi.
Sol elinden sağ eline geçirdi.Sağlaktı çünki sol eliyle yapamazdı ıskalıyabilirdi. Yarım bırakmamalıydı işini.Kelimeyi şehaadet getirdi.Allaha affetsin diye dua etti tetiğe parmağını koydu.Namluyu ağzına soktu.Ne kadar çok soğuk olduğunu dili algıladı.Birden bire yapamıyacaktı üçe kadar sayıcaktı.Bir dedi acaba dedi.İki dedi vazmı geçem ama olmaz bu utançla yaşıyamam dedi.Sıra üçe gelmişti tetiği sıkıca tuttu.ÜÇ dedi telefonu çaldı arayan oğluydu ve adam...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
3.1.2012
YORUMLAR
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
selam ve sevgiler
kurgu güzel.Tasvir ve detaylarda yerinde.Fakat İntihar etmeyi meşrulaştırır gibi.Abdest namaz ve dua etti ifadeleri işin tabiatına ters.Kızında ojeyi gördüğünde büyüdüğünü anlamıştı.Bu büyümek olamaz.Belki bir mutsuzluğun dışa vurumu olabilirdi vesaire. devam edeceğim nasipse. kolay gelsin.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ben kendi hayal gücümün güçlü olduğunu sanıyordum ama sizin yanınızda hayal bile edemiyorum
ilklerde dostoyevski nin romanları gibi tane tane meraklı beklentiler hissettim sonradan dahada güzelleşti tebrikler hocam iyiki varsınız saygılar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
orhan abinnin dedğidibi
ben böylemiydim böylemi doğdum
genç yaşımdabirihtiyar oldum
müslüm baba orhan abi dinleyenden ne beklenirki
AYSE 09
ama o tür müzik bağlamıyor beni sanat müzüğine hayran biriyim saygımlasın
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Sami ASLAN
güzel olmuş.
bardaktan doldururken suyunu, asında akıp giden hayatındaki can suyununda yerini değiştirmeye çalışacaktı birazdan, koltuğun üzerinde duran soğuk ama ısınacak olan demir boru, şu an dolaptan çıkan su kadar soğuk duruyordu, o soğuk namlu, bir kaç dakika sonra ısınacak, sıcak koltuktaki yerinden hareket edecek ve onu cehennem sıcağına atmayı bekliyordu çökmüş olduğu pususunda....
kalemine sağlık....
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ve derken nolacak tetiği çekecekmi yoksa telefondan sonra vazmı geçecek hocam süpersiniz pür dikkat kesildim okurken devamını merak ediyorum şimdiden yüreğinize sağlık
saygılarımla selamlar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Çok iyi bir hayal/kurgu gücünüz var; bunu taktir etmeliyim. Ama, dost doğru söylemeli, bu öyküleri bir yayınevine ulaştırdığınızda basılmaz, çünkü EDİTÖRÜ aşamaz... Güzel öykü kolay okunan ve anlaşılan öyküdür, Sami hocanın öykülerinin sevilmesinin nedeni budur, yani kolay okunmaları ve kolay anlaşılmaları; AYNI ZAMANDA GÜZEL ÖYKÜ YAZIM KURALLARINA/NOKTALAMA İŞARETLERİNE RİAYET EDEN/ÖZEN GÖSTEREN ÖYKÜDÜR...SAYGIYLA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Kemnur
Ve.... Devamı gelecek sanırım di mi?
Yani bence kesinlikle gelmeli.Çok güzeldi.Hiç bitmese dedim ve her cümlesinde tüylerim diken diken oldu... İçim ürperdi.
Yüreğinize sağlık!!!
Şiir Cadısı tarafından 1/2/2012 4:19:04 PM zamanında düzenlenmiştir.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
aslında ve den sonrasını okura bıraktım istedikleri gibi devam etsinle diye
ama...