- 450 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Toplum Ve Halk 6
6-]Hem de avara (rölantide-askıda-yavaşlatılmış) enerji sarf edişi ile de sistem kararlı bir dalga salınımlar. Bu sistemin, kendi üzerine olan girişmesi ve dışa olan girişmesidir. Algılama ve algılanıştır. Bu sistemin kendiliğidir. Yani dalgalı sürekli devinen bir yapıdır. Esasen bu her şey için böyledir.
Sisteme (beyne) el, göz, kulak gibi dış ve durumsal duyumlardan gelen uyarılar gibi iç durumsal uyarı ve etkiye dek olan algıları da rezerve eder. Bu rezerve edişler sistemin kendi dalgalanması üzerine, artan ya da eksilen dalga olarak eklemlenir. Sistemin kararlılığı bozulur. Sisteme in put edilen algılar, sistem içinde de salınım büyümesi, ya da salınım küçülmesi göstertir. Sistemdeki olağan rölanti dalga kararlılık durumun ile sisteme eklenen dış girdiler girişmesi arasındaki dalga farkı, düşüncedir.
Uyurken de, sistemin depo ettiği veriler; yani çevreye ait algısal verilerle, vücudun kendi kendisine ait olan durumsal veri dalgaları harekete geçer. Sisteme değin olan depo enerji dalgalanmaları; sistemle olan sürtünmesi vardır. Bu muhakemedir. Uyku da tam bir muhakeme kontrolü olmadığından ötürü, fantastik yansıma olan rüyalar belirmektedir. Kısmen de hayali düşünceler ortaya çıkartmaktadır
Bu nedenle düşünce her halükarda kaçınılmazlaşan bir zorunluluk olmaktadır. Halk kendi toplumunun üretimine, hem düşünce olacakla tam katılamayan; hem de nitelikli emek olacakla katılım saktı, dâhil olamazdır. Bu bağlamlarla halk kısmen topluma göre atıl bir yandır. Ama toplumda bireyin, toplumsal edim ve düşünmeden (üretimden) çıktıktan sonraki birey yaşantı aşmasını veremez. Bu yüzdendir ki bireyler, zorunlu olaraktan halk aşacaktır.
Düşünce, sürekli kendisini dışarıdan besleyen yapılarla üretirdir. Bunu yapamazsa, hayal ve hülyalara dalar. Bunu da depo enerji sayesinde yapar. İnsanın meşguliyeti de bu yapının sürekliliğiyledir. İnsan böylece de eylemsel olabilmektedir. İnsan okuyaraktan da, bu girdileri sağlar, dinleyerekten de bu girdileri sağlar. Dedikodu ederekten de, hülyaya dalaraktan da vs. ile bu kaynaklarına ulaşır.
Halk; bir ilke olan, uzayda en kısa yolun bir eğri olması gereği gibi halk ta erke tüketici oluşla en kısa yola ulaşmaya, davranır. En kısa yol, en az enerji sarfı olan yoldur. Kestirme kararlılık durumuna, yani en az giriştirendi düşünce üretmeyle, en az enerji tüketimiyle ile en alt enerji seviye olan ve sıfır tabir edeceğimiz kararlılık durumuna doğru konumlanmak ister. Burası en kritik gösterge çizelgesi alanıdır. Kararlılık durumuna en yakın olucu düzeye inmek isteyen halk, bu en az gösterge çizelgesinin biraz üzerinde konumlanan düşünme yapılarına da en çok da meyil ederlerdir. Bu entropinin kurallarına da uygundur.
Halkın bu tür en az enerji harcamaya dek oluştu duruma kaçması, kolaya kaçması, eğer mizahi dille söylersek; biyolojinin bir çeşit çamura yatma, yanıdır. Elbette etken varlığın tutumu olamazdır.
Kişilerin bu özelliği nedeniyledir ki; kişinin dışarıdan gelen meşguliyetti algıları oturmuştur. Sıklıkla değişmez olan ve lineere duruma en yakın olan pozisyondu. Ki kişi en az durumla yetinsindi. Sosyal ite içinde bu insanların aidiyet eşmesine giden amil bir faktördür. Kişi aitti olduğu düzeyleri alışma olarak bileceğinden, kendisini en az çaba içinde bulmakla, kendisini güvende hissedip, kendisini kararlılık içinde görecektir. Değişmelerin kişiler üzerinde travma yaratmasının nedeni de, budur.
Bir aidiyet içindeki alışmalı tutumları, artık onun değişmeye karşı direnci olacaktır. Bu direnci inanç aştırırlar. Çünkü inançlar; sizi düşünce, dalgalanma ve düşünce karışıklığından kurtarıp, sizi en lineer denge durumuna getiren, bir avanta kolaycılıktırlar. İnançlar sizi, hiç sorgularla dalgalandırmayacaktır. İnançlar sizi daima durultan bir yapıdır. Bu nedenle inançlar var olan veri durumlarını hem kutsal ve hem de dokunulmaz kılacaktırlar. Kutsallık ve dokunulmazlık; insan sosyolojisinin, en temel, birlikti davranıştı tutumlarından biridir. Kararlılık düzeyine varır olmasının gerekçeli örtülü yüzüdür.
İşte etnikti totem kılışın, totem ve etnik anlayışlarının, kendilerini sembol eştir erecekten aidiyetti kılınması, başlangıçtaki toplumsal yaşamın da buraya endeksli eklemlenmesi ile kendimizi, sistemin dalgalanışına bırakan bir huzurca kılınışla salınımlar hali yaşarız.
Ama ne yazık ki sistemler de; sistemlerin çevreleri de; her biri kendi dalgalanmalarının girişimi ile değişmektedirler. Sistem ve çevresi kendi değişmelerinin, kendini şiddetli açılıp kapanan (burgaç hareketlerinin) girişen salınışlarını, özneye dayatmaktadır. İşte böyle durumlar, halkın değişmesini zorlayan ve halka uylaşılmayı dayatan durumlardır. Ki kişilere fazla enerji harcatır ki bu da kişilerin sağlayıştı olan aktifliğini yorulmasını artırır. Bu yüzden kişi, sosyolojiye inançtı totemi aidiyet eşme forumlarına, daha bir; sıkı sıkıya sarılmaya ve kutsallık olacaktan diretmelerini ortaya koymaktadır.
Böyle olunca da: halkın öznellik tutumları belirgince oluşlarla ortaya çıkmaktadır. Halk: Alışmalarını inanç aştırıp; kutsallıkla ve dokunulmazlıkla harmanlayıp; değişmez kılan yaşam birlik tileridirler de. Bunun süre gelen sosyal etkileşimlerini de meşrulaşan bir tabanı da oluştururlar. Aidiyet; etniktikse ve inanç gruplaşması olacaklarla sosyolojik katlayıcılarla artan yoğun şiddetle kişilere geçişmektedirler. Sosyolojideki, totemsek, toplumsak yaşayıştı ilişki eşilmesi; hazırda olan zahmetsiz ligin geride olan geçmişin hazırdaki, rahatlıktı cennet algısına doğru çözülmesidir.
Beyin sürekli ve kesiksiz devinir. Bunu, çeşitli işlev belirten, dalgalar salınımıyla, aşikâr, eder. Beynin devinimsek dalgaları, yani devinimleri; düşüncedir. Yani sürekli düşünürüz. Bu beynin (öznenin) var oluşudur. Düşünmenin içine, iç ve dış algılıktı durumsal yalnızlık duygusunu katarız. Ve böylece beyin aktivasyonunu bu kabil sosyal etkileşimlerle, tekrarlanabilir dalgalanmalarla meşgul olur. Yani sosyal yapının aidiyete dönüşlüme devinmesi, beynin faaliyetinin de bir çeşit kararlılık ve dinlendirme alanı olmaktadır. Beyin kendi kendini algılamanın düşünmeleri ile avara ve büyük oranla rölantidedir.
Sürecek
Bayram Kaya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.