- 537 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Toplum Ve Halk 5
5-]Transistörde üç alan vardır. PNP (pozitif, negatif pozitif) Ya da Negatif Pozitif Negatif (NPN). Pozitif ucun birini halk alan diğer pozitif alanı da toplum kabul edelim. Orta yer olan negatif ucu da beyz alan da ’kamu alan’ olsun. Halk da, tıpkı transistordaki geri (negatif, -) beslenen pozitif alan gibidir. Halk da inanç ve geleneklerinden ötürü ve eskiye bağlamalıklarından ötürü geri beslemelidir.
Bu pozitif uçlardan biri (halk) zaten ters (geri) biaslanır (ters gerilimle beslenir). Diğer pozitif alan da toplumdur ve toplumun gelişmeci ilericiliğinden ötürü burası da ileri gerilimle beslenmiştir. Bu iki pozitif alan kendi içinde, kendi iç ilişki ve sürtünmeleri ile var sayalım ki serbest davranırlar.
Bu üçlü yapıdan biri olan transistorun beyzi (kamu) alanı, yani negatif taban bölgesi, bu iki pozitif (halk ve topluma dek ) alanın akım ya da gerilim geçişini kontrol eder. Yani keyfi olmayışla, akımın bir birine geçişini, duruma göre azaltıp, çoğaltan, bir kontrolle bir kırpmayla, bir sınırlamalı girişme ile geçişlere değin referanslarını sağlar.
Beyzin (kamunun) iyi referans kılınması transistorün kazancını artırır. Kötü referans edilmesi ise transistor kazancını azaltır. Eğer beyz akımı, halka ait alan işlekliğini artırmaya yönelirse, hamaset ve muhafazakârlıklarla beslenirse, gerici eşme artar.
Yok, eğer beyz toplumsal alan geçişini baskınlaştırırsa, insanlar oto matlaşan, ruhsuzla şan bir yapıya dönerler. Onun için kamu alan, referans değerle iyi gözetilmelidir. Bu referans değerleri de kamu alan ortaya çıkarırdı. Beyz bunu geçici ve anlık, artı eksi yöne kayan yeni değerler almasıyla yapabilirdi. Halk tüketimce düşünür. Toplumsa üretime dek düşünür. Oysa kamu hem tüketimce, hem üretimce, düşünüşünü; insanca olanla da giriştirirdir.
Bu iki bileşen ve belirleyici, sistemin (halk sal yapının) hayal gücünü harekete geçirip, yol almasını sağlayacaktır. Hayal gücü hücrenin var oluş ve gelişme düzlemine kadar çekilebilir bir olay olgudur. Tek farkla, hücre deneyerek akıl (öğrenme) edinirken, halk hayaline inanır!
Halkı, başlangıç eski toplumlarında, toplumsal yapı ile kaynaşan bir olgu olay olacaktan mütalaa etsek tamda yeridir. Ancak toplumla arasında yine de bir belli belirsiz de olsa nüans farkı vardı vardı. Açı zamanla büyüdü. Açı, iki ayrı kesişen alanları tarar oldu.
Halkın yaşantı aşması, toplum ve toplumlar arası, düzenleniş ve ilişkilenişti ittifaklarından yansırdır. Yani, toplumsak yaşam kökenli ritüel eşen ve ayinsek sembol kılınmış, simgesel bayram edimlerinin kimi vaz geçilen ve kutsal kılınan önceki ittifak kuralları idi. Kimi de yeni ittifakların kutsalca dönüşen aitti ve geleneksel yaşantılarıydı.
Bu edimler halk yaşamına çevrilip iç siniliyordu. Toplumsak edimler formüllere girip, değişip dönüşmüş halk yaşantılarıdır. Bu tutumlar halkta, kutsal totem algılayışından beri biçimlenirlerdir. Halkın bu edimsek tutumları, halkta durgun denizin atıllığını göstertirdir.
Yine halk, insanların ilk tekil sosyal birlikçi yapılarının, sonraki ittifak içinde, birbirine göre etnik olarak kıyaslanan, her bir etniğin bir arada giriştiği etnikler birliği alanlarıdır. Halk sözcüğü bu yüzden toplum içinde, çoğulcu bir anlam içerirdir. Her toplumun bir aiti halkı olduğundan da halk, tekil bir anlam içerirdir.
Halk, etnik yapılar ittifakı olmaları nedeniyle heterojence bir araya gelmiş durumdurlar. Toplumsal yapının, yükümce işer eşmesi ile halk, bu anlamda toplumsal işer eşip, toplumsak girişemezler. Toplumsak girişemeyen halk, toplumsak girişemezdi özellikçe de, ortak bir homojen yapıları vardır.
Üretemeyen özelliğiyle de halk yapılar, toplumsak üretim yapamamakla da, toplumun özel mülkiyetti olan üretimi tarafından dışlanmış olacakla ortaya çıkmıştır. Bu anlamda da, toplumsak olurla üretime katılamayan yapılara da halk denir. Söz gelimi Osmanlı ahali yapısının bir kısmı, kendisinden önce devraldığı miras bir halk yapısı vardı. Bu yapı kendisi için üretim yapardı. Malının değiştirme değerini bilmezdi. Oysa ileri toplumsal yapılar malın takası ile ticaret ile ortaya çıkmıştı.
Halk, etnikliğinden ötürü olan heterojen yapısına rağmen, toplumsak nitelikleri olmakla da, toplumsak olanın karşıtı öznel bir homojenlik olmaktadırlar. Her bir öznellikte, kendi içinde heterojenlerine dağılır değişkendirler.
Bu değişkenler, toplumsal ve sosyolojik alanın (sosyal genetik aktarımlı çevrenin) ve doğal çevrenin, özne beynine etkiyen, özne meşumdu uyaranlarıdırlar. Bir özne düşünmesi olan, düşüncenin; özneden kaynaklanan yansıması vardır. Bunlar halk alanına uzanan maceranın değimliliğidirler. Halk içindeki toplumsak olmayan çok köklülüğün saçaklanması olacaktır.
Beyin kendi yapısı gereği titreşen bir sistemdir. Sürekli dalgalanır. Hem dalgalanması nedeniyle, hem de kendi madde özümlemesi süreci nedeniyle, sürekli içten dış, dıştan içe salınım yapar. Bu dış biyo elektromanyetik dalga bilgisi atımları, hem bir yapının, kendi kendisini sürdüren bir yapının işlevidir, hem bir düzenliliğin korunmasıdır.
Sürecek
Bayram KAYA
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.