- 725 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
EY HAYAT........
Gözlerimiz kapalı dünyaya geldik.....sonradan açıldı gözlerimiz....açıldıkça büyüdü gözlerimiz......gözlerimiz büyüdükçe her şey küçülmeye başladı.....önce büyük gördüklerimizi şimdi küçük görüyorduk......devleşiyorduk.......çünkü biz büyürken her şey küçülüyordu amma...!!!! nefesimiz ve beynimiz de aksine küçülüyordu.......
gram kadar artmayan nefesimiz ve gram kadar büyümeyen beynimiz biz büyüdükçe küçülüyordu.....her yerimiz büyüyordu onlar küçülüyordu.......küçükken nefesimizin tahammül tonajı bir milyon du, ne yapsalar ne söyleseler standart gülüyorduk…şimdi tahammülümüz bir gram ya var ya yok.......hesapsız yanlış anlarız….donarız…kızarır yakarız…..
küçükken beynimiz taze ve tertemiz sınırsızlıklarla kol gezip eğleniyordu şimdi ise küçük hesaplar peşinde daracık menfaatlerle büyük canlar yakıyordu.....şu tarifi mümkün olmayan hazineler hazinesi mükemmeller mükemmeli enler eni hayatın, enini ve boyunu küçültüyorduk….dar ediyorduk….küçücük nefeslerimiz ve beynimizle zehirliyorduk.... öldürüyorduk....üzüyorduk.....hayatın muhtevası içinde formatı içinde asla mümkün olmayan her kurnazlığı yapıyorduk...küçükken cin aliydiler şimdi cin aliler cinnet olup, cinnet geçiriyorlardı…küçükken mahalle aralarında saklambaç için saklanırken şimdi ise ailemizden, yakınlarımızdan, dostlarımızdan saklanıyorduk….selamı saklıyorduk…kaçıyorduk….git gide yalnızlaşıyorduk....
Bizler bu hayatın programını yükleyemedik o gram kadar beynimize….. üstelik o beynimizle program ürettik bu hayat çöksün diye…..…sonuçta bozguncuyduk…. uyumsuzduk...... uyduramadık kendimizi......programımızın ayarını bozduk ve eşleşemedik......hata mesajları aldık... anlamadık......anlayamadık......çözemedik sorunu....düzeltemedik......oysa format hakkımız sonsuz olmasına rağmen çekemedik kendimize formatı…. Formatlayamadık kendimizi.....yeniden başlayamadık.......bir sürü virüs kaptık....aldık....doldurduk....bol bol olduk....virüslerle
dolduk....yaydık....yaydırdık....dokunduğumuz her şeye, girdiğimiz her yere, gördüğümüz her şeye bulaştırdık.....hastalandık ama farkında olmadık....zehirlendik ama bilmedik....bilemedik.....eskisi kadar temiz çalışamaz oldu her yerimiz....işlevimiz ağırlaştı, düşüncelerimiz uzaklaştı, düşlerimiz kirlendi.......velhasıl!!!!! uyum sağlayamadık....
Ortada icat ettiğimiz bu program ne başımızda nede sonumuzda yoktu onu biz icat ettik....ama ne başına ne de sonuna uymadı işte.....zinciri bağlayamadık......çünkü başı da sonu da bu zincire uymuyordu ve bağlayamıyordu birbirini....kabul etmiyordu hayat bizleri......çünkü hayatın gelişi de belli gidişi de.......gelişi de temiz ve iki şeydi istedi....gidişi de temiz ve iki şey istedi(kefen ve toprak)..........ortası yoktu....arada sadece kısa bir yol vardı......o yolda yürümek gerekiyordu.....tertemiz başladık tertemiz bitirmemiz di bize düşen......tabi arada toz toprak çamur olurdu elbet nede olsa yoldaydık.....normaldi....ama o yolun sahibi mola yerleri düzenlemiş ve temizlik malzemelerini oralara net bir şekilde istemediğin kadar depo eylemişti.....o hakkı vermişti.....sadece mola yerlerinde durmak gerekirdi.....başka hiçbir şey gerekmez di.......mola vermedik..... çünkü doymadık…doyamadık….aç aç gezdik.....bir türlü hiçbir şeyimizle doymadık.....
Mola nedir bilmedik.....ey hayat.....ey anlatılmaz sığdırılamaz güzelliklere sahip olan tertemiz hayat.....biz bu büyüdükçe küçülen beynimizle senden utanmadan korkmadan hesap soruyoruz.....intikam peşinde geziyoruz......seni beğenmiyoruz....seni kendimizden küçük görüyoruz.....seni aşıyoruz....karşına geçmiş rajon kesiyoruz......asarız keseriz ezer geçeriz diyoruz.....biz neler neler söylüyoruz.....biz kendimizden öte nerelere geçiyoruz.... kimse sana benzesin istemiyoruz.....seni bilsin istemiyoruz......seninle dost olsun istemiyoruz.....seni tanımasına izin vermiyoruz....... tanısalar seni zincirler doğru bağlanacak ve kopmayacaktı.....yoldan çıkmayacaktık….emniyetli olacaktık…. başımız ve sonumuz aynı temizlikte aynı çizgideki yolda olacaktık........
Ey hayat!!....Biz sana sayısız kötülükler ediyoruz......kimsenin kimseye etmediğini ediyoruz.....beğenmiyoruz ve daha nice zulümler ediyoruz.......oysa sen ey hayat....ey kirletildikçe zerre kirlenmeyen kirlenmesini bilmeyen ey hayat sen özünde pırıl pırılsın......bizler kirli.....sen onca kötülüğe karşı ne yazından ne kışından ne de baharından eksik etmiyorsun güneşi......oksijeni kısmıyorsun.....suyu kesmiyorsun.....toprağı, bitkileri,hayvanları kısacası kelimelerin asla anlatamadığı tüm hazinelerinden yine aynı hevesle aynı sevgiyle veriyorsun......sen zulme karşı yine gülüyor yine hediyeler veriyorsun....sen kötülüklere iyilikler veriyorsun......seni beğenmeyen bizler ne kadar utansak ne kadar özürler dilesek azdır....bükülsek ezilsek dövünsek kendimize gelsek dahi sana özrümüz bitemez….
Bizler seni sevenler ile yürüsek belki sende bizi seversin.....affedersin….çünkü seni yaradan da affedendir.....bağışlayandır.....seninde sabrın sonsuzdur….ne olur ey hayat sende bizi bağışla....affet....senin bize değil bizim sana ihtiyacımız var.....senden geçmesek eğer seni yaratandan hiç geçemeyiz......orada seni sevmeyen yer bulamaz....ayakta duramaz....mekan tutamaz....mola yerlerine bizi kavuştur....o yerlere uğrayanlar ile dost olmamamızı nasip et ey hayat.....rüzgarında savur bizleri kendimize getir......yola getir ey hayat.....
YORUMLAR
hayat bu işte dün ile bugün arasında çok fark var..çocukken kaldığımız gibi kalamıyoruz zaman çok şeyi alıp götürüyor bizden bir anda kenimizi başka yerde başka alemde buluyoruz...gerçekten begenerek okudum tebrikler.........
beyazsayfam
Hayatı kirleten biz
hayatı yok eden biz
hayattan nefret eden biz
ama
hayatsız yapamayanda yine biz....