YORUMLAR
Çok merak ettiğim bir konudur, hatta geçen yıl şehrimizde bir kurs tertip edildi, ancak bir işim çıktığı için katılamamıştım. Hala hayıflanıyorum. İki yıl önce kasabada bizim bahçenin ağaçlarına arı oğul vermiş, iki kovan arı çırpmıştık buradan. babam yıl boyu besledi, hatta kışın arı keki dedikleri bir besinle doping bile yaptı arılara, ancak bu yıl petekleri açtıklarında simsiyah bir tabakayla karşılaşmışlar. Aslında emeklilikte yapmayı düşündüğüm uğraşlardan birisidir. Yukarıdaki bilgiler arıyla uğraşsın, uğraşmasın herkesin merakını uyandıracak ilginç bilgilerdi. Allah'ı bulmak için illa kıtalar arası seyahat yapmaya gerek yok sanırım. Burnumuzun ucunda onu hatırlatan o kadar canlı, cansız mahluk var ki.
tebrikler efendim, gayet hoş bir yazı kaleme almışsınız. Kutluyorum...
telkök
Selam, başlıktan yazıya geçtim. Hiç arıyla uğraşmayan için faydalı bilgiler var. Fakat arıcılkta genel kuralların yanında yaparak, yaşayarak gözleme dayalı yeni bilgilere varmak mümkün. Şöyle ki geçen yıl mayıs ayında bölme oğullar yaptım. Dolayısıyla ana arısı yeni bir arı meydana geldi. Bu arıyı kış bakımı için eylül ayında kontrol ederken peteğin birinde sırtı beyaza boyalı eski ana arı, başka bir petekte yeni ana arı gezinip duruyordu. Bu durum eylÛl ayında oğul çıkması ve aynı anda kovanda iki ana arının olmasını bir istisna olarak görmüş oldum.
telkök
bu gözleminizi ayrıntılı olarak kaleme alırsanız güzel bir hizmet olur kanısındayım sevgiler selamlar
Yazınızı dikkalice okudum. Tabi konu arı olunca benim keyf almamam mümkün değil, zira yıllardır içindeyim. Yalnız yazınızın bir yerine katılmadım. Katılmadım tabiri bu şekilde kullanmak belki doğru değil."Arıların cinsel organları iğneleridir" Çünkü biliyoruz ki iğne tabiri işçi ve ana arılar için kullanılmakta.Erkek arılarda iğne tabiri kullanmıyoruz.
Tebrik ve teşekkürler...
telkök
hyazici58
telkök
yakında bal ve Varoa ile ilgili de bir yazım olacak inşaalah selamlar sevgiler