8217;ta gece gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor.
İşte bu güneşin zaferini, yeniden doğuşu, Türkler büyük şenliklerle akçam ağacı altında kutluyorlar.
Güneşi geri verdi diye Tanrı Ülgen’e dualar ediyorlar. Duaları Tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar, dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrıdan.
Bu bayram için, evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar.
Yaşlılar, büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar.
Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur gelirmiş. Noelde de aynı sahneler gözünüzün önüne gelmiştir sanırım.
Akçam ağacı yalnız Orta Asya’da yetişiyormuş.
Filistin’de bu ağacı bilmezlermiş, bu yüzden olayın, Türklerden Hıristiyanlara geçtiği ve bunu da Hunların Avrupa’ya gelişlerinden sonra onlardan görerek aldıkları söyleniyor.
İsa’nın doğumu ile hiç ilgisi yok.
“Doğum, güneşin yeniden doğuşu”
Vermiş olduğum bilgiler Sümerolog Muazzez İlmiye ÇIĞ’a ait.

Çocukluğumdan bu yana her yılbaşı geldiğinde çevremde ki insanlardan “Noel bize ait bir bayram değil.Bize haramdır,günahtır.Biz hırıstiyanmıyız vs vs vs “gibi çok düşünceler duydum.Üzücü olan ise, 30 seneden beri insanlık adına bir arpa boyu yol alamamış olmamız.Bu bağnaz düşünceden sıyrılamamış olmamız gerçekten çok üzücü…

Görülüyor ki;gönül rahatlığıyla yılbaşını gelen yeni yılı kutlayabiliriz.Kaldı ki;adı noel olan bayramı bile nezaketen kutlamış olsak bunun günah neresinde.Hani biz Müslümanlar dört büyük dini,dört büyük peygamberi ve onun kitaplarını kabul etmiştik. Hz.İsa’nın doğumu nezaketen anılsa ya da diğer peygamberlerin bundan ne kaybederiz.Hiç bişey. Ama ağzımızdan çıkan her türlü kelimeyi ya da yaptığımız her hareketi ülke aleyhine,halkın aleyhine çevirmek isteyen bir Deccal ordusunun beklediği bilincinde olduğumuzdan konuşmaya yazmaya düşünmeye korkar olduk.

Düşüncelerimiz,kalbimizden geçen niyetlerimiz yeter ki temiz olsun,güzel olsun. Bu hayatı insan gibi yaşayıp yaşatabilmemiz için yeterli değimlidir?Beklentilerimizi az tuttukça,doğaya ve her türlü canlının yaşam hakkına saygı duydukça insan gibi yaşamak hiç de o kadar zor görünmüyor.

Bugun yüreğimizi temiz ve hiç olmadığı kadar sevgiye açık tutalım.Ve güzel dileklerde bulunup dua edelim.

NARDUGAN Bayramımız kutlu olsun,hayırlı olsun sevgiyle dolsun……


SELGİN AYLİN AŞKIN