- 2179 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ
Bir varmış bir yokmuşla başlamıştı herşey varlığın içinde yoklukları yaşarken bir şehirde kar yeni yeni yağmaya başlıyordu ince ince çiselerken. İki ürkek yürek; biri büyük kocaman ellerin sahibi diğeri kücücük minik bir yüreğin ufak elleri bir birine sımsıkı tutunarak Tunalı’dan durağa yürümeye başlamışlardı.
kış, elinde beyaz fırçasıyla tablosunu çizmeye çalışırken sokaklara, iki ürkek yürek kalabalığın içindeki yanlızlıklarına sarmaş dolaş sarılarak yürüyorlardı. Yapraklarından aylar öncesi ayrılmış ağaç şimdi sığırcıklardan kendine siyah yapraklarla birlikte çığırtkan sığırçık sesleride eklemişti dallarına.Rüzgar karı boynuna dolayıp sarılırken ağacın dallarına siyah noktalar oluşturmaya başlamıştı şimdi sığırçıkların kanatları.
Çiseleyen beyaz noktalar lapalaşırken küçük el büyük ele daha sıkı sarılmıştı. sokaklar kırmızı elbiseli şişman gövdeli, beyaz sakallı insanlarla doluydu bu gün bir anlaşma yapmışcasına hepsi kırmızı giymişti.
Kırmızı elbiselilerin birinin ellerinde umut biletleri sallarken satıyordu umut peşindeki insanların ceblerine. Son bilet son bilet derken dilindeki son tüyleride tüketiyordu. Diğer kırmızılı elbiseli, elinde ışıkları yanıp sönen kırmızı şapkalardan, pazarlarken karanlıkta sokak lambası bile zor aydınlatıyordu karla kaplı beyaz henzemin geçitleri.
Şimdi birileri daha ortak olmuştu kışa, çizerken mağazanın camlarına beyaz köpüklerle birşeyler yazmışlardı mağaza çalışanları.camlarda çam ağaçları üzerindeki ışıkları görünce iki yürek duraklayıp IŞIK larına baktılar hayalleri gibi yanan sönen. Büyük el küçük elin sahibinden gelen sese eğilip kulak verdi.
" bir gün bizimde olurmu böyle IŞIK lı çam ağacımız ?"
büyük el; küçük bir sesle kırık hayallerle dolu bir sesle, umudun bir saniyelik yalancılığıyla
"inşallah neden olmasın"
dedi yürürken Batıkent durağına.Girdiler otobüs bekleyenlerin kuyruğuna. bu kuyruk neredeyse gidecekleri yolun uzunluğu kadar uzarken arkadan gelip otobüs bekleyenlerle daha da uzuyordu.Sonunda üstünde numaraları olan, kırmızısı bayazla örtülmeye çalışan o otobüs kapılarını açarken yolcularına tıslayarak girin içeri dedi.
Dışardaki soğuk havanın yerini tıka basa insan nefeslerinin oluşturduğu sıcak hava çarptı iki ürkek yüreğin yüzüne. Kalabalık otobüsün camları buğulanmıştı. Bu buğulu camları herkes bir amaç için kullanıyordu otobüsten habersiz.
Arka taraftaki genç öğrenciler kalp resmi yapıp içine isimlerini yazarken, biri eliyle ay gibi yuvarlak resim yapıp durağını kaçırmamak için karanlığı izlerken,biri peş parmağıyla cama iz bırakarak tutunurken, yorgun adam cama kafasını dayayıp uyuklarken, uyku dolu düşüncelerini kafasıyla buğulara yazıyordu.
Naif biri ayağa kalktı büyük ellerin sahibine yer veririken,
" buyurun lütfen"
büyük el mahcup yorgun bir sesle,
"teşekkür ederim" derken minik elleri kucağına yerleştirdi. Minik ellerin sahibi büyük ellerin sahibini çekiştirerek,
"bu gün neden herkes kırmızı giymiş. o şişman sakallı dedeler kimdi ? herkes neşeli gezerken onlar neden üzgündüler ?"
Büyük ellerin sahini,
" bugün yeni yıl. bugün parası olanlar sevdiklerine hediyeler alır. o kırmızı elbiseli adamlarda onlara hediye satarki yavrularına ekmek götürebilsin."
" anladım. peki babam bugün kömür alacaktı almışmıdır. keşke babamda bize hediye alabilseydi."
büyük ellin sahibi kırılganlığın sesiyle
"inşallah kızım"
derken az önce yer veren naif adam kulak misafirliğini bozarken, eli cebine girdi kendi çocuğuna aldığı küçük paketi küçük kıza uzatırken büyük ellerin sahibi kadından konuşmadan gözlerle müsade istemişti. Naif adam şefkat dolu sesle
"yeni yılın kutlu olsun küçüğüm. al bunu zaten fazla almıştım.benimde senin yaşında çocuğum var onun yeterince oyuncağı var."
minik eller büyük ellerin sahibine bakarak izin istedi. Büyük eller tamam derken kafasını sallamıştı. Naif adam iki durak sonra indi. Üç durak sonra ürkek iki yürek otobüsten inerken soğuk kucaklamıştı ikisinide...Biraz yürümüşlerdiki büyük el birden durakladı, yumuşak kar yığınına süzülerek düşüverdi. Büyük eller şimdi kardan da soğuk olmaya başlamıştı. Kan dolaşımının verdiği sürtünme ısısı karın durduğu gibi durmuştu..Minik el çömeldi büyük kapanmış gözlü kadına,
"hadi gidelim bak evimize az kaldı şurada, uyuma burada, hem bak bugün babam kömür de almıştır. sıcak evimizde yatarsın, hadi uyan."
büyük ellerden ses yoktu hala sımsıkı kenetlenmişti küçük ellere. Artık ağzından buharda çıkmıyordu... sonra küçük ellerin küçük yüreği feryadı kopardı fırtınadan önce;
" ANNE ÜŞÜYORUM KAPAMA GÖZLERİNİ.... HADİ ANNEM KALK GİDELİM BAK SENDE ÜŞÜYECEKSİN....ÜŞÜYORUM ANNEEEE.... SÖZ BİR DAHA SENİ ÜZMEYECEĞİM....ÖLME ANNEM ÖLMEEE ÜŞÜYORUM GÖRMÜYORMUSUN SAKIN ÖLME.... ÖLMEEEEE ! "
İşte bir varmış bir yokmuş sevgi karların üstünde kalırken, yeni yıl gelmiş, bir otobüsün son durağında bu masal son bulmuş....
üşüyorum...
gökten üç elma düşmüş; umut, sevgi, şefkat hepsinide hoşgörünüze sığınarak sizlere dağıttım gitti.
YORUMLAR
Çocukluğumuzun bir varmış bir yokmuşları ,sizin hikayenizde hüzünle sonlanmış yine yorumlardaki Gülesen arkadaşımız bende çok değerlidir sevdiğim kalemdir onun yorumlarını önemseyiniz oda özü sözü bir kalemin mısraların hakkını verendir hikayeniz beni sıkmadı herbir satırı kaçırmadan sonu nereye varacak bilmecesiyle okudum tabi ki finalde kalbim burkuldu neyseki hikaye vede (gökten üç elma düşmüş; umut, sevgi, şefkat hepsinide hoşgörünüze sığınarak sizlere dağıttım gitti diye yazmışsınız ya tamam benimde bu gökten düşen elmalara ihtiyacım var yani umut, ben sevgi yi başkalarına bırakayım huzur alayım:)) şefkat yerinede sağlık sıhhat alayım müsadenle kendime
DİLEK YILDIZI
Elma konusuna gelince ben size daha iyi bir fikir verecem hepisinden bir parça alın tam olsun umut şevkat şefkat (sağlık ekstra oldu 4 elma :)
hülya hicran
DİLEK YILDIZI
yev bu masal değilmi bu üç elma bu zamanda aslında kimseye yetmez. bir sandık olsa sanki zarar mı edecek masalcı...
Merhaba;
Hayat kocaman bir Tiyatro Sahnesine benzetilsede çok kez. Başı sonu olmayan "bin bir gece masalıdır" bence daha çok.
Emeğinize Sağlık.
DİLEK YILDIZI
güzel yorumunuz için teşekkürler..
sevgiyle kalın...
Sevgili Dileek Yıldızı, başımdan ayaklarıma kadar elektirik diken diken oldu tenim..
Ne diyebilirim ki bu durumda, umarım kurgudur yaşanmamış..Evet beim yazımla benzeşiyor, ama bu çok acıklı kimsenin istemediği durum..Kalemin hiç bitesin arkadaşım, yine geleceğim okumaya..
DİLEK YILDIZI
çok teşekkür ederim...
saygılarımla.....
DİLEK YILDIZI
en derin saygılarımla.....
dilek yıldızı Hz. mevlana derki her ne olursan ol yine gel..benimde mevlanaca olacak bir sözüm var sana..... ne olursa olsun duygusunda yazıyorsun dizeleri...sadece acele edip asıyorsun o kadar..bu acele edişin içinde bile çok güzel özgürce şiir atıyorsun...şiirde esas olan mana dır..öyle şiirler vardır ki hecedir duygu yoktur..sırf kafiyeler birbirini tutsunda ne olursa olsun tutmasına tutuyorda mana solgun ifade yorgun.. çok imgeli şiirler bitkin ediyor insanı kısa ve öz olanıdır esas olan..gelelim yazı içerikli hikayelere bunu çok güzel başarıyorsun..ama lütfen şiiri elden bırakma buğün benim şiirime yaptığın yorumundaki şiiri ben şiirime eklediysem sen güzel bir kalemsin demektir..bunu sakın unutma..inanmak başarmanın yarısıdır..okuma yazma bilmeyen insanlarımız var kültürel yöresince konuşurken şiiirane konuşurlar..ellerinde kitapları yoktur..failatün ve failünü bilmezler..aşık veysel failatünmü okudu ve onun gibi nice halk şairleri..şiir sözde değil özde vardır..ruh kaynamazsa mısralara zor dökülür..yürekten çok ruh halidir..şiiri hiç bırakma aşklar şiirde yaşar..masallar kurguda ..selam ve saygılarımla
DİLEK YILDIZI
herkes sevdiğini içindeki kadar yazıyor ayırntı boğar...
adama sormuşlar sevdiğn için ne yaparsın
adam saymışta saymış
diğer adama sormuşlar sen sevdiğini trenin altından kurtarmak için ne yaprsın
adam altına atmış trenin oysa farazi bir soruymuş adamda biliyormuş
ama sevdiğini ihtimallere bırkamadan atmış kendini...rayın düzgünlüğü trenin hızı yürek isterse altına girerken
bunu trenin saatteki hızı rayın düzgünlüğü, matematikteki hızx yol formülü, yada fizik çözemez....
ben ŞEMSİ çok sevdim mevlanayıda....
içimde ŞEMSİN gezmesini istiyorum belkide onun parçası dokundu türbesinde dua ederken...
ŞEMS
ne olur bana gel...
sen ki mevlananın şemsi karşıladığı gibi karşıladın
sen ki MEVLAN odun
bıraktın kendi halime dinledin hep beniiii
DİNLEDİN HEP...
ablam İYİ Kİ VARSIN
sana dair iyi bir şey yazacam RABBİM IŞIĞINI VERİRSE İÇERİME
sağol diyorum..............
DİLEK YILDIZI
ama beğendiğine sevindim...
ellerinden öptüm....
İnan bana tüylerim diken diken oldu her cümlesinde ve içindeydim sanki masalın.Nasıl hangi duyguyla yazdın bunları bilmiyorum ama ben resmen yaşadım... Yüreğine sağlık.Gerçeten çok duygulandım.
Ama dilerim yeni yıla kimse bu şekilde girmez.Sevdiklerinden ayrılmaz.Huzur ve sağlık dolu bir yıl dilerim...
DİLEK YILDIZI
aynı iyi dileklerle UMUT HEP VAR OLSUN yeni gelecek yılda. dileklerinizin gerçekleşmesi dileğiyle...
sevgiyle kalın....
sana tek tavsiyem olabilir, şiir yerne böyle öyküler yazasın, birkaç yerde anlatım bozukluğu olsa da bütün şiirlerinin önüne geçecek bir öyküydü. yeni yılda başarılar dilerim.
DİLEK YILDIZI
beğendiğinizi görmek beni mutlu etti...
yeni yılda dilekleriniz gerçeklerimesi dileğiyle..
ellerinizden öptüm....