- 960 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
KALP MAHKEMESİ
Geçen yılbaşımı düşünüyorum neler yapmışım.Bu yıl neler yapmışım mukayese ediyorum.Mahkememi kuruyorum sanık geliyor yerine geçiyor.Hakim geliyor mahkeme salonuna en son.Savcı da yerinde oturuyor hatta mübaşir bile almış yerini.
Hakim açıyor celseyi yaz kızım diyor yazmana:
-Davalı zaman davacı gönül konu zamanın her zaman yüreği parantez içine al kızım kalbi kırdığı için açılan tazminat davasıdır.Davacının davalıdan talep ettiği tazminat çaldığı yılları geri vermesidir ve üzerine yaşayamadıklarını.Söyle bakalım sanık sana yüklenen bu suçlara ne diyeceksin.
-Haikim bey herkez beni suçluyor .Her şeyde mutsuzluklarında ah ulan diyorlar şu zaman bu kadar çabuk geçmese gençlik gitmeseydi ben neler yapardım.Mutluluklarında beni suçluyorlar keşke bu kadar çabuk geçmese bu mutlu anlarımız bitmese zaman dursa diyorlar.Pişmanlıklarında keşke o zaman şimdi ki aklım olsaydı yapmazdım.Bu insanoğlu her kötü olayda beni suçluyor bıktım artık günah keçisi olmaktan.Ben de istemem böyle acımasız olmayı böyle insanların parmaklarının arasından kaymayı.Gençliğin altın sarısı şaçlarında çok çabuk dolanıp kaçmayı.Yaşlıların bir türlü geçmiyor bu zaman ölüm ne zaman demelerini.Ben ne yapayım hakim bey ama benim görevim bu der hıçkırıklarla ağlamaya başlar
-Tamam tamam ağlama bak şimdi bende kötü oldum al şu pişmanlıklar peçetesinle sil gözyaşlarını ve at çöpe pişmanlıkları
Sonra döner davacıya davacı perişandır saçı başı dağılmış. Gözlerinin altı yorgunluktan
mosmor gözlerinin feri gitmiş.Kamburu çıkmış belli ki çok yük taşımış.Yanakları çökmüş elleri nasırlı ayakları perişan ve yalın ayak.Üzerin yırtık pırtık bir aşk elbisesi .
Hakim acır haline bu perişanlığı kendi kamburu çıkmış yüreğine dokunur.Ama bir yandan da oh olsun diye geçirir içinden her şeye inanırsan olucağı bu der.Salak kalp sanamı kaldı mutluluk sanamı kaldı mutluluk dağıtmak ama birden kendi yüreğide ezilir ve sorar yüreğe.
- Sen anlat bakalım yavrum pek perişan haldesin seni bu hale zaman mı getirdi bir de seni dinliyelim der.
Yürek ayağıya kalkar yırtık elbisesini düzeltir. Saçlarından dökülen birzamanlar parlıyan yıldızları yerine koyar hep o yıldızların yine parlıyacağını hayel eder. Nasırlı ellerini önündeki kürsüye dayar boğazını temizler yutkunur.Bitkin bir sesle başlar anlatmaya ama sesi zor duyuluyordur mahkeme salonunda.
-Hakim bey ben bu zamandan davacıyım beni hep kandırdı.
Hakim elinle sus işareti yapar
-Yavrum sesin duyulmuyor belli halin yok ama yüksek sesle lütfen seni duyamıyorum
-Özür dilerim Hakim bey ben zamandan şikayetiyim.Beni hep kandırdı hep bana yarın dedi hep bana yarın söz dedi hayeller kurdurdu.Yüreğimi acıtanlardan acısını çıkartayım dedim bana hep zamanı gelicek dedi.Kalbimde birçok aşk acısı taşıdım bana az kaldı atıcaksın aşk acısının yükünü dedi.Birilerine inanadım kardırıldım.Aman boşver her şeyin bir zamanı var dedi.Beni hep kandırdı hakim bey beni oyaladı o dediği zaman hiçbir zaman gelmedi.Ben birde baktım ki pişmanlık aynasına bu hale gelmişim.Ben boşa geçen zamanımı gençliğimi hayatımı geri istiyorum Hakim bey
Hakim savcılara bakar aralarında birşeyler konuşurlar ve davalıyla davacıya döner gözlüklerini çıkarır dosyaları karıştırır ve der.
- Şimdi şahitleri dinleyeceğiz ilk şahit gelsin.
Mübaşir mahkeme salonun kapıını açar dışarıdaki kalabalığa seslenir
-Şahit hayel şahit hayel mahkeme salonuna gelsin.
Sandalye de oturran gözleri masmavi biraz uçarı biraz tedirgin biraz utangaç.Ayağı kalktığında heybetli ve atik genç biri gelir mübaşirin yanına.Mübaşir önde o arkada mahkeme salonuna girer tanık sandalyesine oturur.Mavi uçarı gözleriyle etrafa bakar gönülün perişanlığına içi burkulur.
-Sen hayelmisin der hakim.
-Evet efendim ben hayelim.
- -Anlat bakalım hayel sen davalıyla davacıyı tanıyorsun aralarındaki husumet nedir ne biliyorsan anlat.
Hayel masmavi gözlerini acıyarak perişan gönüle sonrada telaşlı hep acelesi olan zamana çevirir ve başlar anlatmaya.
-Hakim bey ben insanlık var olduğu müddetçe varım bütün bilim insanları kaşifler benim sayemde icatlar keşifler yaptılar.Dünyanın bu kadar gelişmesini bu teknolojiyi bana borçlusunuz.Ben önce kalbe girerim o da inanır bana sonra beyne girerim o da gerçekleştirir beni.Dünya için insanlar için varım ben ben olmasam heyecan olmaz umut olmaz hiçbir şey olmaz.Benim kardeşlerim var aslında onlarda gelicekti ama:
1 numaralı kardeşim çalışmak onun işi var çalışması lazım
2numaralı kardeşim azim o da gelemedi mermeri delmekle meşgul
3 numaralı kardeşim umut o yüreklere filiz sürgün veriyor
4numaralı kardeşim heyecan o hepsine amigoluk ediyor destek veriyor.
Sözüne zamana bakarak devam etti
-Efendim ben zamanla birlikte hareket ederim zaman benim için önemli bir arkadaştır yılmam zamana karşı.
Sonra gözünü perişan yüreğe çevirdi devam etti.
-Bazı gönüllerin hatası ne biliyormusunuz neden böyle perişan olurlar benden çabuk vaz geçiryorlar.Yılardır güçlerinin yetmiyeceği hayeller kurarlar benimde sınırlarım var efendim.Ne demiş büyüklerimiz olmıyacak duaya amin denmez.
Bir kahkaha atar gönüle bir küçümseyici bakış fırlatır.Hakim tamam der onu mahkeme salonundan çıkarır.Sırada ikinci şahit vardır.Mübaşir yine kapının önünde bekliyenlere eslenir.
-Keşke ve pişmanlık burdamı mahkeme salonuna lütfen der.
Birbirine çok benzeyen ikizlerdir heralde içeri girerler şahit kürsüsüne geçerler.
Hakim ikisine de bakar ne kadar çok birbirine benziyorlar hangisi keşke hangisi pişmanlık diye içinden geçirir ve konuşmaya başlar.
-Siz anlatın bakalım davacıyla davalıyı tanıyorsunuz içindeki husumet nedir.
İkisi bir ağızdan koro halinde konuşurlar
Hakim bey gönül yürek kalp ne derseniz değin önceleri yaptığı yanlışların farkında değildir dikkat etmez. Yaptıklarını akılla beraber hareket etmez. Hep aklı arkada bırakır aslında akıl da kalp ten şikayetçi ama ona hayıracak zamanım yok dedi gelmedi.Kalp düşünmeden hareket eder kimseyi dinlemez ben duygularımla yaşıyacağım der ondan sonrada bizi çağırır. Pişman olur keşke yapmasaydım der. Bizde ona ben sana demiştim deriz bu sözü çok seviyoruz derler. Kahkahayı patlatıp ikisi de alaycı bir bakış atarlar kalbe hakim onları da çıkarır salondan.En büyük şahidi en sona bırakmıştır hakim.Son şahidi çağırmakiçin mübaşire şahidi getirmesini söyler.Mübaşir yine dışarıda tek kalana seslenir
-Aşk aşk mahkeme salonuna lütfen.
AŞK şımarık kibirli ukala ve tutkulu gözlerle salona girer.Yerine geçer.Acıyarak kalbe bakar içinden yazık ne hale gelmiş der.Hakim aşkı görünce ışıltısından gözlerikamaşır ve aşka aşık olur.Kendine gelir aşka döner ve der.
-Anlat bakalım aşk sen ne diyorsun bu konuda senin şahitliğin çok önemli kararımı en çok senin şahitliğin yönlendirecek.
-Hakim bey ben aşkım heyecan ben de tutku ben de sevgi ben de şehvet bende. Ben yerinde duramayan bazen bir beyaz atlı prens bazen altın saçlı prenses bazen anne bazen bebeKteyim ben herkezde varım.Bir bakmışsın beyazın akın üzerindeyim bazende bokun üzründe. Bana gözümün kör olduğu söylenir oysa ben tavuk karası körlüğüdür benimki kalp aşktan kararınca kör olurum.Şu üzerindeki yırtık elbisesi benimdir. Ben kalbe hep girerim bensiz kalp gönül olamaz .Kalbe girince heyecan sardırırım heryeri sonra hüzün bırakırım ve çıkarken bir delik açar yama bırakırım.Evet şımarık kendini beğenmiş olduğum söylenir.Ama bensiz ne dünya ne de insan vardır. Ben her şekle girer kalbe otururum bazen beni kalbinde taşımak ağır gelir taşıyamazlar.Ben çıkarken hazar bırakırım ya hemen zamana seslenirim sen düzelt hasarları onar.Bazı insanlar sabredemezler ve aşk acısıyla yanarlar ozamanda böyle perişan hale gelirler.Diyeceklerim bu kadardı rhakim bey.
-Tamam aşk çıkabilirsin teşekkür edrim.
Salondaki herkez aşka hayran hayran bakarlar.Hayellere dalarlar aşka aşık olurlar.
Hakim yanındaki savcılaraın kulaklarına birşey söyler aralarında konuşurlar.Hakim davalı ve davacıya döner.
-Söyliyecek bir şeyiniz varmı son kez anltıcaklarınız varmı
Hakim Kalp ve zamana bakar.Kalp söze başlar.
-Ben hakkımı isterim hakim bey der zamanda gönüle bakar.
-Ben masumum hakim bey o beni har vurup harman savurdu suçsuzum a sılsuçlu o der.
Hakim gözlüğünü takar önündeki dosyayı inceler ve davalı davacıya dönerek tokmağını masaya vurur.
-Gereği düşünüldü kalp ve zaman ikisinide hapse atıyorum.İkiside suçlu ama ikisinide bir hüçreye atıyorum orada anlaşana kadar birlikte hapiste kalıcaklar bir an önce iyi geçinseler ikisi için iyi olur.Mahkeme bitmiştir.der tokmağı masaya vurur.
-Dava bitmiştir salonu boşaltın sıradaki dava iki saat sonra.
Der ve mahkeme salonundan yazık diyerek içinden geçirir ve çıkar gider.
ERAYÖZGÖR SARIKAYA
YORUMLAR
Özür dilerim Hakim bey ben zamandan şikayetiyim
...
şikayetçi olmayan var mı?
diye sorsalar tüm insanlara kaç "evet" kaç "hayır" olurdu acaba..!
sevgimsaygımla teşekkürler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Merhaba Eraycım.Tüm yazılarını okudum. Hepsi birbirinden güzel, Beni en çok etkileyen, geri dön ve aşk mahkemesi oldu. Hayal gücüne bir kez daha hayran kaldım. Devam diyorum, sevgilerimle...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş
Bir dedi iki dedi üç dedide beklentilerim arasında:)))
HOŞ GÖRÜNÜZE SIĞINARAK, NAÇİZANE BİR ŞEY HATIRLATMAK İSTİYORUM: ANLATIMDA GENİŞ ZAMAN (gelir, gider v.b.) GENELDE SENARYO YAZIMINDA KULLANILIR. ÖYKÜLERDE Dİ'Lİ YA DA ŞİMDİKİ ZAMAN TERCİH EDİLİR.(Masallarda miş'li zaman çekiminin kullanılması gibi) Bu hatırlatma ışığında geniş zaman kipiyle yazdığınız yazının bir senaryo havası yarattığını belirtmeliyim... Seçilen konu değişik ve ilginç. SAYGILARIMLA...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Kemnur
güzeldi hocam tebrik ederim harika kalemine sağlık iyi seneler
saygılarımla