- 842 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SARHOŞ TİMUR'UN SERÜVENİ
Ahmet AYAZ-Gaziantep Hakimiyet Gazetesi-02.01.2012
Ruhi Bey,1980 öncesi anarşi olaylarının içinde,anarşistlerle boğuşarak emekli olmuş bir baş komiserdir. Bundan sonraki yaşadıklarım,ömrümün fazlasıdır.Belki de görevli günlerimdeki iyi niyetimin,bana bir mükafatı olmaz mı? diyor.
Bakınız,1960’lı yıllarım Gaziantep’te geçti.Gecenin geç saatlerinde,Eblehan’da “Aşağıdan gelen aşağıya,yukarıdan gelenlerde yukarıya”,diyerek elindeki bıçağı yerlere çalıp ta yol kesen sarhoşlar da kadayıfın katmerlisiydi diyor. Ruhi Bey gayet dinç ve çok ta sağlıklı bir biçimde hayatını sürdürüyorken,oğlu Sarhoş Timur’da sarhoşluğunu sürdürüp, Ruhi Bey’in yaşam biçimini dalgalandırıp,moralini sıfırın da altına indirmeye yetiyor.Hatta fazlası bile var.
Sarhoş Timur kışın çamurların içinde sürünür,yaz gelince de parklarda,caddelerdeki kaldırımların üzerinde aç perişan bir vaziyette sabahlıyor. .Ruhi Bey bir türlü bu Sarhoş Timur’un durumunu düzeltemiyor. .Senin bu oğlan dayı tarafına benzemiş.Benim babam memleketin sevilen ve sayılan takva isimlerinin başında gelenlerdendir diyerek,eşi ile de kavga etmeye başlamış. .Ruhi Bey dünyaya geldiğine bin pişman olanların arasında kalıp,ne yapacağını şaşırırken; Sarhoş Timur’un liseden hayata atılmış,yurt ve yuva kuran arkadaşları,bir gün bir araya toplanıp,sarhoş Timur’un durumunu değerlendirdikten sonra,kendi aralarında para toplayıp,Timur’a bir büfe açmaya karar verimişler. Önce büfenin yerini ve ne satacağını tespit eder ve daha sonra da büfeyi açmışlar.
Gel bakalım Timur! Aha sana büfe. Bu büfede,meyve suyu,soğuk meşrubatlar ve bira bulundur, bir de sigara.Burada şarap ta iyi gider ama,yerin camiye yakın.Mithat Hoca hoş bir insan,buradan çok gelip geçer.Tam da büfen,Mithat Hoca’nın eviyle cami arasında.Artık içkiyi de içmeyeceksin.Sakın birada alkol yok deme.Birkaç tane içince sarhoş eder dediler..
Timur büfeye oturunca tanıyanlardan bazıları alışverişe başlarlar,ama müşteriler günden güne artmaya başlar.Fakat Timur içkiyi bırakır,biradan da arada sırada gizli gizli atarken durumu az da olsa düzeltip kendini biraz toparlar.Oradan camiye,camiden eve gelip geçerken Mithat Hoca ile tanışır ve az zamanda samimi olurlar.Mithat Hoca orta yaşlı,fakat erken evlenmiş, beş tane oğlu var.Bunlardan üç tanesi tıp doktoru, diğer oğullarının da birisi sosyolog diğeri de psikologdur.Mithat Hoca insan psikolojisinden çok iyi anlayan birisidir. .Timur’la samimi olup birayı bıraktırmak çabasında. Timur büfeyi büyütür.Büfede rakı ve şarap ta satmayı düşünürken, bira içmeyi yavaş yavaş unutmaya başlar.Çünkü Mithat Hoca camiden artan zamanının çoğunu onun yanında geçiriyor.Arkadaşları da yanına gelip gidince, artık içkiden tamamen uzak, birayı da satıyor,ama içmemeye çalışıyor. Fakat kendisinden bira alanların sayısı bir hayli fazla.Böyle de olunca bira satışından kazancı da oldukça fazla.
Bu defa Timur’u uzaktan uzağa takip eden Ruhi Bey,Mithat Hoca ile tanışıyor. Mithat Hoca’nın Sarhoş Timur’la yakından ilgilenip de yol göstermesi,Ruhi Bey’i,Mithat Hoca’ya canı gönülden bağlıyor ve geçen zaman içinde samimi oluyorlar. .Ruhi Bey’le Mithat Hoca bir gün caminin yakınında bulunan kültür parkta bir araya geliryorlar..Konuşup ta epey sohbet ettikten sonra Mithat Hoca,Ruhi Bey’e şöyle sesleniyor. “ Ruhi Bey sana bir şeyler söylemek isterim.Cahil olmadığını çok iyi biliyorum.Fakat yine de öfkeleneceğinden çok korkuyorum. Bana bu yıl da Hac görevi çıkacağa benziyor.Seninle beraber gidelim dersem,cevabın ne olur? deyince Ruhi Bey hafiften gülümseyerek,Mithat Hoca’ya dönüyor. “ Hocam söylediğin hoş bir şey! Fakat sen de iyi biliyorsun,ben camiye Cuma’dan Cuma’ya,yani haftada bir gün gidiyorum.” Mithat Hoca cevap veriyor. “ Eee ne olacak Ruhi Bey! Bundan sonra da her gün gidersin.Emniyette olan günahlarından dolayı da seninle birlikte camide duaya dururuz, günahlarının bağışlanması için.Hadi hadi! Gönlün oldu, fazla da naza gerek yok.Bir abdest al da namaza birlikte gidelim. Bizim imam arkadaşları da akşam yemeğine bizim eve çağırır kutlarız seni.Korkma ziyafet de benden” deyince,Ruhi Bey, bu defa da hafiften gülümseyerek Mithat Hoca’nın koluna girerek, “ Tamam Hocam! Haydi gidiyoruz.Akşam ziyafeti bizim evde olacak”deyip, ve birlikte caminin kapısına doğru yürüdüler. .Ruhi Bey bir abdest aldı, ikindi namazını camide birlikte kıldıktan sonra,hac olayını konuştular. .Daha sonra da ikisi birlikte hazırlanıp ve Mekke’nin yolunu tuttular. .Bu arada gelelim bizim Timur’a.
Timur sarhoşluktan tamamen uzaklaştı. Ayrıca,ben bundan sonra bir hacı oğluyum dedi. .Büfede bira içmeyi de, bira satmayı da bir yana atıp,kendisi de namaz kılmaya başladı. .Ruhi Bey ve Mithat Hoca hac dönüşünde dünyayı toz pembe gördüler. .Mithat Hoca, Ruhi Bey’e dönerek;“ Gördün mü? Ruhi Bey? Yüce Allah’ın neleri yok ki! İnşallah daha çok güzel günler göreceğiz.Hemen harekete geçmeliyiz.Bizim müezzin efendi beni kırmaz.Bizim Timur’u müezzin efendinin kızıyla evlendirmeliyiz”dedi.Ruhi Bey ile Mithat Hoca hemen harekete geçtiler. .Eşlerini dostlarını bir araya toplarlayıp,.bir ev kiralayıp, eşyalarını aldılar. .Müezzin efendiden kızı istediler. .Timur’un liseden arkadaşlarının hepsini bir araya toplayıp bir mevlüt okutup,Timur’u müezzin efendinin kızı Hatice ile evlendirdiler. Bu işi böylece bitiren Ruhi Bey’le Mithat Hoca,sanki bütün günahlarından arınmış gibi mutluluk içinde oldular. Sarhoş Timuru da, meyhaneden mescide taşıdılır. Yüce Allah hepimizin sonunu iyiye ve güzele götüre diyorum. Amiiin.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.