- 1411 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Hamam Böcekleri
Franz Kafka’nın „değişim“i okumamıştım henüz, konusunu bilsemde. Bu tatilimde elime geçti aldım okudum. Hikaye kahramanı, Gregor Samsa bir sabah kalkınca kendini hamamböceği olarak bulur, sonra yüzükoyun dönmek istese de başaramaz.
Aslında değişim biz uykudayken bile devam eder, tırnaklarımız, saçlarımız uzar, dokularımız eskir yaşlanırız bile, koca yaşantımıza denk gelebilecek rüyalar bile görmekteyizdir unuttuğumuz.
Tatilden gelip, o kitabı okuduktan sonra mı bilmiyorum her sabah sıkıntı ile uyanıyorum. Her tarafta hamamböceklerinin çoğaldığını düşünüyorum. Sadece sürüneni değil ikiayaklılarının da çoğaldığını. Birçok insan işine gidiyor, sokalarda dolaşıyor, insan gibi konuşup ellerini kollarını sallasa da, ruhları hamamböceğine dönmüş bunların diyorum. Karanlıktan hoşlanan, ışıktan kaçan, bulaştığı yere kötü kokusunu sindiren, başı göğsünün altında bir hamamböceğinden farkı olmayan ikiayaklılar. Birbirlerine çok uyumlular. Bu düzende.
Sıkıntı ile demiştim, aslında suçluluk duygusu ile uyanıyorum. Şu yaşanılanların hepsi yıllardır biliniyordu ülkemde, hayır diyordum bu kez yanılmazlar! Yüzde elliye yakın oy verdiler, yetmemiş gibi bir de Cumhurbaşkanı seçtiler, yetmiyor gibi anayasa hazırlıyorlar… tüm bunlardan suçluluk duyuyorum, üstelik oy verme hakkım yok, bir beklentim de yok Türkiye’den. Ama suçluluk duygusuyla uyanıyorum hergün, o her iki kişiden biri ben de olabilirdim diye mi bilmiyorum… Bir sabah hamamböceği olarak uyanmaktan mı onu da bilmiyorum.
Bir sabah „dönek“ biri olarak uyanabilirsiniz, bu sizin asla değişim geçirdiğinizi söylemez. Hamamböcekliğinizi gösterir. Işin kötüsü sırtüstü yatmaya alışınca, bırakın değismeyi, dönemeyeceksiniz bile.
Değişim, Başkalaşım, Döneklik
Elimizdeki verilerle, yani bilimsel olarak evren değişiyor. Dünyamız neydi, bir ateş topu mu, nasil dönüştü bu hale geldi. Denizler, karalar nasıl oluştu? Insan nasıl insan oldu? Mağaralarda yaşarken insan nasıl oldu da yerleşik düzene geçti? Kölelik düzeni ne zamana kadar sürdü? Derebeylikten sanayi toplumuna ulaşmak ordan da kapitalizmin kucağına düşmek için kaç yıllar geçti?
Her ne olursa olsun insanlık ileriye doğru değişiyor denebilir, ama bu bir düz çizgi halinde olmuyor, gelgitleri var, iniş çıkışları var. Dünya, doğa, toplumlar değişir de insanlar değişmez mi? ömrümüz boyunca ne acılar yaşarız bizi zorlayan. Geçmişteki işkencecibaşı öyle olmayı istemiş midir, ya da bir hayatkadını o süreci seçmiş midir, anasından öyle mi doğarlar bunlar?
Insan kişiliği, toplumun dönüşen kurallarıyla da oluşabilir. Artık Almanya’da hapşırsak Türkiye’den işitiyorlar, bu bir değişimdir. Tekelci kapitalist zihniyet her alanı iktidarın lehine çevirmeyi iyi beceriyor. Gel bana, dön bana … ya dönmezsem? Sen bilirsin! Işadamıysan işini bitiririm, solcuysan mahkemeler sana hala açık, kürt kökenliysen işkenceye kadar yolu var, memur, işçi, öğretmensen iki yakan devletin elindedir, ümüğünü sıkıverir korkusu, almancıysan listemde bile yoksun…
Sonuçta insanoğlu herşeye bir ömür direnemiyor, sözde değişiyor. Bu değişimin üç türü var; doğal değişim, başkalaşım ve döneklik.
Tutuculuktan ilericiliğe, sermaye toplumundan alınteri felsefesine, sağdan sola doğru değişim doğaldır.
Soldan sağa, ilericilikten tutuculuğa değişimin adı başkalaşımdır. Buna yozlaşmak, yobazlaşmakta denebilir.
Ya döneklik? Çıkarcıdır döner, dönek; korkaktır döner, dönek; koltuk hırsı vardır döner,dönek; zayıftır döner,dönek; yılgınlaşır döner… canı sıkılır döner, dönek.
Eski bir yazı
YORUMLAR
kafka okumanın yan etkileri
önce ölümü düşündürtmeye başlar
sonra herkese böceksini dedirtir Kafka
kafka adama kafayı kırdırtır ki bu kıordırtma kabuk değiştirme olarakta algılanabilir,
çok farklı bakmaya başlarsınız, olayların ardını görürüsünüz bu size ölüm dedirtir Kafka yakışıklı :-)) olduğu kadar beynin gelişmesine etki eden bir kalemdir
bir kafes arıyorum sayın yazar
.
kafka adamım olur her okuyuşta sizde onunla dönüşürsünüz bir kafes ararsınız kendinize tüm bu bozuk ruhlardan kaçmak ,tüm bu döneklikler ,ihanetler ,yamyamlar karşısında bir kafes ararsınız ve tüm bu makyavelist anlayışlardan ,görüşlerden kaçmak istersiniz kendi kafesinize doğru
.
bir kafes arıyorum sayın yazar ..
Boşver biz dönek olmayalım da... Ona bakalım.
Hem bu kadar kafa yorma bunlara, sonra kırarsın saksıyı ona göre. :)