On beş yıl kadar önce,Susurluk’ta bir kamyon "duvara toslayınca" kızılca kıyamet kopar gibi olmuştu...
O tarihte bu ülkede yaşayanların hem belleğine,hem de bilinçaltına şu söz neredeyse kazındı ve devam da ediyor:
-Devlet bazen rutin dışına çıkar!
Bugün toplum çok daha iyi olarak bu sözün "derinliğini" görmekte ve "anlatılanı" da net olarak anlayabilmektedir.
"Egemenlik kayıtsız,şartsız milletindir."sözü ne kadar demokratik ise,"egemenliğin kullanımı da" kayıda ve şarta bağlıdır sözü o kadar anlamlıdır.
Dolayısıyla rutin dışılık olsa olsa bir tür tiranlık olabilir.Ya da yasa tanımamazlık.
Oysa hukuk devletinin temeli,yasalara,önce yasa koyucuların da mutlaka uyması ve "gücün sınırlandırılması" gerekir.
Yeni anayasa yapım sürecine çeşitli sivil toplum kuruluşları(STK) gibi yurttaşlar da katılmakta,herkes karınca kararınca bir görüş ya da düşünce açıklamaktadır.
Benim de katkım olur diyerek Almanların anayasasının 1.maddesinin 3.fıkrasının yapılacak/yapılabilecek yeni anayasada aynen yer almasını istemekteyim:
Madde:1.
......
......
(3)Aşağıda belirlenen temel haklar yasama,yürütme ve yargı organlarını doğrudan doğruya bağlar.
Çok net değil mi?
"Rutin dışılığa" yer vermeyecek kadar da açık!