- 1320 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
sahibine mektuplar...2...
Şair misali; alıp başımı çekip gitmek istiyorum yine…
Söz senindir… Duygular senindir… Yazı ise benimdir sadece…
Yalnızlık çöküyor geceye… Dışarıda ilikleri donduracak kadar soğuk var… Yüreğim yine yangın yerine dönmüş işte…
Kulağım sende… Ruhumun penceresi sana dönmüş yüzünü… Sevgi ruhun fısıldaması, yüreğin dile gelmesiymiş ya hani… Sesin, söze dönecek mi bu gece ben de…
Bir tek duvardaki guguklu saatin sesi bölüyor geceyi… Bir de sokaktaki lambanın ışığı işte…
Ve boşlukta sallanıyor kar…
Bilinmeyene özlem ne de güzeldir… Ve bilinmeyen büyüleyicidir her zaman…
Ve özlem duymak uzaktakilere… Bir sevgiliye… Bulutlara kümelenmiş yağmura… Ne bileyim işte; gökyüzünün en yüksek katmanlarına saklanmış beyazlığa, saflığa, arılığa… Ve duruluğa elbet… Özlem duymak hani…
Ne çok olmuş inmeyeli yeryüzüne… Günler, haftalar, aylar salınmış sen gelene kadar…
Sanki yabancı kalmışsın buralara… Bakışların ürkek, salınmaların tedirgin… Neler oluyor söyle bana hadi… Havada neden sağa sola bakışıyor serpintilerin… Bilinmez şehre gelmiş gibisin adeta… Bir yabancının korkuları gizli süzülmelerinde…
Yoksa inmek mi istemiyor musun yeryüzüne… Hadi söyle… Gönülsüz süzülmelerin, korkudan mı yoksa… Nasıl özlemle seni beklediğimi bilmez misin sen…
Hoş geldin…
Seyirlik değil…
Ömürlük olsun gelişin…
Ve hep yağsın beklediğim kar…
Ve yağmurlar eksik olmasın içimde…
Hoş geldin kar… Ne çok özlemişim gökteki süzülüşünü… Ne çok özlemişim sokak lambasının ışığındaki valsini… Ne çok özlemişim inan…
Kaybolan bir hüznün hikâyesi saklı gecede… Şiirimi demeliydim yoksa… Bilemiyorum işte…
Yalnızlık duygusu hepimizin yüreklerine çöreklenmiş ve kurtulamıyoruz bu duygudan… Bundandır düşüyorum sözün peşine işte…
Önce sesi aralıyorum… Gecenin usulca çalıyorum kapısını… Sesin peşine düşüyorum yine… Sesi bulup, söze varmak istiyorum nedense…
En kötüsü de ne biliyor musun… Yalnızlık duygusu… Bir sese; bir söze duyulan özlem… Bir ses olursa; işte o zaman azalır yalnızlık… Ve ölüm korkusu, yalnız yitip gitme korkusu işte…
Sınırları aşmak, ölçüyü zorlamak sıradan insanlar için ne de çok tehlikeli…
Kulaklarımda sesin var… Ses söze dönmekte işte…
‘’Her şeyim senin, yeter ki gel bana. Kadınlığım, bedenim, yüreğim seni istiyor... Bir haftadır yatağıma gidemiyorum biliyor musun… Yoksun ya orda… Ve vardın ya orda... Ne büyük bir ayrıcalık seninle olmak, güne seninle başlamak, ilk günaydını yataktan çıkmadan gecenin ve sevişmenin kokusu sinmiş boynuna fısıldamak… Olağanüstü güzel… İyi ki varsın; iyi ki bende varsın’’...
O yatak… O ev… Ve o koku…
Oralara tekrar gidilir inan… O yatağa yeniden yatılabilir… Ve her şeyi yerli yerinde de bulabilir insan… Ve eşyalar da dayanabilir her şeye inan… Ya zaman… Ya bizler… Yeniden dönersem oralara… Ben; ben olabilir miyim… Biz; biz olabilir miyiz sence… Sesine başka bir ses… Sözüne başka bir söz karışınca işte…
İlginç değil mi… kendine kurallar koyan tek canlı insan… Ortak değerler yaratırken ve kuşaklara aktarırken bu değerleri… İçinde çatışmalar yaşar insan… Ve kuralların olduğu her yerde, kural bozucular çıkıyor işte… Ve çoğu zaman yenik düşüyoruz bu kurallara… Kural bozucu yanlarımıza ne oldu… Söyle…
Gidemeyen kalıyor geride…
Bir tas su verecek ele duyulan özlemi bilmez miyim sanıyorsun… İyi geceler ve günaydın diyecek bir sese hele…
Yürekler aynı yolda yürürse; sese ses verilirse güzel olur gün ve gece… Yürekten düşmezse ses eğer... Ses; ses olabilir mi hiç… Söyle bana ne olur… Yüzleri yalamayan nefes; nefes midir sence…
Cana can olmayan ses; ses midir… Yürekleri titretmeyen ses; söze döner mi sence…
Aşk; susuz kalmayı göze alabilmektir… Söze dönen sesi yaşamaktır bence…
Gerçek aşkı sende bildim… Sende gördüm inan… Belki de senin hüznündür ‘kar’ı böyle yağdıran…
Kar yağıyor…
Bir gölgenin düşme peşine…
Her yerde gölgeler var…
Gölgeler ki en büyük yalnızlıktır…
Kalışın ömürlük olsun içimde…
Gitme… Kal bende…
Söz senindir… Duygular senindir… Yazı ise benimdir sadece…
YORUMLAR
sanırım gerçek mektuplar yazmayıda okumayıda özledik kağıt kokusunu postacı yolunu mailler hayatımıza girdiğinden beri çok şey değişti güzel bir mektuptu tebrikler
tasikardi
sevgi ve saygılarımla...
Merhaba pasam, bir goz at dedin gozumun bebegi agladı yazık bana.Ben cok icli bir adamım dayanamam aglarım. Sag olasın pasam bu guzel davet icin komsu derim bundan sonra ve zihnine fikrine dizelere doktugun hos hislere klavyene ve bilegine saglık. Saygı ile selamlıyorum sizi,geceniz guzel olsun.
tasikardi
Harika bir seslenişti, gönülden kalemle dökülen. Kutluyorum yüreğinizi, kaleminizi.