- 620 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
RAPOR X+18
"Komserim yine şüpheli bir kayıp ihbarı daha aldık. Kırklı yaşlarda bir icra müdürü kayıp.Ailesi üç gündür Haber alamıyormuş. İkinci kötü haber Armatörün oğluna otopsi yapılmış sonuçlar temiz. Adli tıp hiç bir şeye rastlamamış uyuşturucu falan yok sadece bir gün önceki akşamdan kalma şampanya ve viski kanında az miktarda bulunmuş. Başka bir şey yok. Üçüncü kötü haber Emniyet müdürü aradı, gelince benim yanıma gelsin dedi."
Kenan kahvesinden iki yudum almıştı o sırada. Sakin bir sesle Eray’a ;
"Adli tıbbı ara, otopsiyi yapan doktorla ayrıca görüşeceğimi bildir"
derken Eray masanın üzerindeki rengi soluk telefonla adli tıbbın numarasını çoktan çevirmeye başlamıştı. Eray adli tıpla görüşmesini daha bitirmemişken Kenan elindeki yarım kalan kahvesini masasının üzerine bırakıp emniyet müdürünün odasına gelmişti.
Kapıyı çalmadan önce her zaman ki dağınık saçlarını parmağıyla tarar gibi yaptıktan sonra bir ucu çıkmış gömleğini pantolonuna soktuktu. Derin nefes alarak kapıyı çaldı. Emniyet müdürünün bu gibi durumlardaki ruh halini tahmin edebiliyordu. Şu ana kadar elde intihar vakası görünümündeki cesetler varken katil yada katilleri yakalayacak en ufak bir delil yoktu. İçeri deki tok ve kararlı ses;
" girin "
"beni emretmişsiniz müdürüm." deken Kenan müdür önünde bulunan bazı evraklara imza atıyordu.Kenan’ın sesinden tanıdığı için ağır bir şekilde başını kaldırıken gözleri biraz şaşkınlıkla;
"evlat yoksa yine mi başladın ? sabahlamaya mı başladın? yine yüzünün haline böyle ?"
bunları söylerken müdür Kenan’ın alkolle boğuştuğu dönemleri ve o yıllarda Kenan’ın fena halde sabahlara kadar içip ve kavgalardan nasibini almış bir şekilde merkeze mesaisine geldiği zamanları kast ederek konuştuğunu Kenan gayet iyi biliyordu. Kenan yinede mahçup bir o kadarda ciddi bir sesle ;
" olur mu müdürüm size söz verdim. o kötü zamanları artık hatırlamak bile istemiyorum. dün biraz uykum kaçmıştıdauyuyamadım." Müdürde Eray gibi Kenanın dudağındaki izden bahsetmeden Kenan’ın sözünü bitirir bitirmez söze girdi.
" Adli tıptan bilgi verdiler.Adli tıp bile bir anlam veremedi.Bu olanlara bir anlam verebiliyor musun ? bir şeyler bulabildin mi ? Elimizde ne var ? Burda neler oluyor ...! " diye soruları sıralarken Kenan içinden olayları bir birine bağlamaya çalışıyoru. Kenan ayakta dikilip duruken ağzı aralandı sakin bir ses tonuyla;
"Müdürüm iki ölüm arasında ki benzerlikten başka birşey yok. Yanlızca armatörle ve ikinci ölen Rıza diye bir adamın arasında bir bağtı varmış. İkisinin eskiden iş ortaklığı yaptıklarını sonradan ayrıldıklarını öğrendik."
" peki sence ne gibi bir bağlantı olabilir. ben .....armatör beyle görüştüm aralarında husümet olmadan ayrılmışlar sen ne diyorsun "
"Efendim benim tahminime göre olaylar bunların ortaklık yaptığı zamana dayanıyor muhtemelen. Yanlız bu işi yapan kişi yada kişilerin organize olarak çalıştığına dair somut bir şey yok ama. Planlı işlendikleri ve esrarengizliğini koruduğu muhakkak.Onun için de müsade ederseniz ben tekrar adli tıpdaki otopsi yapan doktorla görüşeceğim." Müdür penceresinden dışarı düşünceli düşünceli bakarken ağzı tekrar açılırken Kenan’a tekrar döndü.
"Kenan bak insanların hayatı söz konusu bu insanlar biz varız diye dışarıda güvende gezebiliyor daha fazla kişi ölmeden kim yada kimler yaptıysa bir an önce bul. Elinden geleni yap. Gidebilirsin şimdi." Kenan odadan çıkmak üzere kapının kolunu tutmuştu ki arkadan müdürün sesi yine geldi.Kenan arkasını dönerken müdür söze başlamıştı.
" Bu arada bu işin daha fazla kokusu çıkmadan hallet yoksa, kokusu çıkarda duyulursa basın başımızın etini yer"
Kenan başını sallayarak önce dudaklarını sıkıp ağzını açarak;
"Emredersiniz müdürüm, elimden gelen herşeyi yapmaya çalışacam" dedikten sonra Eray’ın yanına geldi. Eray masanın köşesine oturmuş meraklı gözlerle Kenan’ın ne söyleyeceğini bekliyordu. Kenan ;
" Kaldır şu kıçını hemen adli tıbba gidiyoruz. Doktor bekliyor değilmi ? "
" Evet komserim biz gelene kadar orada bizi bekliyecekmiş"
Yirmi dakika sonra trafiğin yoğun olduğu ana caddeden sıyrılarak tenha dar sokağın olduğu ölülerin fısıltılı seslerle konuştuğu adli tıp binasına gelmişlerdi. Sokağın uygun bir yerine arabayı park ettikten sonra binaya girdiler.Morgun soğuk havası yüzlerine vuruken ölümün sessiz çirit attığı koridorlarda sadece onların ayak sesleri yankılanıyordu.
Şimdi Eray’ ın gözleri görmediği ölülerin düşünceleriyle solgunluk içinde, korkuya bürünmüştü. Doktor ikisini görünce kadavranın başına geçti. Eray yüzünü gövdesiyle birlikte boş duvarlara çeviriken Kenan merakla doktora ve cesedin üstündeki kırmızı lekeli beze bakarken ;
" Bir şeyler bulabildiniz mi doktor bey ? dikkatinizi çeken en küçük şey bile bizim işimize yarayabilir ? "
" İki şeyin dışında bir garipliğe ratlamadım. Birincisi hiç bir insanın bu şekilde intihar edebilmesi mümkün değil. İkincisi iki maktülünde kafatasını incelediğimde ikisininde beyinde büyüme tesbit ettik. Bu sadece yüksek boyutta cinnet geçirenlerde rastlanır ki böyle bir olaya tıbben milyonda bir rastlanır"
derken bir eliyle parçalara ayrılmış kafatasını üstündeki örtüyü açmış bir taraftanda elindeki RAPOR un bir nüshasını Kenan’ a verdi.Kenan elindeki rapordan çok doktorun sözlerini kafasına not edip, morgu kendi sessizliğine tekrar terk ederek binadan çıktlar.
Trafik az öncekinden daha hareketlenmiş yer yer trafik ışıklarda dur kalk yaparak icra müdürünün evine varmışlardı. Kapının zili çalıp beklerken Kenan kendi içinden gelmeyeceğini bildiği halde icra müdürünün açmasını diledi.
Kapıyı açan kadın ağlamaktan yeni kurumuş gözlerle burnunu çekerek kapıdakilerin polis olduğunu anlamıştı.Kenan sorularını sorduktan sonra icra müdürüne ait en son çekilmiş fotoğrafını istedi kadından.Her zaman ki sözlerle elindeki kartviziti verirken;
" Elimizden geleni yapıp kocanızı bir an önce bulmaya çalışacağız. Sizde eğer bir haber alırsanız bu numaradan beni istediğiniz saatte arayabilirsiniz" dedikten sonra tekrar yola koyuldular.Kenan içindeki kuşkularla boğuşurken aklına gelen şeyi Eray’ a söyledi.
"Eray .....icra müdürlüğü dairsine gidiyoruz. Ordaki memurlara bir kaç soru soralım bakarsın oradan birşey çıkar"
" Başüstüne komserim " derken pür dikkat gözü yoğun trafikteydi. İcra müdürlüğüne on dakika içinde varmışlardı. Eray ve Kenan çalışan memurlara sırayla sohbet havasında sıradan soruları sorarken; kısa boylu, ön tarfındaki saçları dökülmüş, göbekli elli ile ellibeş yaşındaki adamın ağzından çıkan sözle şok olmuşlardı.
"Evet komserim beş yıl önce biri fena halde tehtid savuran biri vardı haciz işlemleri sırasında değişik bir kavgaları olan biri vardı. Ama oda artık öyle birşey yapamaz.Çünkü geçenlerde intahar etmiş diye duydum. Manyak adam karnını deşip, kendi kafsını mı ne parçalmış."
Kenan ve Eray şok halinde bir birine donup baka kalırlar. Bu bahsedilen adam dün buldukları Rıza’dan başkası değildir.
DEVAM EDECEK......
YORUMLAR
DİLEK YILDIZI
sen geldin ya ne güzel...ellerinden öptüm sağol..
çok güzeldi kalemin daim olsun..sabırsızlıkla bekliyorum..kadavraları değil komşer kenanın sosyal hayatını