- 2396 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
CANIM AĞABEYCİĞİM
Bu tablomu abiciğime yaptım adı ÖZGÖR iskelesi
Size önce ağbeğimi tanıtayım.Okunduğu gibi yazıcağım ağbeğim yazmak çok zor. Benim abim çok severim öncelikle.Abim benden 2 yaş buyuk, sakin dünya tatlısı bir adamdır. Birbirimize ikiz kadar benzeriz.Abimin sessz sakinliğine karşı ben muzur yerinde duramayan zıpır bir şeydim.
Abim benden 2 yaş büyük olmasına rağmen adamın kafada bir tel beyazı yoktur. Benim tepem ise bembeyaz.Bana gıcık gıcık beni sinirlendirerek
- İnsanın akıllısı küpeden delisi tepeden ağırır.
Bir de saçları var sanki peruk nasıl gür ben abimin saçlarına takığım bir beyazlasın karşında oynıyacağım derim.Abim saçını şampuanla yıkamaz hiç sürmemiştir. Ev yapımı zeytin yağlı sabunla yıkar.
-Kızım ben sizin gibi kimyasallar kullanmıyorum saçlarım ondan böyle der.
Erdek küçük bir yer herkez birbirini tanır benide tanırlar. Ben Erdek’e gittiğimde abim hemen eve gelir sırıta sırıta hoşgeldin der öper.
-Arkadaşlar seni görmüş ablan geldi dediler bende geldim.
Dakka bir gol bir adam hemen benle dalga geçmeye başlıyor tam gıcık.
Abim benim en iyi arkadaşımdı hiç birbirimizi satmadık ele vermedik.Daha doğrusu o beni ele vemedi.Abim çocukluk anılarımızı anlatmama gıcık olur.Oğullarına anlattım diye bir anımızı bana çok sinirlendi. Yeğenlerim hala anlatsana dediğinde babanız kızıyor derim.Ama cocuk anlatma demekde haklı. Hep abim madara oluyor anılarımda.
Yaz günüydü abim 10 bende 8 yaındaydım.Yine ben bir muzurlık yaptım o nu sinirlendirdim kavunu bir fırlattı kafama geldi. Kafa sağlam kavun kırıldı.Taş kafa olduğum oradan belliydi ama bende onun kafasını deldim.
Abim 16 bende 14 yaşında falanım biz bahçede oturduğumuzdan ahır var büyük baş besicilik yapıyoruz. Babamla annem zeytinlikte çalışıyorlar. Abimle ben okul sonrası hayvanlara bakıyoruz.Abim danalara bakıyor bende yardım ediyorum.O zamanların meşhur türküsü var.
Osman abim evde mi evde mi beş odalı yerde mi yerde mi.Bende bu türküyü hiç ama hiç sevmem bir sebebi yok sevmiyorum işte.Osman diye birini tanımıyorum beş odalı evimde olmadı ama ben bu türküye gıcığım.Abim de türküye gıcıkolduğumu biliyar ya ara vermeden türküyü söylüyor abi söyleme diyorum şu türküyü abim inadına
Osman abim evdemi evdemi
Beş odalı yerdemi yedemi
Abi sus susmuyor abi bak sus diyorum susmuyor Abi bak sinirlendirme benisus söyleme şu türküyü o yüzüme pis pis sırıta sırıta söylüyor.Benim kafam attı sinirlendim yerden bir taş alırsın bir fırlattım tak abimin kafasına.Abim kafayı bir tuttu bir baktı kan peşime düştümü. Ben kaçıyorum o kovalıyor epey kovaladı beni sonunda yakaladı.Bana iki tane tokat patlattı yürüdü gitti ama susmuyor.Allahım gene başladı Osman abim evdemi evdemi.Ben abi taş geliyor diyorum kafana o da bana Eray tokat geliyor.Ben hala daha o şarkıdan nefret ederim.
Yaz için sebze kavun karpus falan ekiyoruz yazın satmak için.Tabii kim satıcak abim ve ben.Okullar tatile girincede abimle ben onları sahil boyu kamplarda satıyoruz .Akaltun, Vakıflar kampı, Öğretmenler kampı, Halkbankası kampı ,Akbank kampı dolaşıp satıyoruz .Kız kardeşim var ama o benden 7 yaş küçük ben büyüpte evlendikten sonra satma işi o na kalıyor ama o abi ile ben gibi at arabasıyla değil teşkilatlı satmıyor zaten sonradan bıkıp hiç satmıyor.
Tabii ki yürüyerek değil babanın üstü açık porş spor arabasınla satıyoruz.Yani at arabasınla üstü açık spor araba yalan değilki sadece markası porş değil.Sebzeleri meyveleri yüklüyoruz arabaya atı da arabaya koşuyoruz.Atı arabaya bağlamaya hazır hale getirmeye atı arabaya koşma denir.Annem mısırda haşlıyor biz abimle tıngır tıngır kamp kamp dolaşıp satıyoruz.Abim bağırmıyor pazarcılık bana kalıyor ben bağırıyorum.
Kesmece bunlar kesmece kavun karpuz çok güzel sulu sulu
Elma gibi domates mis gibi kokuyor kokluyorum
Şeftaliye gel şeker gibi şeftali, incir balı akıyor. Kayısı biber patlican ne ararsan var.
Annem mısır kaynatıyor kazana koyuyoruz onuda satıyoruz tabi çığırtkan ben bağırıyorum
Kaynanmış süt mısır diye bağırıyorum haşlanmış süt mısır değil ama.
Bir gün yine satışa çıktık.Tabi ki üstü açık spor arabamızla abiminde boynu tutulmuş kafasını döndüremiyor.Bende yanında oturuyorum
-Abi kafanı böyle tutayım çevireyim diyorum bak kütleyince geçer o da hayır diye bağırıyor.Ben abimi ikna ediyorum.Kafasını tuttup bir şevirdim kafa küt etti.Abim bir bağırdı belli ki canı çok acıdı. Bana bir tokat ben tük at arabadan aşağıya düştüm.Asvalta tük diye düşüyorum araba gidiyor abim hemen arabayı durdurdu Allahtan ben de hasar yok.Çok sağlam bir vucudum ardır gerçekten de okadar şeyler geldi başıma yaramazlıklar yaptım hiçbir kemiğim kırılmadı çıkmadı.
Abim benim bir tanedir onu üzücem diye aklım çıkar.Bir kere abime küstüm bir yıl küs kaldım.Üzüntüden kahroldum deli olucaktım.Barışmak için neler yaptım Bir bilseniz ne kadarçok özürdiledim affet beni dedim.Ne kadar çok ağlamıştım.O da abiliğini gösterdii bağışladı.Ben küs kalmaktan neferet ediyorum.Bir daha abimi kırıcak hiç birşey yaparmıyım.
Yine başrollerde abim ve ben zaman da ben ilkokul 3 e gidiyorum abimde 4 e gidiyor. Erdek dışında oturuyoruz ya okul da Erdek te öğle yemeğine eve gidemiyoruz.Ev Erdek’in üçkilometre dışında
Babam bir lokanta ile anlaşmış orada yemek yiyoruz babam aylık ne yediysek parasını ödüyor.Haftada bir gün köfte yeme hakkımız var diğer günler kuru fasulye çorba falan yiyoruz.Lokantanın adı da Bol kepçe çok iyi bir sahibi vardı.Şimdi orası kasap olmuş her önünden geçişde aklıma ilk okul yıllarım gelir.
Okulla lokanta arası Erdek’in en eski camisi Çarşı camisi vardır.Cami tarihi eser koruma altında. Onun önünden yol geçiyor bizim okul yolumuz.Biz abimle okuldan çıktık yemeğe gidiceğiz.
Abimle konuşa konuşa gidiyoruz.Abim dalmış habire bir şeyler anlatıyor ben de dinliyorum.Dedim şu abime bir oyun oynayayım.Erdek’te romanlar vardır yani çingene halkı baktım yanımda çingene kız ben abimi çaktırmadan kolundan tutarak kızın yanına götürdüm.
Abim konuşuyor bir şeyler anlatıyor habire.Ben yolun kenarına çekildim seyrediyorum.Abim konuşuyorda konuşuyor. Yanında ki çingene kızını ben zannedip kolunu onun omzuna attı.Kızda sesini çıkarmıyor tabii buldu abimgibi sarışın yakışıklı çocuğu sesini çıkarırmı.Ben kenarda gülmekten kendimi yerlere atıyorum.Abim kızın yüzüne bakmıyor. Ben zannediyor anlatıyor da anlatıyor kol kızın omzunda kızda hiç sesini çıkarmıyor birlikte yürüyorlar.Ben kenarda patlıyorum gülmekten yerlerde yuvarlanıyorum izliyorum.Abim kafasını bir kaldırdı bir baktı ben değilim.Kız çingene kızı kıpkırmızı oldu kolunu indirdi yanından kaçtı .Beni gördü benim gülmeten gözlerimden yaşlar akıyor.Yerlerde yuvarlanıyorum abimin surat kıpkırmızı sinirden.Yerden taşı kaptı bir fırlatı bana diye.Taş çat diye caminin camına cam şangır aşağıya kırılıyor
.Ben önde abim arkada Erdek sokaklarında beni koşturuyor.Abim gene benim suçumu örtüyor babama Eray’ın suçu yok ben kırdım diyor.Babam da camiye dünyanın parasını verip itraylı cam takdırdı.Abim Eray böyle böyle yaptı bende taş attım kırdım dese.Babamdan ben ölüümlerden ölüm beyenirim artık.Canım abim benim sen bir tanesin.Abiçiğim seni çok seviyorum iyi ki de abimsin iyi ki de varsın.
Abim bu siteyi bilmez inşallah yeğenlerimde haberi olmaz inşallah.Fece book tada yayınlamıyacağım okuya bilirler. Yoksa bana çok kızar Eray ben sana anlatma demiyormuyum diye bağırır.Abimi tanıyan biri okur da abime söyler diye isim vermedim ne olur ne olmaz.Abimle maceralarım bitmedi bir daha ki sefere onu kavgada kurtarmalarımı anlatıcağım.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
25.12.2011
YORUMLAR
bu güzel yazıyı kaçırmışım...sevgili eray bırak abin duysun inan çok hoşuna gider denede bak sami hocamın yorumlarınada katılıyorum devam çok güzeldi saygılar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
efendim anınızı keyifle okudum erdeke gitmesemde gitmiş gibi oldum sayenizde haz aldım güzeldi bazende kendimi gülmekten alamadım çok severim gülmeyi ayrıca resimde güzeldibak güzel olana güzel demeyi biliyoruz anladığım kadarıyla eleştirilmeyi sevmiyosunuz doğrumudur kaleminize sağlık
saygılarımla selamlar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
beğenmenize sevindir
Erdek, tam 27 yıl boyunca yazlarımda uğrak yerim oldu...Şeker kampına giderdim her yıl... Emekli olunca da evi oradan almayı düşünüyordum ya, bir anda Ayvalık'dan alıverdik, yerleştik. Özlüyoruz Erdek'i... Gerçi sizin araayı hatırlamadım, ama bizim kampın oalara gelmiyormuşsunuz demek ki...Anı yazınız keyifle okunuyor.Lütfen devam edin. Tabii abinize suçüstü olana dek...Saygıyla
ek:belirtmeden geçmişim, tekrar girdim...RESİM BİR HARİKA...O RENKLERİN KONTRASTI SÜPER.BOYUTU HEP BÖYLE KAYDEDERSENİZ KEYFEDERİZ...TEBRİK EDERİM ÜSTADIM...
kemnur tarafından 12/25/2011 7:17:07 PM zamanında düzenlenmiştir.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
:-) sen var ya sen bir kerede yerinde dur yav. :-) hem bu arada açık ta verdin birkere abinin soyadı ÖZGÖR değilmi yarın söyleyeceğim ona. hatta var ya onunla birlikte OSMAN ABİM EVDEMİ şarkısını söyleyeceğiz yazını okurken. inşallah monitörün içinden bir taş atmazsın...
ÇOK GÜZEL YAZMIŞSIN
SAYGILARIMLA....